English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ 1 ] / 18's

18's translate Turkish

3,653 parallel translation
If he's not in the field, that's where he lives 18 hours a day.
Görevde değilse günde 18 saat orada geçirir.
We're on our way. - What is Lund's position?
- 11 Kasım Cuma 18.13 - Birkaç dakikaya.
- But he took exit 18.
12.14'te oradaydı. Ama 18. çıkıştan çıkmış.
That's $ 18 granola...
O gevreğe 18 dolar verdim.
I said, it's... good to know... that there's, uh... that these little towns like this Oxford place exist. Man, I used to drive 18 up 35 from Dallas to Oklahoma city.
Eskiden Dallas'tan Oklahoma'ya giderken 18. otoyoldan, 35. otoyola geçerdim.
Within 18 years, 98 % of the island's population... would be dead.
18 yıl içinde ada nüfusunun % 98'i ölecekti.
A Gentleman`s Dignity
Beyefendinin Haysiyeti 18.
Besides this driver's license, there's no other record of Lily's existence before the age of 18- - no birth certificate, no Social Security number, no school records.
Bu ehliyet dışında Amy'nin on sekizinden önce var olduğuyla ilgili hiçbir kayıt yok. Ne doğum kağıdı ne sosyal güvenlik numarası, ne de okul kaydı.
Your Honor, Christmas'62 was a very bad time for me. And the only solace I have is knowing that... because of what I did, there are 18 more people in heaven. That's a unique perspective, Mr. Emerson.
1962 yılının Noel'i benim için pek iyi geçmedi ve tek tesellim şu yaptığım şeyden ötürü cennette fazladan on sekiz kişi var.
It's so big, it makes me feel like I actually lost the 35 pounds
Çok büyük, kendimi 18 kg vermişim gibi hissettiriyor.
If she wants to get her heart broken by a gay guy, she can do so when she's 18 or 19 and can drink her way through it.
Bir eşcinsel kalbini kırsın istiyorsa 18-19 yaşına kadar beklesin. Sonra isterse onu içerek unutabilir.
A man who'd been illiterate until he was 18, driving his own invention, an awkward-looking mash-up of pipes and fire he called simply "Locomotion".
18 yaşına kadar okuma yazma bilmeyen bir adam boruların ve ateşin karışımından oluşan basitçe "hareket kabiliyeti" adını verdiği hantal görünümlü keşfini gerçekleştiriyordu.
By the end of the 18th century, the African slave trade was an entrenched part of the world's economic system.
18. yüzyılın sonunda Afrika köle ticareti dünya ekonomik sisteminin değişmez bir parçası konumundaydı.
Now, on these stones, there was some kind of altar and on that the skeleton of a young man, about 18 years old, and across him was lying a bronze ceremonial dagger.
Şimdi, bu sunak benzeri taşların üstünde... yaklaşık 18 yaşında genç bir erkek isteleti, sunağa yatarken karşısında da törensel bir hançer.
He's got priors. He did an 18-month bid for aggravated assault.
Silahlı saldırıdan 18 ay içeride yatmış.
That, my friend, is spinach, or Swiss chard, possibly kale- - but I think it's spinach because I nibbled it a little bit and it tasted like spinach.
arkadaşlarım, bu, ıspanak, yada pazı, muhtemelen lahana- - ama bence bu ıspanak çünkü onu ısırdım 426 00 : 18 : 55,326 - - 00 : 18 : 56,592 ve tadı ıspanağa benziyordu. Bir bakıyım.
The first trimester tests came back negative for trisomy 13 and 18, which means it's unlikely that the kids will have any chromosomal abnormalities.
13 ve 18. çifte kromozom için test sonuçları negatif çıktı. Bu demek oluyor ki çocuklarda hiçbir kromozomal anormallik yok.
A clue to the prevailing mood came in June 1938 when a number of officers gathered to discuss Beck's views, their words later recalled by one of those who heard them speak. THEY SPEAK GERMAN
Bunun yerine 18 Aralık 1941'de "Kurdun ini" nde SS'lerin başı Heinrich Himmler ile buluştu.
Instead, at the Wolf's Lair, Hitler met Heinrich Himmler, head of the SS, on 18th December, 1941.
Bunun yerine 18 Aralık 1941'de "Kurdun ini" nde SS'lerin başı Heinrich Himmler ile buluştu.
( Exam hour : 18 : 00-19 : 00 )
Sınav Saati : Akşam 6 - 7
They used them until the 18th century so they won't dirty their outer wear.
Açıkçası 18.yy. sonlarına kadar dış kıyafete terin geçmesini önlemek için kullanılırdı.
Do you want me to abandon my 18 year-old innocence and jump you?
Bu zavallı hallerini bırakman için, seni sıkıca sarıp kendime mi almalıyım?
- 1 1th grade is 1 8 years old, right?
- 11. sınıfsan 18 yaşındasın değil mi?
No, my mom's dead, and my dad, I haven't heard from in 18 years, so...
Kimsem yok. Annem vefat etti, babamdan da 18 yıldır haber almadım...
So after 18 years of wondering, here's what I learned about my father.
18 yıllık bir meraktan sonra babam hakkında birkaç şey öğrendim.
I've timed the drive and it's 18 minutes, so don't waste time.
Zaman tuttum, yol 18 dakika sürüyor yani vakit kaybetme.
- Eighteen grand slams.
- 18 vuruşta kazanmış olan tenisçi.
His wife, 32-year-old Alison McClelland, and 18-month-old son... are believed to have been with him.
Karısı, 32 yaşındaki Alison McClelland ve 18 yaşındaki oğlunun onunla birlikte olduğu düşünülmektedir.
All right, it's 9 : 18, we're headed down into the cellar where the door's just opened on its own.
Tamam, saat 21 : 18, kapısı kendiliğinden açılan bodruma iniyoruz.
- It's the channel 18 eyewitness news team.
Karşınızda kanal 18 haber ekibi.
Today's high will get up to about 65 degrees with unlimited visibility.
Bugün hava 18 derece civarlarında olup hava açık olacak.
There's only one person, actually, who hasn't read it out of 18.
Koca sınıfta on sekiz kişi arasında sadece bir kişi okumamış.
14 highly personal letters by reclusive author J.D. Salinger to then 18-year-old writer Joyce Maynard in the early'70s are to be auctioned at Sotheby's.
Dünyadan el etek çeken yazar, Salinger'dan o zamanlar 18 yaşında olan Joyce Maynard'a 70'lerde yazdığı 14 mahrem mektup Sotheby's'de satılacak.
Eighteenth hole. The guy's standing over his tee shot for what seems like an eternity.
18.delik adam sonsuza kadar orada bekleyecek gibi
At the guy's retirement, 18 years later, Shrike performs, has the guy sign a card, and presto!
18 yıl sonra adamın emekliliğinde Shrike gösteri yapmış, adama bir kart imzalatmış ve abrakadabra!
She's barely 18.
Neredeyse 18 yaşında.
OK, yeah, she's 16, but in real life she's, like, 18.
Tamam 16 yaşında ama gerçek hayatta kız 18.
So I'm 18 and I just got dumped by my girlfriend, and I need a drink, so, would somebody, like anybody, please have a drink with me? Yo, what's up, ladies?
N'aber, hanımlar?
When I was 18, I was working in one of Elinor's factories and she saw something in me.
18 yaşımdayken Elinor'un fabrikalarından birinde çalışıyordum. Ve o bende bir şey gördü.
Well, considering their last one was a junkie... who left them in your lap when you were barely 18...
Babaları önceden umursamaz bir keşin tekiymiş. Hamile bir genç bayan bırakmış.
It's been on the market 18 months.
18 aydır satıştaydı.
It's 18th century!
18. yy'dan.
Jacques Vaucanson, 18th century constructor of automata.
- Jacques Vaucanson. 18 yy otomaton yapımcısı.
The thing's worth 400 grand, he took 18,000.
400 bin değerinde ama 18 bin aldı.
And out one goes There's 18 buckets of chum on a boat
Birini denize dök Geriye kalır 18 kova yem
Tonight is my pride and joy's 18th birhtday.
Bu gece benim canımın içinin 18'nci doğum günü.
It's only 6 : 25!
saat daha 18 : 25!
Are you Sandy Bigelow Patterson, born May 18th, 1974? That is you, correct?
- Sen 18 Mayıs 1974 doğumlu Sandy Bigelow Patterson musun?
It's been 18 months.
On sekiz ay oldu.
and the anticipation grew to a fevered pitch.-I-18. 11 exciting days, um, although nothing's really happened.
On bir heyecanlı gün.
You're screwing a minor... and you act like Dad's wife, Laurel.
Bir çocukla yatıyorsun ve babamızın karısı gibi davranıyorsun, Laurel. Bu çok anormal. Hunter neredeyse 18 yaşında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]