English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Abrasions

Abrasions translate Turkish

391 parallel translation
There are no bruises or abrasions in her mouth, so there's only one way it could have gotten there.
Ağzında yara veya çürük izleri yok, yani idrarın alınması için tek ihtimal var.
I observed deep abrasions around the forehead and indentations in the skull which may have been caused by some metal instrument.
Alın etrafında derin kesikler ve kafatasında sert bir metal alet ile oluşturulabilecek çöküntüler tespit ettim.
If he finds any marks, abrasions or bullet wounds on the body, take him over to the Commandant's office and stay with him while he writes out his statement.
Herhangi bir iz, sıyrık ya da kurşun yarası bulursa komutanın ofisine götürün ve ifadesini yazarken onunla kalın.
Lacerations, abrasions.
Yırtılmalar, sıyrıklar.
Mislaid among the broken wrists... the chest pains, the scalp lacerations... the man whose fingers were crushed in a taxi door... the infant with a skin rash, the child swiped by a car... the old lady mugged in the subway, the derelict beaten by sailors... the teenage suicide, the paranoids... drunks, asthmatics, the rapes, the septic abortions... the overdosed addicts... the fractures, infarcts, hemorrhages, concussions, boils, abrasions... the colonic cancers, the cardiac arrests... the whole wounded madhouse of our times.
Kırık kolların, göğüs ağrısı çekenlerin, kafası yarılanların parmakları taksinin kapısına sıkışmış adamın isilikli bir bebeğin, araba çarpmış bir çocuğun metroda kapkaççıya kurban giden yaşlı bir kadının, denizcilerin dövdüğü bir zavallının intihara teşebbüs eden bir gencin, paranoyakların sarhoşların, astımlıların, tecavüze uğrayanların, bebek düşürenlerin uyuşturucu komasına girenlerin bacağı kırılanların, kanserli hastaların, kalp krizi geçirenlerin yanında yatıyordu. Orası bir tımarhaneden beterdi.
Broken leg, sir, three busted ribs, umpteen abrasions.
Kırık bacak, efendim, üç kırık kaburga kemiği, sayısız sıyrık
It was just a mild concussion and some skin abrasions.
McIntyre, tutuklusun.
Deep abrasions across the face.
Yüzünde de epey aşınma olmuş.
A few cuts and abrasions.
Birkaç kesik ve sıyrık var.
She has abrasions and cuts all over her body.
Vücudunun her yerinde sıyrıklar ve kesikler var.
Some facial abrasions.
Biraz yüz bereleri.
Threadlike abrasions indicate the play of cable against the edge of the office window.
Belirsiz aşınmalar, ofis camının köşesindeki kablonun oynadığını gösteriyor.
michael, before this charade goes any further, I think you should know I find no broken bones, no abrasions, and no physical trauma whatsoever.
Michael, bu maskaralık daha da ileriye gitmeden bilmeni isterim ki onun üzerinde, ne kırık bir kemik ne bir sıyrık, ne de psikolojik travma belirtisine rastladım.
You see, Dr. Hassiem found... that the abrasions on the prisoner's neck were... Oh, yes.
Bakın Doktor Hassiem'ın mahkûmun boynunda bulduğu sıyrıklar.
Minor mutilations and dilapidations, lesions, lacerations, abrasions, incisions, contusions.
Küçük kesikler ve bozulmalar, yaralar, yırtıklar, sıyrıklar, yarıklar, ezikler.
You've suffered abrasions, lacerations and head trauma.
Yaşadığınız aşınmalar, çizikler ve kafa travmasından dolayı epey acı çektiniz.
There are no broken bones, no contusions, no abrasions.
Kırık yok. Ezik, yara yok.
He has corneal abrasions, scratches on the surface of his right eye.
Sağ gözünde tırmalanmadan dolayı kornea yırtılması var.
- Mostly minor abrasions.
- Çoğunluğu ufak tefek sıyrıklar.
Or is it just a family proclivity... for facial abrasions?
Yoksa yüz hatlarının böyle olması aileden gelen bir özellik mi?
There's no abrasions or evidence of tissue damage.
Herhangi bir aşınma ya da doku hasarına dair bir kanıt yok.
Outside of numerousbruises and abrasions... and a blood level that's closeto 100 proof, you'll be all right.
Birkaç ezik ve çizik haricinde ve damarlarında dolaşan sıvının % 100 alkol olduğunu saymazsak, iyisin.
Multiple contusions and abrasions.
Çok sayıda bere ve sıyrık.
The abrasions would be consistent with her claims, as would be the medical report..... which cites the kind of injury associated with sexual trauma.
Vücudundaki izler bu iddiasını destekliyor, kendi aldığı tıbbi raporunda da bir tür cinsel saldırıya maruz kaldığı belirtiliyor.
No abrasions or contusions or trace evidence in the body.
Vücutta yara bere ya da çürük ya da herhangi bir iz yok.
There's abrasions, but no bleeding.
Deride aşınma var, ama kanama yok.
No contusions or abrasions.
Ezik veya çürük yok.
Facial abrasions, scalp lacerations.
Yüzde sıyrıklar, kafada yarıklar.
No tongue abrasions. No signs of incontinence.
İdrar tutamama belirtisi yok.
Okay, Mr. Desmond, I'm going to clean your abrasions.
Pekala Bay Desmond, yaralarınızı temizleyeceğim.
No ligature marks or abrasions from strangulation.
Ne çizik ne de boğuşma izleri. Boğularak da öldürülmemiş.
Contusions, abrasions, ecchymosis around the neck.
Boynunun etrafında çürükler, sıyrıklar ve morluklar var.
And now, filmed in its entirety... and proven to heal minor cuts and abrasions... we proudly present Schizopolis.!
Ve şimdi, son rötuşları yapılan ve gerekli yerleri kesilip tamamlanan filmimizi sizlere sunmaktan gurur duyarız :
Carol, order a facial series and clean up the abrasions. Okay.
- Carol, yüz serisi iste ve sıyrıkları temizle.
Antemortem impact abrasions on her upper torso.
Üst gövdesine aldığı darbeler sonucu aşınmalar oluşmuş.
Look at the damage to the soff tissue, massive abrasions.
Yumuşak dokudaki sıyrıklara baksana. Kocaman parçalar ayrılmış.
Try to get as much air on those abrasions on your back as you can.
Sırtındaki yaraları mümkün olduğunca havalandır.
- He's got some skin abrasions.
- Deri sıyrıkları var.
ETOH, bump on the head, contusions and abrasions.
Etil alkol, kafada şişlik, bere ve sıyrıklar. Ağrı yok.
Seventeen-year-old with neck pain, contusions, abrasions.
On yedi yaşında, boyun ağrısı, morartılar, şişikler.
Superficial lacs, contusions and abrasions.
Yüzeysel yaralar, morartılar ve şişikler.
Abrasions to the external genitalia.
Dış genital bölgede aşınmalar.
Just some minor cuts and abrasions.
Önemsiz yara ve bereleri var.
Hang a banana bag and dress the abrasions.
Sarı serum ver ve sıyrıklarını kapat.
It must have been consensual commotion then... no contusions, no internal abrasions.
O zaman onlar, olağan sesler olmalı. Zedelenme yok. İç organlarda yıpranma yok.
No abrasions or contusions in the pubic region.
Cinsel organlarının etrafında herhangi bir sıyrık bile yoktu.
There are no abrasions.
Bir sürtünme yok.
Multiple facial abrasions.
Yüzde sıyrıklar.
I'll clean up these abrasions with saline.
Sıyrıkları salinle temizleyeyim.
We got some abrasions, but no stridor.
Bazı çürükler var ama stridor yok.
Multiple abrasions, bad lac to left arm.
Sıyrıklar, sol kolda yaralanma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]