194 translate Turkish
102 parallel translation
The hot springs at Yellowstone can be PH1, just like battery acid..... and 1 94 degrees.
Yellowstone'daki sıcak pınarın değeri PH1 dir, Aynı pildeki asit gibi..... ve tam 194 derece.
( dispatcher ) 194. 194.
194. 194.
Come in, 194.
İrtibat kurun, 194.
194.
194.
This is 194.
Biz 194.
She is in Cell 194, main building, second floor. "
"Ana bina, ikinci kat, 194 nolu hücrede kalıyor."
Long before December 7, 1941... from a vantage point nearby... G - Men photograph the actions of hundreds of suspects.
7 Aralìk 194 1'den çok önce Büro ajanlarì yüzlerce şüpheliyi filme çektiler.
After the United States went to war December 7, 1941... 16,440 enemy agents, saboteurs... and dangerous enemy aliens were arrested.
Birleşik Devletler 7 Aralìk 194 1'de savaşa girdikten sonra 1 6.440 düşman ajanì, sabotajcìsì ve tehlikeli yabancì tutuklandì.
In this corner, at 194 pounds! ! in purple trunks, Stoker Thompson!
Bu köşede, 87 kilo ağırlığında olan... ve mor şortuyla dövüşen Stoker Thompson!
And 194 stayed afloat without the executive officer taking command.
Ama komutanı başında olan 194 gemi de hasarsız kurtuldu.
And cost you 194 fish.
Sana 194 fiş diyor.
He ain't gonna put out 194 bucks on a lousy pair.
Yoksa berbat bir çifte 194 dolar koymazdı.
You'll find me listed as Supervisor 194, code name Gary Seven.
- Denetçi 184. Kod adı Gary Seven.
I am aware of proper search procedures, 194.
Doğru arama prosedürlerinin farkındayım, 184.
I am Supervisor 194, code name Gary Seven.
Ben denetçi 184, kod adım Gary Seven.
Do you have further instructions, 194?
Başka komutunuz var mı, 184?
He testified that you are personally responsible for the murder of a New York police captain in 1947, and with him a man named Virgil Sollozzo.
Verdiği ifadeye göre, siz 194 7'de New York'lu bir polis yüzbaşısının ve Virgil Sollozzo'nun öldürülmesinden sorumluymuşsunuz.
197, 198, 99, 100!
- 194, 195, - 95, 97, 198, - 99, 100. - Hayır, 200.
New England Presbyterian, Room one niner four, visiting hours between 11 : 00 and 9 : 00.
New England Presbiteryan Hastanesi, oda numarası 194. Ziyaret on birle dokuz arası.
When I struck Henry Winkler the other day, it struck me that maybe emotionally
Henry Winkler'a çarptığımda Öbür gün, Duygusal olarak çok etkilendim sanki oda bana çarptı. 686 00 : 41 : 06,194 - - 00 : 41 : 08,613 Asla sürmeyi öğrenecek kapasitem yok.
It's an additional $ 3,194.
Fazladan 3,194 dolar.
You know, I've flown over 194 missions, and I was shot down on every one.
Biliyorsunuz, 194 görevde uçtum ve herbirinde vurularak düşürüldüm.
I agreed to handle the comm traffic for Relay Station 194 while they shut down for maintenance.
Yayın İstasyonu 194'ün iletişim trafiğini bakım için kapattıkları süre içinde, idare etmeyi kabul ettim.
- Pulse is 194.
- Nabız çok yüksek.
194, I think.
194, sanırım.
The winners, with 194 points, "The Grimley Colliery Band".
Kazanan, 194 puanla, "Grimley Maden Bandosu".
I've detected what appears to be a micro-wormhole at coordinates 194.6 by 35.
194,6'ya 35 koordinatlarında mikro solucan deliği oluştuğunu tespit ediyorum.
We're taking Topeka and now I must rally the men onward to Mossourah, because I will not stop until we have won it all and y'guys are my slaves, because I hate y'guys!
Topeka'yı aldık ve şimdi Mossourah'a gidiyoruz! Çünkü, biz kazanana ve siz benim kölelerim oluncaya kadar durmayacağız! 194 00 : 11 : 06,920 - - 00 : 11 : 08,720 Çünkü sizden nefret ediyorum!
The Aschen have agreed to meet our representative on P3A-194 tomorrow.
Aschen temsilcimizle yarın P3A-194'da buluşmayı kabul etti.
We are searching for viable coordinates within that radius of the Volian system, P3A-194.
Bigisayar Volialı sistemi yarıçapında.. .. olası kordinatları araştırıyor.
We've calculated five possible Stargate coordinates within a 300 light year radius of P3A-194, the Volian system.
P3A-194 Volia sisteminin 300 ışık yıllık yarıçapında.. ... beş muhtemel Yıldız Geçidi kordinatı hesapladık.
192, 193, 194.
193. 194. Olamaz!
We went from 185.5 to 194... a week later to 203, then down to 202, and now eight pounds during the last week for 210.
83'ten 87'ye ve bir hafta sonra 92'ye çıktın. Sonra 91'e düştün. Son hafta yaklaşık 4 kilo daha alarak, 95'e çıktın.
You won't be alone again.
Beni yine tek basima birakmayacaksin. 352 00 : 57 : 59,067 - - 00 : 58 : 01,194 Daima seninle olacagim.
Mile seven, 194.211 miles per hour.
Yedinci mil, saatteki hızı 194.211 mil.
You were just as wrecked as I was.
Sen de benim kadar perişan olmuştun. 224 00 : 13 : 15,194 - - 00 : 13 : 16,957 Sen pek belli etmezsin.
One ninety-four.
194.
191, 192, 193, 194.
191, 192, 193, 194.
{ \ an8 \ alphaH40 } In other words... 181 ) \ shad0 \ bord2.3 \ frz341.053 \ frx338 \ fry334 } SATO
Başka bir deyişle... { \ bord0 \ shad0 \ cH000000 \ fscx66.25 \ fscy75 \ frz352.194 \ frx34 \ fry354 \ pos ( 227,40 ) } Uzaklaştırma Belgesi { \ bord0 \ shad0 \ cH000000 \ fscx66.25 \ fscy75 \ frz352.194 \ frx34 \ fry354 \ pos ( 74,124 ) } Öğrenci Numarası :
40 ) } NOTICE OF REMOVAL 70 ) } FROM REGISTER
{ \ bord0 \ shad0 \ cH000000 \ fscx66.25 \ fscy75 \ frz352.194 \ frx34 \ fry354 \ pos ( 94,86 ) } Öğrenci Adı : { \ bord0 \ shad0 \ cH000000 \ frz352.194 \ fscx77.5 \ fscy81.25 \ pos ( 173,193 ) \ frx8 \ fry356 } Yukarıda adı geçen öğrencinin okul kuralları çerçevesinde Makale 4, Bölüm 51, Kısım 2'ye göre atılmasına karar verilmiştir. Satou Tatsuhiro-sama
BP, 194 / 126.
Kan basıncı 194'e 126.
On December 7th 194 I, Japan attacked the American fleet at Pearl Harbor, triggering our entry into that war.
Dünya Savaşı 7 Aralık 1941'de, Japonlar Pearl Harbour'daki Amerikan üssüne saldırdılar, ve bizi savaşa soktular.
In a journal entry by Roosevelt's Secretary of War Henry Stimson dated November 25th, 194 I, he documented a conversation he had with Roosevelt :
Roosevelt'in Savaş Sekreteri olan Henry Stimson, Roosevelt'le yaptığı bir konuşmayı, 25 Kasım 1941 tarihinde günlüğüne yazmıştır :
So, as hoped and allowed, on December 7th 194 I Japan attacked Pearl Harbor, killing 2400 soldiers.
Sonunda istendiği ve izin verildiği gibi, 7 Aralık 1941'de Japonya Pearl Harbour'a saldırdı, ve 2400 askeri öldürdü.
One living, one almost dead. { \ pos ( 194,215 ) } Four fully dead.
Bir canlı, bir ölmek üzere olan dört tamamen ölmüş.
{ \ pos ( 194,215 ) } Nothing in common except their donor.
Donör dışında hiçbir ortak noktaları yok.
{ \ pos ( 194,230 ) } Carl got a new heart and lung. { \ pos ( 194,230 ) } Liver kills him.
Carl yeni bir kalp ve akciğer aldı karaciğeri yüzünden öldü.
{ \ pos ( 194,230 ) } Tibalt got a new liver, lung killed him.
Tibalt yeni karaciğer aldı, akciğerleri yüzünden öldü.
{ \ pos ( 194,230 ) } Holly got a new kidney, her heart blows up. { \ pos ( 194,215 ) } And Frank, the old guy gasping for breath upstairs, { \ pos ( 194,215 ) } he got an intestinal graft, his pancreas is failing.
Holly yeni bir böbrek aldı, kalbi iflas etti ve Frank, yaşlı olan, yukarda nefes almaya çalışan bağırsaklarına greft nakli yapılmış, pankreası çöküyor.
{ \ pos ( 194,230 ) } All within eight months of each other. { \ pos ( 194,230 ) } And in each case, serious complications came on suddenly and without warning.
Hepsi sekiz ay içinde oluyor ve her vakada, ciddi semptomlar bir anda ve fark edilmeden ortaya çıkmış.
{ \ pos ( 194,215 ) } If the donor had an infection that somehow slipped by a screening,
Eğer donörde bir şekilde gözden kaçmış bir enfeksiyon varsa...