3600 translate Turkish
52 parallel translation
NSG for survivors. I went in at 15.000, it was below me, but I say the other two - - 12.000 feet.
Bir kurtulma emaresi görmedim, 4500 m.'ye kadar çıktım, aşağımdaydı, yaklaşık 3600. m.'ye yerleşmiş diyebilirim.
$ 3600, my watch, and most of the jewellery we were robbed of.
3600 Dolar, saatim, ve çaldırdığımız bir sürü mücevher.
A hundred officers, 3,600 enlisted.
100 subay, 3600 er.
They've had 100 officers and 3,600 men training secretly at a desert base near El Paso for six weeks or so.
100 subay ve 3600 askerle... El Paso yakınlarındaki bir çöl üssünde 6 haftadan beri gizlice eğitim yapıyorlarmış.
There are 3,600 seconds in an hour.
Bir saatte 3600 saniye var.
After hours, call KL5-3600.
Her saat arayabilirsiniz. KL5-3600.
This floating island in the Indian Ocean looks for oil at a depth of 12,000 feet.
Hint okyanusunda yüzen şu ada 3600 metre derinlikte petrol arıyor.
Altitude 3,600 feet.
Yükseklik 3600 feet.
It has a 3600-baud modem, a VGA, high-resolution color monitor, a 40-megabyte hard disk, and seven megabytes of RAM.
Fiyatlara hiç dikkat ettin mi... Yedi dolar doksan dokuz sent On dört dolar doksan dokuz sent
3400. 3600.
3400. 3600.
Two rooms at 2600, plus the suite at 3600, comes to 6200 francs a day.
İki oda 2600, artı suit 3600, günlüğü 6200 franka geliyor.
In the end, all she had left was $ 3,600 in mint condition coins.
Sonunda elinde sadece 3600 dolarlık gıcır gıcır bozuk para kalmıştı.
- Only $ 3600 left.
- Sadece 3600 dolar kaldı.
- Yeah, because if you did you'd know there's 2400 miles between Puerto Rico and Mexico.
- Evet, çünkü olsaydı Porto Riko'yla Meksika arasında 3600 km. olduğunu bilirdin.
Cruising around at 12, 000 feet.
3600 metre derinde böyle dolaşacaksın.
The dealers bought each bill for about 3,600 won
Aracılar her bir banknotu 3600 Wondan aldılar.
The price has gone up. They're 3500, 3600 Dinars.
Fiyatlar arttı. 3500, 3600 dinar.
- OCE 3600.
- OCE 3600 model.
Can you explain why Gary Moskowitz is paying $ 3,600 a week extra... to maintain his brother?
Gary Moskowitz neden kardeşi için haftada fazladan 3600 dolar ödüyordu?
We hope to phase out the airplane by designing transportation units that can move up to two thousand miles an hour floating on a magnetic repulsive field or an air cushion.
Manyetik itici bir alan üzerinde asılı olan saatteki hızı 3600 km'ye çıkabilen ulaşım araçlarını tasarlayarak uçakları yavaş yavaş kullanımdan kaldırmayı umuyoruz.
There have been 3,600 structural fires.
3600 binada yangın çıktı.
- It's 3600 a month. - Like I said.
Nerede kaldığımızı unutma.
Ours averaged 133 C.F.U. and the ones from the store averaged 3600.
Ortalamamız 133 CFU ( Bakteriyolojik kirlilik ) çıkarken marketlerde satılanların ortalamaları 3600!
Now at 3,600 yards off our port side.
Şuan solumuza 3600 metrede.
Each Lantern is responsible for patrolling one of 3600 sectors of the universe.
Her Fener'in, evrende sorumlu olduğu 3600 sektör vardır.
360 km directly above the equator. East longitude 15 degrees, 28 minutes.
Ekvatorun 3600 km yukarısı. 15 derece doğu boylamı, 28 dakika.
FX 3600.
FX 3600.
We have 3600 stores.
Dünyadaki, aslında. 3600 noktada mağazamız var.
But the car still weighs 3,600 pounds.
Ama araba hala 3600 pound ( 1630kg ) geliyor.
You can see him almost drifting, trying to put all of that horsepower to the ground in a 3,600-pound machine.
Onun yanlama yaptığını ve, 3600 pound ( 1630kg ) luk makinede tüm beygir gücünü yere koymaya çalıştığını görebilirsiniz.
They divided the universe into 3600 sectors.
Evreni üç bin altı yüz sektöre ayırdılar.
Together, these 3600 recruits formed the "Intergalactic Peace Keepers" known as the "Green Lantern Corp".
Seçilen bu askerler, birlikte galaksilerarası barışın koruyucusu olan bir birliği oluşturuyordu : "Yeşil Fener Birliği."
It's a volcanic island and the volcano exploded very, very spectacularly about 3600 years ago.
Burası volkanik bir ada ve volkanlar 3,600 yıl önce çok ama çok aşırı patlıyorlardı.
There are 3600 sectors in Guardian Space.
Guardian Space'de 3600 sektör var.
This is the Roki Tunnel. 3600 meters.
Burası Roki Tüneli. 3600 metre.
The living room will be increased by 3600.
Oturma odası 3600 ü geçiçek şekilde yükseltilebilir.
Hey, I don't know what 3600 you're talking about...
Hey, bilmiyorum ne ile alakalı 3600'den bahsettiğini...
We need tactical support on the 3600 block of MacGregor Drive in Northridge.
Northridge'deki MacGregor yolu 3600 numaraya taktik destek istiyoruz.
Then we'd be going off-road for another 50, driving deep into the wilderness, cresting the Continental Divide at 12,000 feet, and then descending to cross a frigid alpine lake.
Sonra vahşi doğaya dalarak 3600 metredeki Continental Divide zirvesine ulaşıp Buz gibi Alpine Gölünden geçmek için inişe geçerek 160 km. off-road yapacaktık.
Getting stuck on a narrow alpine trail at 12,000 feet was not something we wanted to even think about.
3600 m.deki dar bir patikada takılıp kalmak... aklımızdan geçirmek bile istemediğimiz bir şeydi.
To get to the Continental Divide, we had to follow an old mule trail, which weaved its way up between the peaks to an altitude of 12,000 feet.
Continental Divide'a ulaşmak için, 3600 metre yükseklikteki tepeler arasında... zikzak çizen patikayı... takip etmek zorundaydık.
We were now at almost 12,000 feet and only half a mile from the top.
Yaklaşık 3600 metredeydik ve zirveye kadar yolu yarıladık.
Give me a second. 3600 Willgoose Avenue.
Bir saniye... 3600 Willgoose Avenue.
All units be advised, subject vehicle is a black sedan license plate Mike-Quebec-Sierra-117, last seen in the 3600 block of North Salt Lake Boulevard.
Tüm birimlerin dikkatine, şüpheli araç MQS117 plakalı siyah bir sedan. En son North Salt Lake Bulvarı, 3600. Blok'ta görüldü.
Like, 3,600 bucks to get him to shave it one time, and he still wouldn't.
Yaklaşık 3600 Dolar vermiştik bir seferlik tıraş için ama hala istememişti.
Rs. 3600.
Rs. 3600.
Uncle, lefs just assume you've paid me Rs. 3600 as commission.
Amca, farz edelim Ben sana Rs. 3600 komisiyon olarak ödeme yaptım.
Chidi, here's the thing... see, I read your whole book, all 3,600 pages of it.
Chidi şöyle ki kitabının 3600 sayfasını da okudum.
Basically, my life's work is 3,600 pages of garbage.
Kısacası hayatımın çalışması 3600 sayfalık bir çöpten ibaretmiş.
Any moment now, Michael is going to get on that train, and we will never see him again, just like Professor Lindeman after I asked him to reread my 3,600-page manuscript.
Michael her an o trene binebilir ve bir daha da kendisini göremeyiz. Aynen Prof Lindeman'a 3600 sayfa taslağımı tekrar okumasını istediğimde olduğu gibi.
Phew.
3600 Baud'luk bir modemi var.