English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Abalone

Abalone translate Turkish

130 parallel translation
People are afraid of Clint Stark and so long as this situation exists he will continue to rule Abalone. " "
İnsanlar Clint Stark'tan korkuyor ve bu durum devam ettikçe Abalone'u o yönetmeye devam edecek. "
How come you're so concerned about Abalone? .
Abalone'la neden bu kadar ilgilisin?
- Abalone is my home.
- Abalone benim evim.
The man who's done more for Abalone than any other man Mr. Clinton Stark.
Abalone için herkesten fazlasını yapan adam Bay Clinton Stark.
Good evening, ladies and gentlemen fellow citizens of Abalone.
İyi akşamlar, baylar ve bayanlar Abalone'un güzel halkı.
Abalone is dying of thirst.
Abalone susuzluktan ölüyor.
Because that's what Abalone is.
Çünkü Abalone bu.
Leave Abalone to the buzzards.
Abalone'u akbabalara bırakın.
Even if we make the effort, he says that Abalone is nothing.
Eğer başarsak bile Abalone'un bir hiç olduğunu söylüyor.
If Abalone is as worthless as Mr. Stark says why is he so anxious to buy it?
Eğer Abalone söylediği kadar değersiz ise Bay Stark neden onu satın almaya bu kadar hevesli?
T o Abalone?
Abalone'a mı?
Editor in chief of the Abalone Daily Star.
Abalone Daily Star'ın baş editörü.
You worry about how I brought my circus to Abalone without wagons.
Sirkimi Abalone'a araçsız nasıl getirdim diye endişeleniyorsun.
Good citizens of Abalone, you are about to see the Medusa.
Abalone'un güzel insanları, Birazdan Medusa'yı göreceksiniz.
There are things in the world not even the experience of a lifetime spent in Abalone could conceive of.
Dünyada bazı şeyler vardır, Ömür boyu Abalone'da yaşasanız bile göremezsiniz.
Citizens of Abalone, I give you Woldercan.
Abalone'un insanları Size Woldercan'ı takdim ediyorum.
Citizens of Abalone, I've lost.
Abalone'un insanları, Ben kaybettim.
I think you ought to know the railroad's coming through Abalone which means money for you.
Bilmelisiniz ki Abalone'a demiryolu yapılacak. Ki bu da, para demek.
A pedestal of abalone shell
Altındaki kaidesi sedefli
That procession was carrying an offering of abalone to the Shogun. For some lousy abalone...
- Geçit töreni, Shogun abalone'nin bir adağını taşıyordu bazılarının sevdiği abalone'nin.
Pa, has San Li's abalone arrived?
Baba, San Li'nin midyeleri geldi mi?
The abalone...
Midyeler...
A big order for abalone was placed
Büyük bir midye siparişi geldi.
Stewed abalone, shrimp noodles, and be quick about it.
Deniz kulağı buğulama, karidesli erişte.
They dragged her from her chariot tore off her clothes and flayed her flesh from her bones with abalone shells.
Onu arabasından sürükleyerek çıkardılar.. Elbiselerini parçaladılar... ve denizkulağı kabuklarıyla derisini yüzdüler...
They're reseeding the reef for abalone.
Bir deniz kabuklusu için incelemelerde bulunuyorlar.
That's the caterer. I hope he brought enough abalone delight.
Umarım istediğim tatlıları getirmiştir.
I did serve you shark`s fin or abalone, didn`t you?
Köpek balığı yüzgeci ve istiridye sundum yemekte, daha ne istiyorsun?
You only deserved vegetal abalone lf your son-in-law didn`t say you love eating abalone, I won`t let you have it!
Sana salata vermek bile fazla aslında. Damadın istiridyeyi bu kadar çok sevdiğini söylemeseydi sana hiç yedirmeyecektim.
If I know you are so troublesome, l`ll give you shit, not abalone!
Bu kadar bela çıkaracağını bilseydim sana istiridye yerine bok verirdim!
- Abalone?
- Abalon mu?
I need lobsters, abalone and jade prawns!
Istakoz, abalon ve karidese ihtiyacım var!
Good, you manage to steam the rice stuffed inside a shrimp and seasoned by First Class abalone juice, then fry with bird's nest soup.
Güzel, karidesin içindeki buğulama pirinci iyi doldurmuşsun,... birinci sınıf susam yağıyla harmanlamış, sonra da kuş yumurtası eklemişsin.
But why don't you give me benefits on abalone?
Abalon balıklarından da isterim.
Take a look at Paul Avaloni.
Paul Abalone'a bakın. Paul Abalone!
I ordered an abalone sandwich!
Deniz kulağı sandviçi istedim.
Martin d-18, rosewood body, abalone inlays, quite beautiful.
Martin d-18, ağaç gövdesi, istiridye kabuğu, harika ses çıkarıyor.
It's got real nugget-gold plating and the abalone is inlaid.
Gerçek altın kaplamalı ve dışı da işlemeli.
Abalone?
Abalone?
It feels like those shells, abalone.
Deniz kabuğu gibi. Abalon gibi.
How does abalone soup sound?
Deniz ürünü çorbası nasıl olur?
This was made with abalone at JaeJooDo this morning.
- Canım istemiyor. Ama gün boyu çekimlerle meşgul olacaksın.
I've hired Sydney's top chef to make abalone soup,
Sydney'in en iyi aşçısını abalon çorbası için tuttum. Umarım beğenirsin.
This isn't abalone soup!
Bunun abalon olduğundan emin misin?
Abalone, sir.
Abalone, efendim.
Abalone?
Abalone mi?
and this... this is an abalone
ve bu... bu da bir istiridye
Y oshihama abalone, Uncle!
Yoshihama abalone, amca!
Abalone porridge.
Deniz ürünlüsünden hemde.
Who will spot the playful abalone?
Bakalım ilk deniz kabuklusu abalonu kim bulacak?
Abalone?
Bu denizkulağı mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]