A beard translate Turkish
1,358 parallel translation
Brown as a berry and with a fine growth of a beard.
Çok esmer ve sakalı var.
A beard?
Sakal mı?
Papa said you had a beard.
Babam sakal uzattığını söylemişti.
A beard and a mustache.
Sakal ve bıyık.
If you take the north route, there's a man with a beard of bees.
Kuzey yolunu seçersen orada arıdan bir bıyığı olan adamın biri var.
He's-he's young and he's got long hair and a beard and a hacky sack.
O genç biri, uzun saçları ve sakalı var.
He's got a beard now.
Şimdi sakalı var.
- He's a big guy with a beard!
- Sakallı ve iri bir adam!
- I can't see his face, he has a beard.
- Yüzünü göremedim. Sakalı vardı.
Just because he has a beard you label him as evil?
Sırf sakalı var diye ona şeytan diyorsun.
You're 8 years old and you have a beard!
8 yaşındasın ve sakalın var!
Grew a beard, went all rustic, you know?
Sakal uzattı, bütün köylüler gibi, bilirsiniz?
Grown a beard!
Sakal bırakmak!
If that isn't enough, I have a beard too.
Eğer bu da yeterli değilse, o zaman bunu da takarım.
- What, a beard?
- Ne, sakal mı?
A beard with an idiot hanging off it.
Bir salak tarafından taşınan bir parça sakalsın.
The bard with a beard.
Sakallı ozan. Bayıldım.
- He had a beard, false teeth, or a wig... or the glasses with the big nose.
- Sakalı, sahte dişler ya da peruğu vardı... ya da gözlüklü ve büyük bir burnu.
Doug, come on. I'm growing a beard here.
Hadi ama, sakalım çıktı, Doug.
Can I have a beard in the book version?
Kitap haline getirilmiş versiyonunda sakallı olabilir miyim?
I've always wanted a beard.
Hep sakalım olsun isterdim.
Growing a beard or a merkin or something.
Sakal mı bırakıyor yoksa tüylü müdür nedir?
You know, Jackie never ever wanted me to, like, cheat on her... or-or grow a beard.
Jackie, onu aldatmamı ya da sakal uzatmamı asla istemezdi.
- One has a beard.
- Biri sakallı.
I just hope he's not born with a beard.
- Sanki sakalla doğacakmış gibi bir hava yaratıyor.
Has he a beard, Mr. Godot?
Sakalı var mı Bay Godot'nun?
Well, it wasn't her usual doctor and he did have a beard.
Her zamanki doktoru değildi ve sakalı vardı.
A security guard never grows a beard, right?
Güvenlik görevlileri asla sakal bırakmaz değil mi?
- That guy had a beard down to here, wore a robe, the army jacket.
Buraya kadar sakalı vardı, uzun ordu ceketi giyerdi.
Yes, and when you saw me dressed in a beard with a cigar, what superhero did you think I was, hmm?
Peki sen beni bu kıyafetin içinde sakal ve puro ile gördüğünde, hangi süper kahraman olduğumu düşündün?
He's a big guy with a beard and a baseball cap.
Sakallı, iri yarı bir adamdı. Beysbol kepi takıyordu.
About a year ago, Sarah Kimmel stumbled into a bar on Avenue D... half naked, beaten, claiming that a man with a beard... imprisoned her as his sex slave in an abandoned warehouse on Broome.
Bir yıl önce Sarah Kimmel, D Bulvarı'nda yarı çıplak, darp edilmiş olarak bulundu ve sakallı biri tarafından Broome'da, terk edilmiş bir depoda seks kölesi olarak kullanıldığını iddia etti.
Big fellow with a beard.
- İri yarı, sakallı biri.
Yeah, weird guy with a beard. Asked for a bottle of water, so I send... him to the deli.
Sakallı garip bir adamdı.
Palmieri's got the address of the job he's working on now. He grew a beard.
Palmieri, şu anda çalıştığı adresi bulmuş.
I liked you better with a beard.
Sakalın olsaydı, seni daha kolay tanırdım.
What I hear, some guy with a beard took that chip.
İşlemciyi, sakallı bir adamın aldığını duymuştum.
He's got a big white beard
Büyük, beyaz bir sakalı var.
Except for that stylish beard, he looks just like Bender!
Sakalını saymazsak tıpkı Bender'a benziyor!
That's a nice beard. What did you come as,
Seni buraya ne diye çağırdılar,
What the hell's a "beard"?
Aracı da ne?
To show she was a Pharaoh, she was portrayed dressed as a Pharaoh, including the symbolic beard.
Bir firavun olduğunu göstermek için, firavun gibi giyindi. Ve buna sembolik bir sakal dahil.
He has a beard.
Sakalı var.
Except for that stylish beard, he looks just like Bender!
Sakalını saymazsak aynı Bender'a benziyor!
- My suit's growing a fucking beard!
- Takım elbisemin sakalı çıkmış!
- Wow, Fez, that's a nice beard.
- Harika sakal, Fez.
Well, I'm just gonna go over to the Hub, grow my beard, you know.
Bar'a gidiyorum, sakal uzatıyorum.
Hey, I don't want to alarm you, son, but even is she had a big wooly lumberjack beard, she wouldn't need a whole afternoon.
Seni korkutmak istemem evlat, ama kocaman bir sakalı olsaydı dahi bütün öğleden sonraya ihtiyacı olmazdı.
Though he has shaved off his beard and adopts a disguise my eyes do not lie!
Sakalını kesmiş ve kılık değiştirmiş olsa da gözlerim yalan söylemez!
We need lighter fluid and matches for Walt, and a burnt cork for a fake beard for me, got it? That's right.
Doğru.
This guy had a shaved head and no beard.
O adamın kafası kazınmıştı ve sakalı yoktu.
beard 82
beard boy 17
a beauty 26
a bear 71
a beautiful 55
a beautiful woman 29
a beast 46
a beautiful girl 19
beard boy 17
a beauty 26
a bear 71
a beautiful 55
a beautiful woman 29
a beast 46
a beautiful girl 19