1980s translate Turkish
247 parallel translation
A Hitler tailor-made for the 1980s,'90s, 2000!
1980'ler, 90'lar ve 2000'ler için ısmarlama hazırlanmış bir Hitler olacak.
These are the 1980s.
Bunlar 1980'lerden.
And if you're interested in dust, we have a quaint little piece from the 1980s. It's called a DustBuster.
Tozla ilgileniyorsan 1980'lerden kalma bir şeyim var, bir el süpürgesi.
The biggest international terror operations that are known are the ones that are run out of Washington. Or suppose you say : What happened in the 1980s is, the US government was driven underground.
Sonra, farkettim ki ben iyi bir öğrenciyim ve liseden nefret ettim çünkü üniversiteye girmek için yapmanız gereken bir sürü şey vardı.
Something new, something exciting, something mid-1980s.
Yeni birşey, heyecan verici birşey, 1980'lerin ortasında olan birşey.
They never talk about anything beyond the 1980s.
1980'ler dışından hiçbir şeyden bahsetmiyorlar.
In the late 1980s, the U.S. Experienced a short-lived infatuation with Australian culture.
Hepinizin bildiği gibi 80'lerin başında ABD, kısa bir süre Avustralya kültürünün etkisi altına girmişti.
In the late 1980s... a grey male wolf trotted 250 miles... from the Canadian border right into the Nine Mile Valley... the heart of Montana ranching country.
1980'lerin sonlarında erkek bir gri kurt, Kanada sınırından büyük çiftlik yöresi Montana'nın göbeğindeki Nine Mile Vadisi'ne kadar 400 kilometre mesafe katetmiş.
You come back in the 1980s dressed as a sheriff.
1980'lerde geri gelip şerif kılığına büründün.
They represent the most crippling blow to Mob activities in New Jersey since the early 1980s.
1980'lerin başından bu yana New Jersey'deki çete faaliyetlerine vurulan en büyük darbe.
Others had been looking since the early 1980s without success.
1980'lerin başında harici gezegenleri arayan ama başarısız olan başkaları da vardı.
In Too Deep is the most moving pop song of the 1980s, about monogamy and commitment.
"In too Deep" in ise tek eşlilik ve sadakat konusunda 80'lerde yazılmış en duygusal parçadır.
The new generation of the 1980s!
80'lerin yeni nesli!
Throughout the 1980s, as Richard Stallman was building the GNU project, computer scientists from the University of California at Berkeley were developing their own free operating system.
1980 lerin başından sonuna kadar, Richard Stallman GNU projesiyle uğraşıyordu Berkeley California Ünv den bilgisayar uzmanları da kendi sistemlerini geliştiriyorlardı.
By the 1980s Bernays'ideas had come of age.
1980'lerde Barnays'in fikirleri kendilerini kanıtladılar.
And Bernays'ideas and techniques were also about to conquer Britain in the 1980s.
Bernays'in fikir ve teknikleri aynı zamanda 1980'lerde İngiltere'yi de ele geçirmişti.
I am sick of you tooling around the village in it, honking at the girls, blasting your 1980s American rock music that we got last week.
Artık köyün tepesinde dolaşmandan, kızlara bakmandan, senin şu 1980lerin lanet Amerikan Rock müziğinden bıktım.
In the 1980s, I was the toast of Wall Street.
1980'lerde meskenim Wall Street'ti.
And give it the sleek, dazzling veneer of the 1980s!
1980'ler tarzı şatafatlı büyüleyici bir kaplama çekeceğiz!
But for Green's confidence to pay off, he and Schwarz would have to confront the fact that in the early 1980s, string theory still had fatal flaws in the math known as "anomalies." BRIAN GREENE :
BRIAN GREENE :
In the early 1980s, string theory was riddled with mathematical anomalies kind of like these, although the equations were much more complex.
1980'lerin başlarında, string teorisi buna benzeyen ama çok daha karmaşık matematiksel anomalilerle kalbura dönmüş haldeydi.
By the mid 1980s, string theory looked unstoppable,
1980'lerin ortalarında, string teorisi durdurulamaz görünüyordu,
In the 1980s, the idea caught on, and people started jumping on the string bandwagon.
1980'lerde bu fikir bulundu ve insanlar string vagonuna binmeye başladılar.
Have you just come from the 1980s?
1980'lerden yeni mi geldin?
During the 1980s, the most senior Petcal executive in Colombia was Ross Vaughan.
1980'lerde, Kolombiya'da en kıdemli Petcal yöneticisi Ross Vaughan'dı.
In the 1980s, Saddam had been America's close ally.
1980'lerde Saddam, Amerika'nın yakın bir müttefikiydi.
Back in the 1980s, thinkers within the ecology movement believed the world was being threatened by global warming.
1980'lerde, ekoloji uzmanları dünyanın küresel ısınma tehdidi altında olduğuna inanıyorlardı.
Mr Butt's hall of fame is impressive - 14 ambassadors have stayed here - but the names stop in the 1980s and the faces on his wall are from another, more confident, era.
Bay Butt'ın ünlüler listesi gayet kalabalık. 14 büyük elçi bile var. Fakat ünlüler 1980 yılında gelmeyi kesmiş ve duvarındaki resimler, çok daha kararlı bir devirden geliyor.
It's a detonating device, part of the Soviet's biowarfare arsenal till late 1980s.
Bu patlatıcı alet, 1980'lerden beri Soviyetlerin savaş cephaneliğindeymiş.
They said the facility has been inactive since the 1980s, when it was the centre for Soviet Rambaldi research.
O tesisin 80'lerden beri kullanılmadığını söylediler. O zamanlar Sovyetler'in Rambaldi araştırma merkeziymiş.
Back in the 1980s, I wrote, directed and starred in Garth Marenghi's Darkplace.
80'lere geri döndüğümüzde, ben Garth Marenghi Darkplace'i yazardım, yönetirdim ve sunardım.
It's very Glastonbury, circa 1980s.
1980'deki Glastonbury çemberi gibi.
And these people now being released from prison were jailed during the big mafia crackdowns of the 1980s?
1980'lerde mafyanın üzerine gidilmesi ile hapse atılanlar şimdi serbest bırakılıyor.
They're responsible for at least two confirmed bombings and six attempted attacks on clinics in the 1980s.
- 80'lerde kliniklere doğrulanmış en az iki bombalama ve altı saldırı girişiminde... -... girişiminde bulunmuşlar. - Artık aktif değiller mi?
Weldon Parish. He left Unites States in mid 1980s.
Weldon Parish.. 1980'lerin ortalarında Amerika'dan ayrıldı.
I got into the swing of my writing career in the early 1980s which was a very overcast time politically.
1980'lerin başında yazarlık kariyerimde dönüm noktasına girdim. Bu dönem siyasi açıdan son derece karanlıktı.
Watchmen also grew out of the politically shadowy landscape of the 1980s, when the cold war was at probably at its hottest in 20 or 30 years, and when nuclear destruction suddenly seemed a very real possibility.
Watchmen de 1980'lerin puslu siyasi havasından esinlendi. Soğuk savaş muhtemelen son yirmi ya da otuz yılın en sıcak dönemindeydi. Topyekun nükleer imha birden çok gerçek bir olasılık olarak belirmişti.
In the mid 1980s I was asked by an American legal institution known as the Christic Institute, to compile a comic book which would detail the murky history of the CIA from the end of the 2nd World War to the present day.
1980'lerin ortasında Christic Institute adlı Amerikan hukuk örgütü... bir çizgi roman hazırlamamı istedi. CIA'nin 2. Dünya Savaşı'ndan başlayıp günümüze dek gelen süreçteki karanlık tarihini ayrıntılarıyla işleyecektim
It went on throughout the 1980s.
1980lerin tamamında devam etti.
There was a nationwide scare in the 1980s involving satanic ritual killings and abuse.
1980'lerde satanik törenler ve cinayetlerle ilgili ulusal çapta bir korku dalgası yaşandı.
Not if we do a 1980s fixing-stuff-up montage.
Eğer 80lerin tamirat montajını kullanmazsak.
Are you done? Or do you have more references to 1980s'fads?
Bitti mi yoksa seksenlerde kalmış akımlardan bahsetmeye devam edecek misin?
" but the investigation will focus on the mid-1980s...
"... yapıldı. Soruşturma tacizin olduğu iddia edilen döneme... "
"No One Lives Forever" : 1980s song by Oingo Boingo
Ama gerçek bir şarkıda geçiyor, "Kimse Sonsuza Dek Yaşamaz." *
The Simien mountains saw a huge amount of fighting through the 1970s and 1980s and in that period the easiest food for a very cold soldier would have been to take a shot at one of the walla ibex.
Simien dağları 1970 ve 1980'lerde büyük oranda çatışmaya sahne oldu ve bu dönemde çok üşümüş bir asker için en kolay yiyecek walia dağ keçilerinden birine ateş ederek kazanılırdı.
In the 1980s and the early 1990s there were about a million saigas and then the break-up of Soviet Union happened and there was the collapse in the rural economy and people had no sort of food or income and they started to hunt the saigas.
1980'lerde ve 1990'ların başında bir milyon kadar saiga vardı. Sonra Sovyetler Birliği dağılıp kırsal ekonomide çöküş yaşanınca ve insanların ne yiyeceği ne de geliri kalınca, saiga avlamaya başladılar.
the better ability to express sensational desire and to expect a man in being controll of sex before, you know, probably up to 1970s adn 1980s men are almost in charge of sex but there is no woman that can quite happily take control
Erkekten de seksi iyi bir şekilde idare etmesini bekliyorlar. Biliyorsunuz 70'lere 80'lere kadar cinsel ilişkiler... tamamen erkeğin kontrolü altındaydı, kadınların seksi kontrol etme gibi bir özgürlüğü yoktu.
It's a chemical agent we sold to the saudis in the 1980s.
1980lerde Suudi'lere sattığımız kimyasal bir madde.
The 1980s.
Seksenlerde.
1980s- -
1 980'lere.
Kevin Mitnick : notorious computer hacker active in the 1980s and 90s
Evet, evet! İnanılmazım!