English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A jew

A jew translate Turkish

1,754 parallel translation
- I am a Jew.
- Ben Yahudi'yim.
- A Jew?
- Yahudi mi?
I'm becoming a Jew.
Musevi oluyorum.
If it's not the sex between me and you... then someone has to become a Jew.
Eğer aramızdaki sorun seks değilse, o zaman birinin Musevi olması gerekli.
Look at Charlotte, she's becoming a Jew.
Charlotte, Musevi oluyor.
You want to be a Jew?
Musevi mi olmak istiyorsun?
I'm a Jew now. How are you?
Artık Yahudiyim, nasılsınız?
It's a ritual bath... where we are immersed in water and reborn a Jew.
Bir banyo ritüeli, suya gireriz ve Musevi olarak doğarız.
As you come to your rebirth as a Jew... you will find special and new traditions to embrace.
Yeniden doğduğunda benimseyeceğin yeni geleneklerin olacak.
Charlotte, as a Jew, you have to embrace the new holidays... and let go of the old.
Bir Musevi olarak yeni bayramları benimsemen, eskilerini unutman gerek.
Charlotte, if you are serious about becoming a Jew... you have to let go of the attachments to your past.
Musevi olma konusunda ciddiysen geçmişinle bağlarını koparmalısın.
Charlotte, the Episcopalian princess, was reborn a Jew... leaving the old Charlotte behind.
Charlotte, Episkopalist prensesi, bir Musevi olarak yeniden doğdu. Eski Charlotte'u arkasında bırakarak.
I promised my mother I would marry a Jew.
- Anneme söz verdim, evleneceğim...
There's more to being a Jew than jewelry.
Sadece mücevher değil.
I'm just trying to understand what's so special about being a Jew.
- Musevi olmanın nesi bu kadar özel?
Underneath all this plastic surgery, I am actually a Jew!
Tüm bu plastik cerrahî altında bir Yahudi yatmıyor.
Aw, come on Dad, don't be such a Jew!
Aa, hadi baba, bu kadar Yahudi olma!
Your classmates beat you up for being a Jew?
Ne? Okul arkadaşların seni Yahudi olduğun için mi dışladılar?
He's a Jew.
Yahudi.
Kyle, when have I ever ripped on you for being a Jew?
Kyle, Yahudi olduğun için ne zaman seninle dalga geçtim?
A JEW? YEAH.
Musevi'ydi deriz, şapkalı ve lüleli olanlardan.
MAKE HIM A JEW, MAN.
Herif İrlandalı.
MAKE HIM A JEW!
Sikini değiştir!
Forgive me my rudeness, but... are you a Jew?
Kabalığımı bağışlayın ama siz Yahudi misiniz?
You're a Jew, you can't be sent to Hitler's Germany.
Sen Yahudi'sin, Hitler Almanya'sına gönderilemezsin.
Episcopalian. Back in the'60s, we had a Jew come in!
Bir Presbiteryen, 60'larda da bir Yahudi gelirdi.
- A Jew with a guitar.
- Gitarlı bir Yahudi.
Am I a Jew?
Ben Yahudi miyim?
- Charlton Heston's also a Jew.
- Ayrıca Charlton Heston da bir Yahudi.
And when you say... that there is no more room left for Homer... and that you try to be the Trojans ´ poet... and you love the vanquished, you begin to talk like a Jew!
Ve Homer için yer kalmadığını söylediğinizde ve Truvalıların şairi olmaya çalıştığınızda ve yenilenleri sevdiğinizde bir Yahudi gibi konuşmaya başlarmışsınız.
- You say that as a Jew or a French? - I ´ m not really sure yet.
- Bunu bir Yahudi mi yoksa bir Fransız olarak mı söylüyorsunuz?
Now, he's a Jew, yes?
O bir Yahudi.
Ever seen a Jew fight?
Bir Yahudi'yi hiç dövüşürken gördün mü?
My partner, a Jew.
Yahudidir.
I'm still a Jew! It's a gift. But respect the Sabbath.
Bu, bir hediye olabilir, ama Kutsal Gün'e riayet et.
Tomorrow you can tell the whole world a Jew threatened your life. A Jew.
Yarın bütün dünyaya bir yahudinin... seni tehdit ettiğini söyleyebilirsin.
I am a Jew!
Yahudi olduğum için!
You see, for my father here, a poor, struggling Jew growing up in the Bronx Christmas meant Chinese food and a movie.
Bildiğin üzere babam, Bronx'ta büyümüş zavallı, mücadeleci bir Yahudi. Noel, onun için Çin yemeği ve film anlamına geliyor.
- Yeah. - I am not a fair-weather Jew.
- Ben tatlı su Yahudisi değilim.
- I'm so excited to finally be a real Jew.
- Yahudi olacağım için heyecanlıyım.
I thought I was a self-hating Jew!
Her şey değişti.
Well, you're a stupid Jew!
Sen aptal bir Yahudisin!
You're a Jew.
Sen Yahudisin!
I'd rather hang out at home than have to be around you and your Jew mom for a day!
Senin ve Yahudi annenin çevresinde bir gün boyunca takılmaktansa, evde takılırım daha iyi!
I have one friend, a very distinguished astrophysicist, who told me that he's an orthodox observant Jew - which is a lot of trouble, that's not easy - and doesn't believe in God.
Bir arkadaşım, oldukça seçkin bir astrofizikçi, bana bir çok sorun ortaya çıktığı için Ortodoks Yahudilik'e uyduğunu söyledi. Ancak Tanrı'ya inanmıyordu.
Jew, gentile, doctor, lawyer, I don't give a shit.
Yahudi, hristiyan, doktor, avukat, umurumda değil.
I'll seal to such a bond, and say there is much kindness in the Jew.
Anlaşmayı yapacağım. Diğerleri gibi iyi kalpli bir Yahudi.
- Not a poor boy, sir, but the rich Jew's man that would, sir, as my father shall specify.
- Zavallı değil efendim. Ama zengin Yuhudiye göre öyleydi. Babam da bunu biliyor.
I serve the Jew, and have a desire, as my father shall specify.
Bunu babam da doğrulayabilir
You have obtained your suit, if it be preferment to leave a rich Jew's service to become the follower of so poor a gentleman.
Demek isteğin bu? Zengin bir Yahudiyi bırakıp yoksul bir beyefendiye hizmet etmek istiyorsun.
I never heard a passion so confused, so strange, outrageous and so variable as the dog Jew did utter in the streets.
Yahudinin sokaklarda haykırdığı kadar tuhaf öfkeli ve ürkütücü bir ses hayatımda hiç duymamıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]