Achieve translate Turkish
2,788 parallel translation
The people of the state of Qi all hope that she will achieve great deeds.
Tüm ulus sabırsızlıkla seni bekliyor.
help the people of Zhao achieve peace.
Qi halkı için savaşacağım.
The King of Qi is brave and talented and will achieve great deed.
Qi imparatoru muazzam yetenekli ve ileri görüşlü biri.
Tonight I will help you achieve your wishes.
Hep biliyordum.
What will you achieve?
Nereye varacak, imkânsız.
One cannot achieve victory by thinking that way, Hürrem Hatun.
Böyle düşünerek zafer kazanılmaz Hürrem Hatun.
This can achieve in a few seconds what would take even the most experienced interrogator days.
En deneyimli sorgucunun bile günler sonunda alacağı bilgiyi birkaç saniyede alabilirsin.
The happiness that gives us victory in a race or a big win money positions to achieve high power or receive a prize with honor...
Bize mutluluk veren bir yarışta zafer ya da büyük bir para kazanmak çok güçIü olmak için statüler ya da onurlu bir ödül almak...
Little bunny wants cunnilingus performed on her because it's the only way the little bunny can achieve orgasm.
Küçük tavşan oral istiyor, çünkü orgazm olması gerek.
Driven by the pressure of time to achieve greatness, it may be our mortality that gives us our humanity.
Zamanın mükemmele ulaşmak için getirdiği baskı ve ölümlü olmamız sonucu insanlığımızı kazanıyoruz.
But if you add up thousands of these plates like we have in our experiment, you can actually achieve a palpable and useful force.
deneyimize ek olarak binlerce levha eklersek, işe yarar şeyler elde edebiliriz.
It has the performance, the price tag, and, with only 300 being made, the exclusivity needed to achieve the coveted tag of "supercar."
Performansı, fiyat etiketi var ve sadece 300 bin dolar olmasıyla ayrıcalığı süper araba etiketini hak ediyordu.
You know, the whole point is that you can actually achieve something during your sessions.
Uğraştığımız şey bu seanslarda gerçekten bir şeyler başarabilmek.
To achieve the best kung-fu in the world, speed is the key.
Dünyadaki en iyi Kung-Fu yu elde etmek için hız tek anahtardır.
When I was eight, I jumped a bit and could achieve the height you did.
Sekiz yaşımdayken, biraz zıplayıp senin çıktığın yüksekliğe ulaşırdım.
So what are you hoping to achieve?
Bu işten ne gibi bir çıkarın olacak?
What do you hope to achieve?
Amacınız nedir, anlayamadım?
This is the most important thing I will ever achieve.
Yaptığım en önemli iş bu olacak Kasper.
If we are to achieve the results, we really must exert ourselves.
Bir sonuca varmak için kendimizi zorlamalıyız.
If Einstein was the genius in physics, so Gene Sharp is the genius in freedoms, and how to achieve freedoms.
Eğer Einstein fizik alanında bir dahi ise Gene Sharp özgürlük ve özgürlüğü elde etme konusunda bir dahi.
Well, thanks for trying to achieve the unachievable.
Neyse, imkansızı başarmaya çalıştığınız için teşekkürler.
You are telling something and talking high about me I didn't come to achieve and reform this country and save this people
Öyle mi? Benim hakkımda büyük şeyler söylüyorsun! Ben bu ülkeyi değiştirip kurtarmak için gelmedim!
We all want to believe in fairy tales - - that we'll achieve our wildest dreams and live happily ever after.
Hepimiz peri masallarına inanmak isteriz. En büyük hallerimizi gerçekleştirip sonsuza kadar mutlu mesut. yaşayacağımızı hayal ederiz.
Okay, you know, excuse me for thinking that my sister might want to help me achieve a dream that I've had for a long time.
Ya tabi çok uzun süredir hayalini kurduğum bir şey için kız kardeşimin bana yardımcı olabileceğini düşünmem mantıksızlık öyle mi?
Five murders, their throats cut, their bodies desecrated in a manner that few beings can achieve.
Beş cinayet, boğazları kesilmiş, vücutları sadece birkaç canlının yapabileceği biçimde parçalanmış.
All I need is another month to achieve my goal.
Amacıma ulaşmam için tek lazım olan 1 ay daha.
You want to achieve your dreams too, right?
Hayallerini gerçekleştirmek istiyorsun değil mi?
Wait until you go out and catch the eye of one of the 50 random women, which will help you achieve the same effect.
Dışarı çıkana kadar sabret ve sende aynı etkiyi bırakacak 50 farklı kadından birine bak yeter.
But I'm never supposed to actually achieve success?
Ama hiçbir işte asla dikiş tutturamayacağım, değil mi?
A mosque is a focal point of community, it is a place where the transformative mission of Islam must be put into practice by services for the needy, services for the community, services to help people to achieve the objectives of Islam,
Cami, bir cemaatin mihrakıdır, İslam'ın dönüştürücü vazifelerinin gerçekleştiği yerdir, muhtaçlara, toplumun geneline hizmet vererek, İslam'ın gayesine erişme yeridir.
Know how to achieve world peace?
Dünya barışını sağlamak için nasıl birşey yapabiliriz?
Ambrosia as in the food Greek gods ate to achieve immortality?
Ambrosia Yunan tanrılarının yiyerek ölümsüz olduğu yiyecek olan mı?
Belief implies a level of giving a crap that I am never gonna achieve.
İnanmak belli bir seviyede umursamayı gösterir ki ben asla bunu başaramam.
By the year 632, Muhammad had achieved almost all that he had set out to achieve.
632 yılında, Hz. Muhammed başarmak için yola çıktığı neredeyse her şeyi başarmıştı.
It won't help us to achieve a good outcome
Böyle devam etmemiz hepimizin zararına olacak.
What's wrong with helping you achieve your goals?
Amaçlarına ulaşmana yardımcı olmamdaki sorun nedir?
Look, I'm not sure what you were trying to achieve.
Bak, neyi başarmaya çalıştığından pek emin değilim.
No problem using others to achieve her own agenda.
Kendi işlerinde başarılı olabilmek için başkalarını kullanma.
That's the punch where everything went black and I was finally able to achieve orgasm.
O yumrukla her şey karardı ve nihayet orgazma ulaşmayı başardım.
Enoch Thompson is a man who will stop at nothing to achieve his ends, a man whose greed knows no boundaries.
Enoch Thompson menfaati uğruna her şeyi yapabilen bir insandır. Açgözlülüğünün sınırı olmayan bir insandır.
Just think what you could achieve. I just want to run.
Düzenli antrenmanla ne yapabileceklerini bir düşün.
but, in spite of it all, I'm still optimistic that you and I will achieve success in our exciting new cupcake business venture.
... yeni çörek dükkânı işinde başarıyı yakalayacağımız konusunda iyimser olduğumu söyledim.
These packets are always the same pattern, nomather what size and they are surprisingly relevant to issues as seemingly disconnected, the wars in the Middle East, the global financial collapse and how we achieve justice for everyone.
Büyüklüğü ne olursa olsun, bu paketler her zaman aynı örüntüdedir, ve şaşırtıcı şekilde, birbirine bağlı olmayan olaylarla bağlantılıdır : Orta Doğu'daki savaşlar, küresel mali çöküş ve nasıl herkes için adaleti sağladığımız gibi.
- manufactured or simply utilised - was deeply significant in my finally understanding, how far these people will go to achieve their goals.
- üretilmiş ya da basitçe yararlanılmış – benim sonunda anlamam konusunda derinden önemlidir, bu insanlar amacına ulaşmak için ne kadar ileri gidecekler.
I'm simply trying to help achieve that goal.
Elimden geldiğince bu amaca erişmeye yardım ediyorum.
I've been making vision boards for years, and I always achieve my goals.
Yıllardır vizyon tahtaları yapıyorum,... ve hedeflerime her zaman ulaşıyorum.
Aw. Did the overachiever just kind of sort of achieve?
Bizim iş bitirici, işleri zorla mı yaptı yoksa?
Imagine there's a kind of magic that allows you to live without making a living, achieve excellent results without studying, and do the impossible in just one click.
Hayatını kazanmak zorunda kalmadan yaşamanı, ders çalışmadan mükemmel sonuçlar elde etmeni, ve bir hareketle imkansızı başarmanı sağlayan bir büyü türünü hayal et.
I was hoping your father might help him achieve some clarity about himself so that he could see the truth on his own.
Babanın, kendiyle gerçekleri görmesi için gözlerinin açılmasını sağlayacağını umuyordum.
The more we can achieve for our students, our teachers. And ourselves.
Ve kendimiz için.
Could the fact that modern sword makers have been unable to achieve the same quality as Amakuni's blades be further evidence that he was trained by a more advanced race of beings?
onun daha gelişmiş bir tür tarafından eğitildiğinin başka bir kanıtı olabilir mi?