English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Abomination

Abomination translate Turkish

622 parallel translation
Abomination has thou clothed In robes of light
Işığının elbisesidir, Nefreti sarmalayan,
He was an unfriendly brute... an abomination who terrified me.
Soğuk bir yabani beni korkuya düşüren iğrenç biriydi.
"War is an abomination," sayeth the Lord.
Savaş bu lanet dünyayı bölecek.
Why, I know exactly how you feel about that abomination in Berlin.
Berlin'deki yönetimden tiksinti duyduğunu bilmiyor muyum sanıyorsun?
He's a-sayin'... "A liar is an abomination before Mine eyes."
"Bir yalancı, benim gözümde iğrenç bir yaratıktır," diyor.
An ungrateful child is an abomination before the eyes of God.
Nankör bir çocuk, Tanrı'nın gözünde iğrenç bir yaratıktır.
A man and a woman hovering over a sickbed make an abomination of romance.
Bir hasta yatağına üşüşen bir kadın ile erkek romantizmin içine dalıverirler.
And so André decided to dispose of himself in such a way as to keep such an abomination from the eyes of the world.
Böylece Andre dünyanın kendisine iğrenerek bakmasından kurtulmak için..... kendini yok etmenin bir yolunu buldu.
Tear down the abomination she has erected.
Getirdiği iğrençliği temizle buradan.
Will crush the hardened wretch of the polluted infinite abomination, and rain on him a deluge of fire and brimstone!
Sonsuz nefretini yağdıracak Bir ateş tufanıyla!
For my mouth shall speak truth and wickedness is an abomination to my lips.
Ağzımdan sadece doğrular çıkar ve dudaklarım pislikten nefret eder.
For it is an abomination to do so.
Böyle bir şey yapmak büyük iğrençliktir.
- An abomination.
- İğrenç bir şey.
- What's an abomination?
- İğrenç nedir?
Oh, what abomination, It's even scary to look at.
Korkunç bir şey! Pisliğe benziyor.
You've won every abomination award.
Her iğrençlik ödülünü sen kazandın.
" Speed Learn'is an abomination.
"Hızlı Öğren" iğrenç bir şeydir.
Wouldn't you say that more ill has been done f rom love than f rom abomination?
Kötülüklerin, nefretten çok aşktan kaynaklandığını düşünmez misin?
Dialectical materialism is a scandal and an abomination for the class leaders and their ideologies because along with a clear conception of things as they are it maintains at the same time the knowledge of their fatal negation, their necessary destruction ;
Diyalektik materyalizm, sınıf liderleri ve onların ideolojileri için bir skandal ve menfur bir şeydir. Çünkü nesneleri oldukları biçimde algılamak aynı zamanda onların mutlak olumsuzluk ve gerekli tahribatı bilgisini de içine alıyor.
They are a stench and an abomination.
Pis kokularıyla mide bulandırıyorlar.
In its very style, the exposition of dialectical theory is a scandal... and an abomination according to the rules of the dominant language, and for the taste they have educated because in the... positive use of existing concepts, it includes both the intelligence... of their rediscovered fluidity, and their necessary destruction.
Diyalektik teorinin bizzat biçemi, dilin hakim olan ölçülerine ve bu ölçülerle biçimlenen hassasiyetlere karsi duyulan öfke ve nefrettir... çünkü mevcut kavramlardan somut... bir sekilde yararlanirken ayni zamanda da bu kavramlarin akiciliginin ve kaçinilmaz yikiminin farkina varir.
... the little abomination's picked up half a dozen fortune hunters.
... geldiklerinden bu yana bu mahluk yarım düzine servet avcısını buldu.
He and men like him are what's turning the Pacific from a paradise into an abomination.
O ve onun gibiler cennet gibi Pasifik Okyanusu'nu... cehenneme çevirdiler.
She's an abomination.
Onu öldürün!
Baron, give this little abomination to the storm.
Baron, bu küçük iğrenci fırtınaya atın.
Because'78 is an abomination.
Çünkü 78 bulaşık suyu gibidir.
An abomination before the eyes of God.
Tanrı'nın gözü önünde yapılan bir saygısızlık.
It is an abomination to God and to man.
Bu, Tanrı'ya ve insana duyulan nefret.
Because you're an abomination, an outrage against nature.
Çünkü sen bir ucubesin! Doğaya karşı duyulan bir nefretsin!
'How such an abomination could have been born.
"Nasıl doğmuş olabilir böyle iğrenç bir şey?"
When you see the abomination of desolation if you're on the plain, flee to the mountains.
Yalnızlıktan duyulan tiksintiyi gördüğünde... Eğer ovadaysan.. dağlara kaç.
She knew it was an abomination.
Ondan nefret edildiğini biliyordu.
Go ahead and destroy this abomination!
Devam edin ve bu iğrençliği yok edin!
You're an abomination, Boone.
Sen bir şeytansın Boone.
It takes only a few days for this harmless, potato eating abomination to annihilate the fruit of years of labor!
... yılların emeğini yok saymak için bu zararsız patates nefreti yeniyor. Yalnıza bir kaç gün alacak!
Lead our protest against this abomination.
Bu nefrete karşı olan mücadelemize bize önderlik et.
That abomination, or devil, was burnt by the high sheriff.
Bu menfur şey ya da şeytan yüksek şerif tarafından yakıldı.
It was supposed to be a thing of beauty... not this abomination.
Güzel bir şey olmalıydı... iğrenç değil.
Fat people are an abomination in his eyes!
Tanrının gözünde şişmanlar tiksinç yaratıklardır.
"impaled eyes, martyred flesh : abomination."
Oyulmuş gözler, işkence edilen vücutlar, iğrençlikler.
You and this abomination will be put to death.
Seni de bu menfur şeyi de öldürteceğim.
This woman has brought forth bad fruit, - And we pray unto you today, Lord to bless us as we rid our fair community of this woman, this abomination, this scarlet temptress who is ruining our town.
Bu kadın kötü meyveyi getirdi, ve sana dua ediyoruz Tanrım, kasabamızı mahveden bu rezalet, kötü örnek kadından kurtulurken bizi kutsa.
Lying lips are an abomination to the Lord, so sayeth the Psalm.
Yalan konuşan dudakları Tanrı susturur, der bir ilahil.
No, you're not - Cherry Poptart is an abomination.
"Cheery Pop Tart" iğrençlik abidesi.
Because it resulted in abomination.
Çünkü iğrençlikle bitti.
This all of this it's been an abomination.
Bunlar bütün bunlar çok iğrençti.
Pride is an abomination.
Gurur nefretin kaynağıdır.
It's not just unnatural, it's... an abomination.
Sadece doğal olmamakla kalmıyor aynı zamanda iğrenç bir şey.
You're an abomination, Gabriel.
İğrençsin Gabriel.
It's an abomination.
Tiksinti uyandırıcı bir şey.
You've become an abomination!
İğrenç yaratıklar olmuşsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]