Acorn translate Turkish
203 parallel translation
Give a woman an acorn and you're up to your rump in oak trees.
Sen ne bekliyordun ki? Kadına bir meşe palamutu verirsin, sonra kendini meşe kazığı üzerinde bulursun, ruhun duymaz.
Even a blind hog roots up an acorn now and then.
Kör bir domuz bile arada bir meşe palamudu bulur.
Like a great big tree, and a little baby tree in its shade where the acorn fell.
Büyük bir ağaç gibi ve tohumun düştüğü yerde küçük bir ağaç.
The son is the acorn.
Oğul meyvedir.
Tommy is the acorn.
Tommy onun meyvesi.
- What acorn?
- Ne meyvesi?
- The acorn, sweetheart, from the tree.
- Ağacın meyvesi, tatlım.
One evolutionary branch led to acorn worms.
Bunlar ağaç kurtlarının atalarıydı.
I am the little acorn that becomes the oak.
Ben meşeye dönüşen küçük palamudum.
A ripe acorn - any pig will gobble up
Tam vaktidir. Bunu domuzlar yiyecek.
He made a hole, dropped in an acorn and filled in the hole.
Bir delik açtı, içine bir palamut bıraktı ve deliği doldurdu.
An acorn
Meşe palamudu.
Another acorn
Meşe palamudu!
I'm a powerful sorcerer. See this acorn?
Ben çok güçlü bir büyücüyüm Şu palamudu gördün mü?
There's a peck here with an acorn pointed at me!
Burada beni palamutla korkutan bir cüce var
I bet he rammed through every hole, he really polished his acorn.
Eminim bütün deliklerine girmiştir senin,... malafatını iyice bir cilaladı.
Mr Reynolds, this is the acorn that will grow a great oak.
Bay Reynolds, bu koca bir meşeyi oluşturacak olan meşe palamudu.
How far does the acorn fall from the tree?
"Bir elma, elma ağacından ne kadar uzağa düşer?"
- About the size of an acorn.
Bir meşe palamudu kadar.
Well, the acorn certainly doesn't fall far from...
Tabii, armut dibine...
The acorn does not fall very far from the tree.
Armut dibine düşermiş.
Shame on you. Tell us where is Panorámix or we leave you hanging. Until you fall down as an acorn.
- Ya Büyüfiks'in nerede olduğunu söylersin ya da seni ağaçta bırakırız, meşe palamudu gibi düşersin.
Get you gone, you dwarf! You minimus, of hindering knotgrass made! You bead, you acorn!
Git buradan, Hermia seni, yerden bitme bücür seni, pis cüce.
Did you get your favorite room? The Acorn Cabin?
Loca'da yine en sevdiğiniz odayı mı aldınız?
We got the Acorn Cabin.
Meşe kabinini aldık.
Bialar Crais, the acorn, and the mighty oak.
Bialar Crais, meşe palamudu, ve ulu meşe.
It means even a blind pig finds an acorn once in a while.
Kör bir domuzun bile arada bir meşe palamudu bulabildiği anlamına geliyor.
"My acorn is missing."
"Benim palamudum kayıp."
"Did you eat the acorn?"
"Palamudu sen mi yedin?"
- [Tony ] Ah, Hi, Acorn. - [ Virginia] Hi. - Remember me?
İşte bizim vasıtamız.
- This is where Acorn said the mirror was. - A wolf goes by his instincts and I don't like it.
Buraya giremezsiniz.
( loud angry shouting ) - Miss Peep!
Ona hapishane kıyafetlerini giydir ve onu, 103 numaraya, evet, Cüce Acorn ve
Even the blind squirrel finds an acorn now and then, Bobby.
Kör bir sincap bile öyle ya da böyle meşe palamudunu bulur, Bobby.
Creatures I had known from nut and acorn.
Cevizden palamut meşesine kadar tanıdığım yaratıklar.
Captioning made possible by Acorn Media Captioned by the National Captioning Institute Oh, some, they like it this way
Xmas _ Tribute
Cause you're way to little to bust, acorn. Fuck.
- Tutuklamaya değmeyecek kadar küçüktün.
One too many Kir Royales I've got a bladder the size of an acorn
# Seninle her şekilde karşılaşacağım Sheila Slovinski #
The truth about the acorn is the tree.
Meyveyi var eden ağaçtır.
I'm still the acorn and you became the tree.
Ben hala mevveyim ve sen ağaç oldun.
631 Acorn Avenue.
631 Acorn Caddesi.
It was just an acorn that-that hit my son.
- Anlaşılan kafasına bir palamut düşmüş, küçük bir..
A little acorn. - No!
- Hayır, baba, hayır!
- It was a big acorn?
- Büyük palamut mu?
It wasn't an acorn.
Palamut değildi.
It was just an acorn.
Sadece bir palamut.
A little acorn!
Küçük bir palamut!
Keep going! You've been ashamed since the acorn thing.
Palamut olayından beri utanıyorsun.
Squeaker squeak squeak squeaking'? "You owe me a new acorn."
"Bana bir palamut borçlusun."
Anything to do with you? - No, Sir.
Adım Acorn.
How could you mistake a stop sign for an acorn?
Nasıl olur da "DUR" işareti ile palamutu birbirine karıştırırsın?
Oh, it's the acorn thing all over again.
- Yine şu palamut hikayesi!