English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ 7 ] / 747

747 translate Turkish

199 parallel translation
Big 747.
Kocaman bir 747 Pencere yanı.
And he was to leave first class today on a 747.
Ve o bugün 747 sayılı uçakla birinci sınıf uçacaktı.
You're still number two behind a 747.
Bir 747'nin ardında hala iki numarasınız.
He was our chief instructor pilot on 747 s for four years.
Dört yıl 747'lerin baş uçuş eğitmeniydi.
Remember the 747's the best aircraft ever made.
747'nin şimdiye dek yapılmış en iyi uçak olduğunu unutma.
You mean you're gonna try to transfer a pilot into a 747 in flight?
Yani havada bir 747'ye bir pilot nakletmeye çalışmaktan mı bahsediyorsun?
Salt Lake Approach, Air Force T37 Sage 14 approaching Columbia 747.
Salt Lake Yaklaşım, Hava Kuvvetleri T37 Sage ( Bilge ) 14 Kolombiya 747'e yaklaşıyorum.
I'll let you know if it's true about not making a bad landing in a 747.
Bir 747 ile kötü bir iniş yapılamayacağı doğruysa haberin olacak.
Salt Lake Approach, the pilot is now aboard Columbia 747.
Salt Lake Yaklaşım, Pilot şu an Kolombiya 747'de.
Somewhere there's a 747 flying around.
Bir yerlerde bir 747 uçuyordur şimdi.
And maybe they'll take movies of themselves kidnapping heiresses um, hijacking 747s, bombing bridges, assassinating ambassadors.
Ve belki de kaçırdıkları zengin kadınların, el koydukları 747 uçakların bombaladıkları köprülerin, öldürdükleri elçilerin filmini de çekerler.
Relax.
Kendilerini şaşırmış halde boş bir 747 içinde oturuyor bulacaklar. Sakin ol.
Phil, Herb Corrigan. We have aircraft and ships heading to the point where the 747 disappeared.
Durum şu elimizdeki uçak ve gemileri 747'nin... kaybolduğu yere doğru yönlendiriyoruz.
Your men don't know the stress points of a 747.
Adamlarınız bir 747'nin gerilim noktasını bilemezler.
He thinks we're gonna attach some air balloons to that 747 and it's gonna float right up to the surface.
747'ye birkaç hava balonu bağlayınca doğrudan yüzeye çıkartacağımızı düşünüyor.
They're busy, Jumbo crash.
Çok meşguller. Bir 747 düşmüş.
No more deaths from the Jumbo crash, everything's back to normal.
747 kazasında daha fazla ölen yok. Her şey normale döndü.
Then you'll know that Moonraker, the space shuttle, was being flown over here on loan from the Americans on the back of a 747.
Moonraker buraya bir 7 47'nin arkasında getiriliyordu.
Actually, there's one 747 that belonged to 9 different African airlines in one month.
Bir ayda dokuz farklı Afrka ülkesinin malı olmuş bir 747.
I want to land my 747s on it!
747'lerimi üstüne indireceğim!
- Watch out for the 747 s.
- 747'lerede dikkat et.
There's a flight leaving in 45 minutes, 7 4 7, wide body, Flight 893, Captain Omar Wilkins.
Sammy, 45 dakika sonra kalkan bir uçak var. 747, geniş gövdeli 893 sefer sayılı, Kaptan Omar Wilkins.
- What brings you to L.A., Rich? - 747.
- Seni buraya hangi rüzgar attı, Rich?
You're an air controller. if you think you'll control the sea like a 747, I fear for you.
Sen havayı kontrol edersin. Denizi de uçak gibi kontrol edeceksen, yandın.
I once nailed two stewardesses in a 747 at 35,000 feet.
Bir kez 35,000 fit yüksekte bir 747'de iki hostesi becermiştim.
If I could verify its existence, it would be like the discovery of a 747 a thousand years before the Wright Brothers ever flew.
Böyle bir kılıcın varlığını kanıtlamak Wright'ların ilk uçuşundan bin yıI önce bir 747'yi keşfetmek gibi bir şey.
They'll be flown in a special 747 to Alaska and released there.
Özel bir 747 içinde Alaska'ya uçacaklar.. .. ve oraya bırakılacaklar.
Didn't I tell you never to lift a 747 by yourself?
Sana bir 747'yi yalnız başına kaldırma demedim mi?
Very standard for a 747.
747 için oldukça standart.
It's not a 747. I run an air taxi.
Bir 747 değil tabi.Taşımacılık yapıyorum.
At the same time, I want a 747 cargo conversion, fully fueled and placed at my disposal.
Aynı zamanda, bir 747 kargo uçağı istiyorum deposu dolu halde ve benim direktifim doğrultusunda bir yerde bekletilecek.
If the 747 we requested is ready on time and General Esperanza's plane arrives unmolested, further lessons can be avoided.
Eğer, talep ettiğimiz 747 zamanında hazır olursa. ve General Esperanza'nın uçağı sorunsuz bir şekilde varırsa ileriki dersler iptal edilebilir.
THESE LITTLE PLANES GET OFF THE GROUND A LOT FASTER...
Bu küçük uçaklar 747'lerden daha hızlı kalkıyor
Didn't I tell you never to lift a 747 by yourself?
Her gün daha genç görünüyorsun. Sana bir 747'yi yalnız başına kaldırma demedim mi?
Logan Airport, 1973, an entire 747, filled to capacity, was - fell to the earth like a stone... because of an-an innocent flock of whatchamacallits.
Logan Havaalanı, 1973 bütün bir 747, ağzına kadar doluyken, bir kaya gibi yere çakıldı sadece masum bir... bilmem ne sürüsü yüzünden.
747?
747?
He said : "It is rather like taking a junkyard and letting a hurricane blow through it and the hurricane has the luck to spontaneously assemble a Boeing 747".
Bunun, hurdalıkta çıkan bir kasırganın, kendiliğinden bir Boeing-747 uçağını oluşturabileceğini varsaymak gibi olacağını söyledi.
Hoyle's point is that the luck that would be necessary to spontaneously assemble a Boeing 747 like that is equivalent to the luck that you'd need in order to get something like an eye or a stick insect or hemoglobin molecule by sheer luck.
Hoyle'ın söylediği şey şu : Bu şekilde ve kendiliğinden, bir Boeing 747 oluşturmak için gereken şans miktarı, göz veya sopa çekirgesi veya Hemoglobin molekülü gibi bir yapıyı, tamamen şans eseri oluşturmak için gereken şans miktarıyla aynı olduğunu öne sürüyor.
My reason for mentioning Hoyle's 747 is that I'm going to take his name in vain in the next demonstration.
Hoyle'ın adını 747 ile birlikte anmamın sebebi, bir sonraki deneyde gıyabında konuşacak olmam.
But, of course, this is just to illustrate my confidence that chance on its own could never make an eye or a 747.
Ama elbette bu, şansın tek başına bir göz ya da 747 oluşturmaya yetmeyeceğine olan inancımı göstermek için yaptığım birşey.
Things like eyes and 747s that couldn't possibly spring into existence in a single, lucky shake of a dice, can come into existence if the luck is smeared out in many tiny steps and is accumulated.
Göz veya 747 gibi tek bir şanslı zar atımıyla ortaya çıkması olanaksız olan yapıların, şans faktörünün ufak kademelerle paylaştırılması ve biriktirilmesi halinde pekala da ortaya çıkabildiğini gösteriyor.
Jumping from the bottom of the cliff to the top corresponds to assembling a 747 by means of a hurricane or it corresponds to getting a complete eye in a single lucky mutation.
Uçurumun alt noktasından en tepeye zıplamak, bir kasırganın 747 oluşturmasına eşdeğerdir. Ya da tek bir şanslı mutasyon ile eksiksiz bir gözün oluşmasına eşdeğer.
In one way or another this lecture has been variations on the 747 theme.
Öyle ya da böyle bu ders, 747 temasının varyasyonları üzerine kurgulandı.
Evolution is the one idea that has nothing to fear from the 747 argument.
747 iddiasından korkması için hiçbir sebep bulunmayan tek açıklama evrimdir.
It is the theory of miraculous creation that is really blown out of the water by the 747 argument.
Esas mucizevi yaradılış teorisi. 747 argümanıyla yerle bir olur.
Equivalent to blowing together a 747 in a junkyard.
Hurdalıkta bir kasırganin esmesiyle 747'nin oluşacağını iddia etmekle eşdeğerdir.
This thing's got the response of a 747 at this speed.
Neredeyse 747 bile zorlar.
Pete, nobody jumps from a 747 at that altitude and speed and lives. - Period. You understand that?
Kimse o kadar yüksekten atlayıp da o hızla hayatta kalamaz, anlıyor musun?
They'll find themselves sitting on an empty 747 wondering what happened, and we'll be halfway to South America.
ve Güney Amerika yolunu yarılamış olacağız.
The last is the Jumbo business here.
Amerikan denizaltısı sonuncusu da buraya düşen 747 jumbo jet yolcu uçağı.
747.
747.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]