English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Absences

Absences translate Turkish

96 parallel translation
His extraordinary absences became notorious, and when he reappeared again in society, men would whisper to each other in corners or look at him with cold, searching eyes.
Ortadan kaybolması söylentilere yol açıyordu, yeniden ortaya çıktığında ise dedikodular ortaya çıkıyor, ve insanlar şüpheli gözlerle ona bakıyordu.
Two months after that... in February of 1944, during one of Rommel's... rare absences from the Atlantic frontier... his old friend Dr. Karl Strolin sought him out again.
Bundan iki ay sonra... Şubat 1944'te Rommel'in Atlantik duvarından uzak olduğu ender anların birinde... eski dostu Dr. Karl Strolin tekrar ortaya çıktı.
The small Juliano got used the long absences of her father.
Küçük Juliano babasının uzun yokluğuna alışmaya başlamıştı.
Regarding our patient, the dominant mother... and frequent absences of the father gave rise to latent homosexuality.
Hastamıza ilişkin, baskın anne ve babanın sık sık yoklukları gizli eşcinselliğe yol açtı.
In my weakened condition - - I could take a spill down the stairs and suffer further school absences.
Şu halsiz durumumda merdivenlerden yuvarlanabilirim ve iyileşip okula dönmem gecikir.
Absences fill the neighborhood.
Yokluklar komşuluk getirir.
Three, four absences... ten years.
On yılda, üç veya dört kez işe gelmedin.
Do you know where Miss Vaughan went during these absences?
Ortadan kaybolduğu süre zarfında, Bayan Vaughan'ın nerede olduğu biliyor musunuz?
I know, she's had a lot of absences but the poor dear woke up with a blistering fever.
Çok devamsızlık yaptığını biliyorum ama yavrucak bu sabah ateş içinde uyandı.
Now, I have tolerated your unexplained absences and the endless family emergencies, but no more.
Şimdiye kadar açıklama yapmadan gelmeyişlerini bitmeyen aile sorunlarını görmezden geldim. ama arık bitti.
I told you I wouldn't tolerate any more unexplained absences.
Sana bir daha yokluğunu görmezden gelmeyeceğimi söylemiştim.
If you take a leave maybe... your random absences will be less obvious.
Bir süre izine ayrılsanız belki hem böylece bu sırasız gidip gelmelerinizin göze batmasına da engel olursunuz.
Your sister's grades have fallen sharply in the last year, due in large part to her frequent absences and lateness.
Kız kardeşinin notları son bir yıIda çok düştü. Bunun önemli bir kısmı da devamsızlıklar ve derslere geç kalmalar yüzünden.
Zero respect for authority, erratic behavior, lots of unexplained absences...
Otoriteye sıfır saygı, kararsız davranış tarzı, bir sürü açıklanamayan ortadan kaybolma...
Unexplained absences. Meetings with unknown associates.
Açıklaması olmayan ortadan kaybolmalar bilinmeyen kişilerle görüşmeler.
No more vacations, absences for reason of health or domestic disturbances...
Tatil ya da sağlık izni yok ailevi sorunlar için de izin yok...
Six absences.
Altı eksik.
So many absences!
Çok dalgınsınız!
Whenever a student has three absences in a row.
Bir öğrenci ardarda üç günden fazla devamsızlık yapınca arıyorlarmış.
Incompletes, multiple absences.
Devamsızlık, ders asmalar.
Your son's repeated unexcused absences from class are a matter of concern
Oğlunuz Günther'in sık sık okula gelmemesi endişelere yol açmaktadır.
It is urgent to speak of the absences.
Yitirdiklerimizi konuşmalıyız bir an önce.
Unexplained absences, phone calls from strangers, anything like that?
Açıklanamayan ortadan kaybolmalar, yabancılar tarafından aranmalar gibi şeyler?
My wife does not lament my absences.
Karım, yokluğumdan hüzün duymaz.
You have 27 absences in your first period.
İlk dönem 27 gün devamsızlığın varmış.
The plaque explains how different cultures kiss after long absences.
Bu plaka farklı kültürlerin uzun aradan sonra nasıl öpüştüğünü anlatır.
Any unexcused absences, any other disciplinary issues at school, you can nullify this agreement and send me to any school you want.
Herhangi bir mazeretsiz devamsızlıkta, okulda işlenen herhangi bir disiplin suçunda, bu anlaşmayı iptal edebilir ve beni istediğiniz bir okula gönderebilirsiniz.
This kid has a string unexcused absences from PT.
PT'ye mazeretsiz bir kaç kez gitmemiş.
- How about a few excused absences?
- Birkaç devamsızlığa ne dersiniz?
This resilient solo mother has built a thick, well-insulated nest to protect them during her frequent absences. It's a good thing... the equatorial sun disappears behind clouds and the heat wave vanishes.
Bize yerlerin neresi olduğunu söylemeye korkuyorlar çünkü bu köydeki diğer köylülerden bir misilleme gelebilir.
Well, maybe you'd be "down" for spending the rest of the semester in detention for all of your absences.
O halde belki de, bu zamana kadarki yoklama eksikliklerinden ötürü alacağın bir uzaklaştırma cezası ile kendini rezil edebilirsin.
Achim, we are talking about your absences.
Achim, biz devamsızlıklar hakkında konuşuyoruz.
Think it was a ploy for attention given your many absences?
Yokluğun yüzünden ilgi çekmek için bir komplo muydu?
He suffers from sever mental imbalance, absences, manic episodes.
Ruhsal dengesizlik, şuur kayıpları, manik bölümler yüzünden acı çekiyor.
I mean with my unorthodox living situations, my unexplained absences.
Alışılmışın dışında yaşam koşullarım, açıklanamayan kayboluşlarım.
Well, odd behavior, unexplained absences... those sound like his symptoms?
Garip tavırlar, açıklanamayan kaybolmalar... bunlar onun semptomları gibi mi?
24 absences in a trimester they seem to me too much, no?
Bir dönemde 24 gün devamsızlık çok fazla görünmüyormu sanada?
- Approvals for absences
İzin belgeleri.
Well, you know, my sporadic absences.
Şey arada bir dersleri kaçırmam.
I'll stack my absences up against yours any day.
Benim gelmediğim günlerle seninkileri karşılaştırmak istermisin?
I am resigned to the absences of my husband... as you once were.
Kocamın yokluğunun hissedildiği bazı durumlardan feragat ediyorum... Bir zamanlar senin yaptığın gibi.
The school counts absences at the end of each week.
Devamsızlık bilgileri hafta sonu gönderiliyor.
The school has a policy... Students are suspended after fifteen absences.
Okul yönetmeliği 15 gün devamsızlık yapan öğrencileri uzaklaştırmayı emreder.
And I'll need a trustworthy man to handle diocesan affairs in my absences.
Bu yüzden yokluğumda, piskoposun görevlerini yerine getirecek güvenilir birine ihtiyacım var.
those absences--i went offite to look into some things.
İşe gelmediğim zamanlarda, bazı şeyleri araştırıyordum.
Check school absences.
Okula gitmeyenlere bakarız.
There's also no central database for school absences. We can't sort by grade or gender.
Ayrıca okul devamsızlıklarını girildiği bir veri bankası yok... sınıf ya da cinsiyete göre eleme yapamıyoruz.
No behavioral problems, a few absences.
Geçen yıl düzgün bir "B" öğrencisiydin.
The grief of absences The the grief of injuries
Dizlerimin üstünde değil ama yerde yatarak
We mostly deal with extramarital affairs, you know, excuses for work-related absences. Yeah.
- Yani yalan söyleyen insanlar, gerçekmiş gibi göstermeniz için size para ödüyor.
We accept short absences from each other.
Ara sıra ayrı kalırız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]