A whore translate Turkish
4,621 parallel translation
Are you a whore?
Fahişe misin?
You're a whore, the baby's a bastard... but there's no word for the man who doesn't come back.
Sen bir fahişesin, bebek bir piç. Ama geri dönmeyen erkek için tek bir laf yoktur.
You think I'm a whore?
Beni fahişe mi sanıyorsun?
She's... she's a whore.
O bir fahişe.
By the end, I was a whore with the clap.
Sonundaysa frengili bir fahişe.
I can't even be a whore?
Orospu olacak halim yok herhalde?
Don't you ever call our mother a whore!
Evet. - Anneme fahişe diyemezsin!
She's not a whore.
Orospu falan değil o.
My aunt is a whore.
Teyzem orospuymuş.
Joyce is a whore.
Joyce orospunun teki.
Okay, you think I'm a whore.
Anlaşıldı, fahişenin tekiyim diye düşünüyorsun.
Are you a whore?
Fahişe misin sen?
You're a slut. A whore!
Sen bir sürtüksün.
in the past three minutes, you've called me a criminal, a whore, an idiot, and a liar, so this is pretty much the last time we'll be speaking, so one... who I am or am not screwing,
Şu üç dakika içinde bana suçlu fahişe, geri zekalı ve yalancı dedin. O yüzden bundan sonra bir daha konuşmayacağız. Bir :
Once a whore, always a whore.
Huylu huyundan vazgeçmez.
A whore by the name of Canthara, discovered beaten and slitas pig from womanhood to throat.
Canthara isimli bir fahişe dövülmüş ve rahminden boğazına kadar bıçaklanmış hâlde bulunmuş.
♪ I refuse to be a whore ♪
* Senin fahişen olmayı reddediyorum -
You arranged to see a whore at the Royal Dove Inn.
Royal Dove Inn'de bir fahişe ile görüşme ayarladınız.
What are you, such a whore monger you're on a first-name basis with the motel guy?
Nesin sen, motelciyi çok iyi tanıyan bir tür fahişe sevdalısı mı?
Sure, I'm a whore!
Tabii orospuyum ya.
She's growing up a whore anyway, isn't she?
Sonunda orospu olmayacak mı nasıl olsa?
Whoa! The world has never known a whore like you!
Lan alem böyle orospu görmemiştir.
And you're just a whore with no work ethic.
Sen de iş ahlahı olmayan bir orospusun.
Why are you such a whore?
Sen niye orospuluk yapıyorsun?
- I am not a whore.
- Ben fahişe değilim.
- Yeah, you're a whore.
- Evet, fahişesin.
No, I can like your cock and not be a whore.
Hayır, yarağını seviyorum diye sürtük olmama gerek yok.
You drank like a whore.
Orospu gibi içmişsin!
Let's go find a whore.
Hadi, fahişeyi bulalım.
He means to shame her as a whore to humiliate my son!
Onu bir fahişe gibi utandırıp, oğlumu küçük düşürmek istiyor!
Well, then she is a whore!
iyi, bu durumda o bir günahkar!
You're a whore.
Sen bir fahişesin.
He brings home a whore and says "We're married!"
Eve bir fahişeyi getiriyor ve "Biz evlendik!" diyor.
Don't look a gift whore in the mouth.
Hediyeci orospunun dişine bakılmaz.
Right, I want it known... if anyone calls her a "whore" again, I will push the barrel of my revolver down their throats and blow the word back down into their hearts.
Bilinsin ki bir daha ona orospu diyen olursa tabancamın namlusunu ağzına sokup o sözcüğü ta kalbinde patlatacağım.
What, so I'm a fucking crack whore now?
Şimdi de hapçı kaltak mı oldum?
So you'll still love me even if I'm a lying, cheating whore?
Yani yalancı, adi bir kadın olsam da beni yine sever misin?
Yeah, but his mother was a Didicoy whore.
İyi ama onun annesi Çingene orospunun tekiydi.
Everybody's a whore, Grace.
Herkes fahişedir, Grace.
It was actually my husband, and he was happy for many years, although he spent most of them as a man-whore.
Aslına bakarsanız benim eşim oturuyordu bu evde,... ve yıllarca mutlu yaşadı bu evde. Gerçi zamanının çoğunu çapkınlık yaparak geçirmişti.
- She says her husband's a man-whore.
- Kocası çapkınmış. - Ah.
Make a move to that whore, Evans, and I will put you in a fucking hospital.
O orospuya bir adım daha yaklaş da seni hastanelik edeyim Evans.
You're a stupid whore.
Gerizekalı fahişe.
Abby? He was a man-whore.
Buradan bir şey çıkmaz.
I'm, like, a swag whore.
Tam bir beleşçiyimdir.
Make sure that you don't behave like a fucking whore.
Orospu gibi davranma.
You're a dirty little whore and you love my cock.
Sürtüğün önde gidenisin ve yarağıma bayılıyorsun.
You couldn't hurt anybody, except maybe a weak, broken-down whore.
Kimseye zarar veremezsin güçsüz, perişan bir fahişe dışında.
You must be a phone whore.
Tele-fahişe olmalısınız.
Toes calls my mother a crack whore.
Toes anneme uyuşturucu müptelası fahişe dedi.
For the woman who has more clothes than a Park Avenue whore?
Park Avenue fahişesinden fazla kıyafeti olan kadın mı alıyor?