English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Above

Above translate Turkish

14,442 parallel translation
Above the couch?
Kanepenin üstüne?
You're soarin'up there above everything.
Her şeyden üstün oluyorsun.
Tonight the Critics'Guild of Great Britain is gathered to celebrate a giant of film, television, and above all, theater.
Yılın eleştirmenler derneğinin gecenin büyük ödülü Büyük Britanyanın şöhreti Film devi, televizyon ve her şeyden önce tiyatro.
Emily will move into the apartment above me, and we'll be neighbors in love.
Emily de üst katıma taşınacak ve aşık komşular olacağız.
We have to get above the exit!
Çıkışın üstüne gitmeliyiz!
Miller, maybe this is above your pay-grade.
Miller belki de bu seni aşan bir şeydir.
Above all else, a leader must be decisive.
Her şeyden önce bir liderin kararlı olması gerekir.
I have a deep gash running vertically down my medial thigh. and it turns lateral just above my knee.
Orta oyluğumdan aşağı doğru derin bir kesik var ve dizimin hemen üstünde de yana dönüyor.
I got blood above the driver's door and handle, more here on the front seat and the steering wheel.
Sürücü kapısının üstünde ve sapında kan buldum ön koltukta ve direksiyondaysa biraz daha fazla.
She is so above your pay grade.
O senin paygrade üzerinde böyledir.
... hands above the table.
... ellerinizi masaya koyun.
I'll search from above.
Yukarıdan gözetleyeceğim ben de.
"Starry sky above and moral law within."
"Üzerimizdeki yıldızlarla dolu gökyüzü ve içimizdeki ahlaki kanun."
How do you think the Mother Above first came to us?
Yukarıdaki Anne'nin bize nasıl geldiğini düşünüyorsunuz?
Um, well, we lived above a restaurant called the old mill.
The Old Mill adlı bir restoranın üst katında yaşıyorduk.
Above 10k, it's major larceny.
10 bin doların üstü ciddi hırsızlık suçuna giriyor.
If the cause is lost, then you will put the lives of yer men above all else.
Dava kaybedilirse o zaman adamlarının hayatlarını her şeyin ötesinde tutarsın.
It's above your pay grade.
Bu iş seni aşar.
We're lucky only the restaurant and the apartments above collapsed, and not the whole structure.
Sadece restoran ve üzerindeki daireler çöktüğü için şanslıyız.
But she has juice with people way above our paygrade.
Bizden üst mevkilerde bağlantıları var.
Must be great, living right above the restaurant.
Restoranın üstünde yaşamak sizin için harika olmalı.
A bullet flies inches above his head.
Mermi kafasının birkaç santim üzerinden geçti.
- I know. - Punching above my weight.
- Benden uzun.
I was out with my ballet dancer friends, and then..... Markus he was going to a party on the floor above us.
Dansçı arkadaşım Bale ile parti için dışarı çıktık. Parti bizim katın üstündeydi. Markus partiye gelmiş...
I presume you are talking about the large bed of colored roses that when seen from above is in the shape of our national flag?
Yukardan bakıldığında bayrağımızı oluşturan geniş, renkli gül tarhından bahsediyor olmalısınız.
Seems the Germans have still not looked at it from above.
Almanlar henüz yukarıdan bakmadılar herhâlde.
Only Hitler and Himmler are above him in the Nazi hierarchy.
Nazi hiyerarşisinde sadece Hitler ve Himmler onun üstü.
Dexedrine, Benzedrine, Adderall, meth, some, or all of the above.
Amfetamin, amfelamin, Adderall, Met, belki, ya da saydıklarımın hepsi.
Above all those who cast that immorality on the children as he has.
Ondan önce de çocuklar üzerinden..... bu ahlaksızlığı yapanlar vardı.
"The witness said temperatures plummeted and a blinding light emanated " from the forest above the ridge, " followed by a strange humming sound.
"Tanık, sıcaklığın düştüğünü ve uğultu sesleri ile birlikte, göz kamaştırıcı bir ışığın ormanın tepelerinden yayıldığını söyledi."
I will personally buy back all Laramie land deeds at 10 cents an acre above the going rate.
Laramie'deki tüm tapuları yarım hektarını rayicin 10 sent üzerinden geri satın alırım.
The answer, dear reader, will be decided in the coming days on the plains of Utah, "at or near Ogden" as prescribed by Congress, and blessed by the Almighty above.
Sorumuzun cevabı sevgili okurlarım Kongre tarafından ısmarlandığı ve Tanrı tarafından kutsandığı gibi Utah ovasında, Ogden'da ya da yakınlarında ilerideki günlerde verilecek.
And one truth above all others is this... Without me and men like me... PASSAGE TO CHINA... your glorious railroad could never have been built.
Ve her şeyin ötesinde bir gerçek var ki ben ve benim gibi adamlar olmasaydı görkemli demiryolunuz asla inşa edilemezdi.
We would have genocidal panic above our heads.
Soykırımcı başımızı üzerinde panik olur.
It's all above board, man.
Her şey kuralına uygun dostum.
As I got closer I noticed a small spot above the driver's side door handle.
Yakından baktığımda, sürücü kapısında bir leke fark ettim.
There's this little blinking red light above my door.
Kapımın üzerinde yanıp sönen kırmızı bir ışık var.
"BA097211. " We the jury in the above-entitled action " find the defendant
Jüri olarak, aşağıda geçen suçlardan sanık Orenja...
"We the jury in the above-entitled action " find the defendant " Orenthal James Simpson not guilty
Jüri olarak, aşağıda geçen suçlardan sanık Orenthal James Simpson'u suçsuz buluyoruz.
I thank the gods above.
Gökteki tanrılara şükürler olsun.
The Father above beckons you to his hall.
Yukarıdaki Baba'mız salonuna çağırıyor seni.
You've had enough time to contemplate, I hope, and to take the opportunity to meditate upon your duties as a wife, Katherine, in this household above anything else.
Umarım etraflıca düşünecek zamanın olmuş ve bu hanede her şeyin ötesinde, bir eş olarak görevlerine kafa yorma fırsatını kullanmışsındır.
That black cloud above ya's growing.
Üstündeki kara bulut giderek büyüyor.
You stand above them all, because you know compassion is the greatest shield.
Sen onların üstündesin. Çünkü en iyi kalkanın merhamet olduğunu biliyorsun.
It would take Kunta a long time to understand why he was born into this world, but when he did, it was as clear as the sky above the Kamby Bolongo.
- Peki baba. Kunta'nın neden bu dünyada doğduğunu anlaması uzun zaman alacaktı. Ancak anladığında Kamby Bolongo üzerindeki gökyüzü kadar netti.
Just fly above the storm.
Sadece fırtınanın üstünde uç.
Because my shop, right, is just above a rum house, so all the...
- Dükkanımın tam altında içki imalathanesi var, tüm koku da...
Anything above freezing will kill you.
0 dereceden yüksek her yerde ölebilirsiniz.
Anything above freezing will kill you, but never fear.
0 derecenin üstünde bir yerde olursan ölürsün, ama korkma.
Where do we go? The church is above us.
Kilise üzerimizde.
Above?
Altına?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]