Aang translate Turkish
689 parallel translation
100 years passed, my brother and I discovered the new avatar airbinder named Aang
Aradan yüz yıl geçti. Ben ve ağabeyim yeni Avatar'ı bulduk. Aang adlı bir hava bükücü.
but I believe... ... Aang can save the world
Fakat ben, Aang'in dünyayı kurtarabileceğine inanıyorum.
Aang, I do believe it's my turn.
Aang, sanırım sıra bendeydi.
Aang, did you know in a past life, you were left handed?
Aang, geçmiş yaşamlarının birinde solak olduğunu biliyor muydun?
Aang, come with me to the planetarium, I need cover.
Aang, benimle planetaryuma gel. Yardımına ihtiyacım var.
A hundred years passed, and my brother and I discovered the new Avatar... an airbender named Aang.
Aradan yüz yıl geçti. Ben ve ağabeyim yeni Avatar'ı bulduk. Aang adlı bir hava bükücü.
But I believe Aang can save the world.
Fakat ben, Aang'in dünyayı kurtarabileceğine inanıyorum.
Hello, Aang and Katara and Sokka and Toph.
Merhaba Aang, Katara, Sokka ve Toph.
Aang, It'll take us weeks just to get to the tip of the earth kingdom.
Aang, sadece Toprak Krallığı sınırına ulaşmamız bile bir hafta sürer.
You're right Aang.
Haklısın Aang.
Jet, it's me Aang!
Jet. Benim, Aang.
I'm sorry, Aang.
Üzgünüm Aang.
A hundred years passed, and my brother and I discovered the new Avatar... an airbender named Aang.
Yüz yıl geçti. Ben ve abim yeni Avatar'ı bulduk. Aang adında bir hava bükücü.
But I believe Aang can save the world.
Ama ben, Aang'in Dünya'yı kurtarabileceğine inanıyorum.
If they discover you're here, Aang, we'll be eating fireballs for breakfast.
Aang, eğer senin burada olduğunu anlarlarsa ; kahvaltı niyetine ateş topu yeriz.
There are ventilation shafts throughout these mines... all Aang has to do is send an air current from that vent to this one right here.
Madenden buraya hava tünelleri var. Aang madenden buraya hava gönderirse bu iş olabilir.
Fake earthbending. Aang.
Al sana sahte toprak bükme.
Did you get all that?
- Aang, hepsini anladın mı?
She'll be fine, Aang, Katara knows what she's doing.
Ona bir şey olmaz Aang. Katara ne yaptığını bilir.
Aang closed off all the vents except one.
Aang, bir tanesi dışında bütün havalandırma deliklerini kapatacak.
Ours is to get Aang to the North Pole.
Bizimki ise, Aang'i Kuzey Kutbu'na götürmek.
A hundred years passed, and my brother and I discovered the new Avatar... an airbender named Aang.
Bir asır geçti. Abim ve ben yeni Avatarı keşfettik. Aang adında bir havabükücü.
But I believe Aang can save the world.
Ama ben Aang'in dünyayı kurtarabileceğine inanıyorum.
If anyone's the leader, it's Aang.
Biri liderse, o Aang'dir.
By the way, I was really impressed with you and Aang.
Bu arada sen ve Aang'den çok etkilendim.
So I might know a way that you and Aang can help in our struggle.
Yani senin ve Aang'in mücadelemize yardım şeklini bilmem mümkün.
Come on Aang.
Hadi, Aang.
You lied to Aang and Katara about the forest fire!
Orman yangını hakkında Aang ve Katara'ya yalan söyledin.
I can't let you warn Katara and Aang.
Katara ve Aang'i haberdar etmene izin veremem.
That's great, Aang.
- Harikasın, Aang.
Stop bugging her, airhead.
Onu rahatsız etme Aang.
Aang's in trouble.
- Aang'in başı dertte.
Aang... do some airbending...
Aang, biraz hava büksen iyi olacak.
Hang on, Aang!
Sıkı tutun Aang!
Wake up, Aang!
Uyan Aang.
They're going to be okay, Aang.
Onlar iyi olacaklar Aang.
100 years passed, my brother and I discovered the new avatar airbinder named Aang
Bir asır geçti ve abim ve ben yeni Avatarı keşfettik, Aang adında bir havabükücü.
but I believe... ... Aang can save the world
Ama ben Aang'in dünyayı kurtarabileceğine inanıyorum.
Aang, that's great, but you should take it slow.
Aang, bu harika, ama ağırdan almalısın.
Aang, you'll hurt yourself!
Aang, kendine zarar vereceksin!
I'm fine, we've got to get out of here.
Bur'dan çıkmamız lazım. Aang nerede?
- It's okay, Aang.
Bir şey olmaz Aang. İyileştim.
Aang, come on!
Aang! Haydi!
Thanks, Aang. I love it.
Sağol Aang, bayıldım.
I don't know Aang.
Bilmem Aang.
Aang?
- Aang?
Aang!
- Aang!
Sorry, Aang!
Kusura bakma Aang.
Aang...!
Aang!
Aang, hold on!
Aang, bir dur!
Aang, you're burned.
Aang, yanmışsın.