English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Abroad

Abroad translate Turkish

2,359 parallel translation
Courtney Whitmore... Studying abroad.
Courtney Whitmore yurt dışında okuyor.
There's one such abroad just now, wandering the hills.
Bir de başımıza tepelerde dolaşan biri çıktı.
nothing beats a summer abroad, but when traveling far from home, it's always nice to bring along an old friend from the neighborhood.
Hiçbir şey yurt dışında bir yazdan daha iyi olamaz ama evden uzakta seyahat ederken... yanınızda memleketten eski bir arkadaşınız olması iyi bir fikirdir.
In addition, Bilal doesn't have to study abroad to become a good guy.
Bilal'in iyi bir çocuk olması için yurtdışında okuması gerekmiyor.
Are we to believe then that the C.E. O... of a major telecommunications company... stood at the center of some sort of cabal... a conspiracy to profit from war, civil unrest, terror abroad... and the United States intelligence community knew nothing about it? Yes.
O zaman, büyük bir telekomünikasyon şirketinin CEO'sunun ; savaşlardan, ayaklanmalardan ve yurt dışındaki terör olaylarından kar elde etme temelli bir komplonun göbeğinde yer aldığını ve Birleşik Devletler'in istihbarat kurumlarının bu konuda bilgisi olmadığını mı söylüyorsunuz?
What am I supposed to do with all these family photos Of our romantic trip abroad?
Romantik gezimizin fotoğraflarını ne yapacağım şimdi ben?
They even send kids to study abroad in kindergarten.
Artık çocuklarını yurtdışında kreşe gönderenler bile var.
Her only trip abroad was to Andorra for duty-frees!
Onun hayatı boyunca yurt dışına yaptığı tek seyahat gümrüksüz alışveriş yapmak için Andorra'ya gitmekti.
He's abroad at the moment.
Şu sıralarda ülke dışında... Paris'te.
Interpol found the fences who sold the forgeries abroad.
Interpol, dışarıda sahte tabloları satanları buldu.
We can buy whatever we need once we're abroad.
Yurt dışında istediğimizi alırız.
I have seen him abroad in the daylight and the night!
Onu gündüz gece her tarafta gördüm!
I didn't sent my son to study abroad to get a daughter-in-law like her.
Oğlumu böyle bir gelinim olsun diye yurtdışına okumaya göndermedim.
Your son studied abroad because he had rich parents.
Oğlunuz yurtdışında okumuş çünkü ailesi zengindi.
Maybe he's been abroad.
Belki ülke dışındadır.
You met abroad?
Yurt dışında tanışmışsın.
The President is abroad. Congress is out of session.
Başkan yurt dışında.
Half their assassinations go down abroad.
Suikast hedeflerinin yarısı yurt dışında.
You've been abroad a lot.
Çok yurtdışına çıkıyorsun.
And he brought you a present from abroad to say sorry.
Ve özür dilemek için sana oradan bir hediye getirdi.
He told us he hadn't been abroad recently, but when I asked him about the cars, I could see his tan line clearly.
Bize yakın zamanda yurtdışına çıkmadığını söyledi,... ama ona arabalar hakkında soru sorduğumda,... güneşten yanmış yerlerin izini açıkça gördüm.
I heard you were abroad somewhere getting shot at.
Yurtdışında bir yerlerde, vurulduğunu duymuştum.
Go abroad.
Ne bileyim.
He's been abroad for a long time.
Uzun zamandır yurt dışındaydı.
It was hard dealing with property tax and collecting the rent from abroad,
Bu çok zor oldu. Emlak vergisi ile ilgili ve yurtdışından gelen kira toplama, yani, bu yüzden herşeye erken karar verdim.
- I'll tell you this, my Lord Surrey, if ever you got power here, in this realm, I would go abroad and stay there.
Size şu kadarını söyleyeyim Lord Surrey, eğer sizin burada, bu krallıkta öyle bir gücünüz olursa, yurtdışına gider ve orada yaşarım.
Then we'll go abroad.
- Ondan sonra ver elini yurt dışı.
We need to look at enrollment in Islamic study programs abroad.
Yurtdışındaki bütün İslami öğrenci programların kayıtlarına bakmamız gerek.
Studied abroad- - 2003, possibly co-opted by Al-Qaeda.
2003 yılında yurtdışına okumaya gitmiş ve muhtemelen El-Kaide'ye girmiş.
It's like if Prince Harry got captured abroad somewhere, the government would send the army in to go get him.
Eğer Prens Harry'i birileri kaçırsa hükümet geri almak için orduyu yollar...
He's abroad
O evde yok.
And next time you go abroad... you get to sleep for free on someone else's sofa
Ve bir dahaki sefere siz yurt dışına çıktığınızda sizin de bedava kalacak bir yeriniz oluyor. Bir başkasının koltuğunda.
She's never been abroad
Hiç yurt dışına gitmedi.
Abroad?
Yurt dışına?
So, what did Julie say when you told her you were going abroad with another woman?
Başka bir kadınla yurt dışına çıkacağını söylediğin zaman Julie ne yaptı?
One of the roles consular services plays is aiding U.S. businesses while working abroad.
Konsolos Hizmetleri'nin görevlerinden biri de Amerika ile deniz aşırısındaki işleri yürütmek.
So what about American diplomats abroad?
Peki ya Amerikanın yurt dışındaki diplomatları?
Yeah. I'm sorry I didn't get to spend my junior year abroad like you.
Kusura bakma senin gibi üniversitede üçüncü senemi yurt dışında okumadım.
Did you make any enemies during your time abroad?
Yurtdışında bulunduğunuz süre zarfında düşman edinmiş miydiniz?
- Every time I am abroad, I am brought dates.
- Ne zaman yurt dışına çıksam, bana hurma getiriyorlar.
Abroad, reporters risk their lives to defend the free press And you piss all over it!
Yurt dışında muhabirler, basın özgürlüğü uğruna hayatlarını tehlikeye atıyor ama sen bunun içine ettin!
So this could result in - the Crohne corporation moving its activities abroad.
Yani bunun sonucunda Crohne şirketi çalışmalarını yurt dışına taşımak zorunda kalabilir.
He threatened to move his activities abroad - if we pass the bill.
Yasayı geçirirsek işlerini yurt dışına taşımakla tehdit etti beni.
- How about abroad?
- Ya yurt dışında? - Hayır.
- It's called An Idiot Abroad.
- Dizinin adı Yurtdışında Bir Ahmak.
An Idiot Abroad.
Yurtdışında Bir Ahmak.
If you could bring one thing that you saw abroad, on your travels, you go. "OK, this is the best of the rest."
Yurtdışında gördüğün bir şeyi getirebilecek olsaydın... "Bu içlerinde en iyisi" dediğin bir şey.
This is my first trip abroad
Bu benim yurtdisindaki ilk gezim.
Cheating boyfriend, a man sneaked to play abroad
Erkek arkadasini aldatip, gizlice yurtdisina kaçiyorsun.
But better than breaking up on the phone said better Or abroad, looking for someone to complain do not know to whom
Yine de telefonda ayrilmaktan,... ya da yurtdisindayken, tanimadigin birine sikâyet etmekten iyidir.
She said something about, you know, traveling abroad To tahiti or barbados.
Barbados ya da Tahiti'ye gitmek gibi bir şeyler söylemişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]