English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ 5 ] / 57

57 translate Turkish

1,469 parallel translation
00, 00 : 57 : 24 : 13,... Armageddon will descend upon the city of Los Angeles,... 00, 00 : 57 : 20 : 00,... the city of sin, the city of Gomorroh, the city of Sodom.
Kıyamet Los Angeles'ın, günah şehrinin, günümüzün Gomora'sının, Sodom'unun üzerine çökecek.
And waters will arise and separate this sinful, sinful city... 00, 00 : 57 : 27 : 00,... from our country. "
Sular yükselecek ve bu günahkar, günaha batmış... şehri ülkemizden ayıracak. "
13, 01 : 15 : 57 : 00, So the image of an obsolete gas station 00, 01 : 15 : 58 : 05, or grocery store
Sonuç olarak, modası geçmiş bir gaz istasyonu görüntüsü... ya da bakkal, artık var olmayan bir eşya için hissettiğimiz nostajik duygunun aynısını hissetmemizi sağlayabilir.
00, 01 : 38 : 55 : 00, Fred Halsted's gay porn masterpiece 00, 01 : 38 : 57 : 00, recapitulates the loss of Eden,
Fred Halsted'ın eşcinsel porno başyapıtı... kırsal alandaki pastoral kanyonlardan... Hollywood'un halihazırdaki ana caddlerine kadar... uzanan bir manzarayı içine alan cenneti ve onun kaybı temasını bir kez daha tekrarlar.
04, 00 : 51 : 57 : 04, Instead, 06, 00 : 51 : 59 : 11, Kasdan finds solace in the little triumphs
Eğer sosyal yapı ayrışmışsa, en azından bunun nedenini anlamaya çalışmaz mıyız? Bunun yerine...
16, 00 : 59 : 47 : 04, White America had declared a crisis of the black family 04, 00 : 59 : 50 : 16, as a cover for its campaign of incremental genocide 01, 00 : 59 : 54 : 16, against its expendable ex-slave population, 04, 00 : 59 : 57 : 24, rendered superfluous by immigrant labor power,
Beyaz Amerika, siyah aile sorununu, göçmen işçi gücü olarak betimlediği eski köle nüfusuna karşı... yürüttüğü giderek artan soykırım kampanyası için... bir bahane olarak kullandı.
i'm picking up an energy source on deck 57.
57. güverteden enerji kaynağı algılıyorum.
Fifty-seven-year-old, cirrhosis, vomiting blood.
57 yaşında, siroz, kan kusuyor.
All right, gotta save something for the row back.
Teknede var 57 şişe bira Tamam, dönüş yoluna da bir şeyler bırak.
Miss Catlin, I'm very sorry to tell you this... but the slot's computer says you pulled the handle at 11 : 57.
Bayan Catlin, bunu size söylediğim için çok üzgünüm... ama slot makinasının dediğine göre 11 : 57 de oynamışsınız.
It's only been 57 minutes.
Daha 57 dakika oldu.
( Whispers ) 6.57, actually.
Aslında 6.57.
The Himalayan Queen will take me only 57 miles, but we will climb 7,000 feet.
Himalaya Kraliçesi beni sadece 90 kilometre götürecek fakat 2 kilometre yukarıya çıkacağız.
I got them. 57th and Third, northbound.
Gördüm. 57 ile Üçüncü. Kuzeye.
$ 82,57.
$ 82,57.
April 23rd,'57.
23 Nisan 57.
- I didn't know there were 57.
- 57 tane olduğunu bilmiyordum.
Board depth 6.57 metres.
Geminin derinliği 6.57 metre.
- 6.57 metres.
- 6.57 metre.
That's so hard. He's written, like, fifty-seven varieties.
Bu çok zor. 57. çeşidi yazdı.
Fifty-seven symphonies?
57. senfonisi mi?
57 of them all together.
57 si birlikte birarada.
I understand.. Well, if you wish to see them I'm in the cabin 57.
Neyse, görmek isterseniz, kamara numaram 57.
00, 00 : 57 : 04 : 00, A priest can be useful.
Bir papaz yaralı olabilir. "Çarpacağız, öleceğiz ; biliyorum, hepimiz..."
00, 00 : 57 : 07 : 00, "We're gonna crash, we're gonna be killed, I know we're all gonna be..."
Fakat politikacı olmaz.
13, 00 : 57 : 11 : 00, But not a politician.
" Tanrının kudretli yumruğu gibi...
00, 00 : 57 : 38 : 00, Mike Davis has claimed that Hollywood takes a special pleasure in destroying Los Angeles, 00, 00 : 57 : 41 : 00, a guilty pleasure shared by most of its audience.
Mike Davis, Hollywood'un Los Angeles'ı yok etmekten özel bir zevk aldığını... ve seyircinin büyük çoğunluğunun da bu suçlu zevki paylaştığını öne sürdü.
13, 00 : 57 : 47 : 00, The entire world seems to be rooting for Los Angeles to slide into the Pacific 00, 00 : 57 : 49 : 13, or be swallowed by the San Andreas fault.
Bütün dünya, Los Angeles'ın Pasifik'in içine gömülmesini... ya da San Andreas fay hattı tarafından yutulmasını destekliyor gibi görünüyor.
13, 00 : 57 : 58 : 13, In Independence Day, 13, 00 : 58 : 01 : 00, who could identify with the caricatured mob... 13, 00 : 58 : 05 : 00, dancing in idiot ecstasy... to greet the extraterrestrials?
Kurtuluş Günü ( Independence Day, 1996 ) filminde, uzaydan gelenleri karşılamak için... ahmakça bir coşku içinde dans eden, karikarikatürize edilmiş kalabalığı kim tanımlayabilir ki?
13, 01 : 08 : 57 : 00, A new suburbia was created for the vets back from the war.
Savaştan dönenler için yeni bir banliyö inşa edildi.
00, 01 : 27 : 57 : 13, By 1971 00, 01 : 28 : 01 : 13, it made a good location for a post-apocalyptic fantasy.
Charlton Heston, biyolojik savaş yüzünden... kimsenin yaşamadığı şehirde hayatta kalmaya çalışan birini canlandırır.
13, 01 : 30 : 55 : 00, The greatest low tourist director is, of course, 00, 01 : 30 : 57 : 00, Alfred Hitchcock,
Alfred Hitchcock'tur ; Anılmaya değer dört filmini San Francisco Körfez Bölgesi çevresinde çekti.
00, 01 : 31 : 55 : 00, But he never had an unkind word for his adopted home town, 00, 01 : 31 : 57 : 00, at least in his movies.
Bir başka az ziyaret eden yönetmen...
00, 01 : 43 : 57 : 00, The opinion expressed by Raquel Welch in Flareup is more typical.
"Böyle tepede uzaktayken, aşağıda olduğundan daha güzel gözüküyor."
04, 00 : 03 : 57 : 04, Chinatown is set in 1938, 16, 00 : 03 : 59 : 04, not 1905.
Dünya Savaşı öncesi inşa ettiği... Los Angeles Su Kemeri'nin inşası değildir.
04, 00 : 12 : 57 : 04, He will become an urban terrorist for a day, 16, 00 : 13 : 00 : 16, railing against the degradation of public space. 04, 00 : 13 : 04 : 04,
Los Angeles'ta uzun bir yolculuğa çıkmasına neden olur.
16, 00 : 26 : 55 : 04, from Mickey Cohen's gang in the early fifties. 16, 00 : 26 : 57 : 09, "What does Exley think of all this?"
Mickey Cohen'in çetesinden yerel haraçları... devralmak için bir kompo teorisi yoktu.
04, 00 : 29 : 57 : 04, The LAPD didn't control the rackets in the fifties ; 16, 00 : 29 : 59 : 04, it controlled the city.
LAPD, ellilerde haraçları kontrol etmemişti, şehrin tamamını kontrol etmişti.
04, 00 : 32 : 57 : 16, "Mr. Friday,... 04, 00 : 32 : 59 : 16, I'd like to ask you a question :... 01, 00 : 33 : 03 : 16, if you was me, wold you do it?"
"Tahkikat jürisinden önce gitmek zorundasın ; seni mahkemeye çağıracaklar." " Bay Friday, size bir soru sormak istiyorum :
04, 00 : 42 : 43 : 16, "The setting is untapped Los Angeles,... 16, 00 : 42 : 45 : 16, which is also Carver country,... 04, 00 : 42 : 49 : 16, not Hollywood or Beverly Hills... 16, 00 : 42 : 51 : 16, but Downey, Watts,... 16, 00 : 42 : 54 : 16, Compton, Pomona, Glendale.... 16, 00 : 42 : 57 : 04, American suburbia,... 04, 00 : 42 : 59 : 16, the names you hear about on the freeway reports."
Carver hikâyelerini tanıtırken şöyle yazdı : " Dekor, aynı zamanda Carver'ın da mekanı olan... Los Angeles'ın bakir bölgeleridir...
16, 00 : 53 : 57 : 16, You could call it neorealist.
Yeni gerçekçi olarak adlandırabilirsiniz bu filmi.
04, 00 : 54 : 50 : 16, Fifteen years later, 04, 00 : 54 : 54 : 13, there was finally a neorealist movement in Los Angeles 01, 00 : 54 : 57 : 16, led by young black film-makers from the south :
Elli yıl sonra, güneyli genç siyahi film yapımcılarının önderliğinde... nihayet Los Angeles'ta yeni gerçekçi bir hareket doğdu :
16, 00 : 57 : 00 : 16, They refused to post route maps or schedules at bus stops.
Duraklara güzergah haritalarını asmayı reddettiler...
24, 00 : 57 : 04 : 24, They put their money into more glamourous subway and light rail projects.
Yatırımlarını daha cazibeli metrolara ve hafif raylı sistemlere yaptılar...
16, 00 : 57 : 07 : 16, Sued for discrimination, 04, 00 : 57 : 10 : 04, they accepted a consent decree 04, 00 : 57 : 13 : 11, and then rejected its provisions.
Ayrımcılıktan dava açıldığında, bir derece yumuşadılar... ama sonra hükümleri uygulamayı reddettiler.
01, 00 : 57 : 27 : 11, Neorealism also posits another kind of time, 04, 00 : 57 : 34 : 16, a spatialized, nonchronological time of meditation and memory.
Yeni Gerçekçilik, ayrıca farklı bir zaman türü öneriyor ; tefekkürün ve belleğin uzamsallaştırılmış, kronolojik olmayan zamanı.
04, 00 : 57 : 39 : 16, She's dead. "
" Bebek ölmüş... Ne söylediğimi anlıyor musun? Bebek ölmüş.
16, 00 : 57 : 41 : 16, "What you doin'up there, woman?"
Kız ölmüş. " " Orada ne yapıyorsun be kadın? "
16, 00 : 57 : 46 : 01, In Bush Mama, everything is filtered through Dorothy's consciousness, 16, 00 : 57 : 48 : 09, and the film follows it 09, 00 : 57 : 52 : 04, as it slides freely from perception to memory.
Bush Mama'da her şey, Dorothy'nin bilincinden süzülerek geçer... ve film de onu izler... algıdan anılara doğru özgürce akarak.
Leonardo Fioravanti's "Compendi di Secreti", 1571.
Leonardo Fioravantis'in, "Compendi di Secreti" si, 1 57 1.
$ 82? $ 82.57.
$ 82?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]