Activities translate Turkish
2,443 parallel translation
The banks were now heavily reliant for earnings on these types of activities.
Bankalar bu faaliyetlerden gelen kârlara bel bağlamışlardı.
Is it your understanding that your competitors were engaged in similar activities?
Kongre Üyesi, Hükümet Araştırmaları Alt komitesi Rakipleriniz de aynı faaliyetlerde bulunuyor muydu?
- Do you require people to report the compensation they've received from outside activities?
Bildiğim kadarıyla, hayır. Kişilerin başka işler yaparak kazandıklarını size bildirmelerini...
It looks to me as if the majority of your outside activities are, uh, consulting and directorship arrangements with the financial services industry. Is that, would you not agree with that characterization?
Anlaşılan üniversite dışı faaliyetlerinizin çoğu finans sektöründe danışmanlık ve idarecilik düzenlemeleri.
You're not so infectious that you can't resume your normal social activities.
Günlük sosyal hayatınıza devam edemeyecek kadar bulaşıcı değilsiniz.
Because we're trending international on this one, I started with airline manifests, passport databases- - profiles, activities- - looking for anybody that may have left their home country in the past few months.
Uluslararası gidişe yöneliyoruz Geçen bir kaç günde memleketini terk eden biri için havaalanı manifestolarına, pasaport bilgilerine profillere, aktivitelere bakı...
And the idea was that this part of the brain may have acted as a sort of pump, and important activities may have gone on in the fluid that was moving around in the ventricles.
Bir görüşe göre beynin bu kısmı bir çeşit pompa gibi davranıyordu. Önemli faaliyetler ventriküllerin etrafında dolanan sıvıda gerçekleşiyordu.
The, uh, CIA has made my committee aware of some very high-level espionage activities.
CIA, benim heyetimi bazı yüksek düzeyli casusluk harekâtları için bilgi bölümü haline getirdi.
And Jeff likes to dialogue with his father about my activities.
Ve Jeff babasıyla benim yaptıklarım hakkında konuşmayı sever.
My activities would violate my student visa.
Hareketlerim öğrenci vizemi geçersiz kılabilirdi.
We finance your extramarital activities... with you Zoe here.
İki kere. Zoe ile olan evlilik dışı ilişkilerinizin parasını ödedik.
Tiit's photos taken at school but nothing to suggest any criminal activities.
'Tiit'in okul fotoğrafları falan... Suç olarak alınabilecek herhangi bir şey yok.
It says what to pack, where to be at 8 a.m. sharp tomorrow morning, a summary of all our activities, this trip would be completely lame if it wasn't going to be totally awesome.
Bunların içinde saat 8 : 00'de nerede olacağımız, keskin bir sabahın bizi beklediğini ve tüm faaliyetlerin bir özetini bulabileceksiniz. Eğer bu program listesi harika olmazsa bu gezi tamamen kusurlu olurdu.
Special activities division is en route to brief you.
Özel Aktiviteler Bölümü seni bilgilendirmek için yolda.
All your activities, don't they seem like things a 16-year-old boy would do?
Bütün faaliyetlerin 16 yaşındaki bir oğlanınki gibi görünüyor değil mi?
And because Dajjal hasn't been mixed up in any terrorist or criminal activities over there, the Americans are extraditing him to Turkey to stand trial.
Anlayacağınız, Deccal orda terör olaylarında her hangi bir suça karışmadığından Amerikalılar tarafından, yargılanmak için bize iade ediliyor.
Do you deny instigating and financing terrorist activities?
Ulan terör eylemlerinin azmettiricisi ve finansörü sen değil misin?
To help this equation come out right, I've scheduled our activities.
Bu denklemin işe yaraması için aktivitelerimizi programladım.
I happened to hear some information about the after-school activities of one of the teachers and let's just say, it was troubling.
Öğretmenlerden birinin, okul sonrası aktiviteleri ile ilgili bazı bilgiler aldım. Şöyle diyeyim... Pek hoş değildi.
It's a beautiful facility with flowerbeds, and activities and lots of other people. It's...
İçinde çiçeklikleri olan, aktivitelerin yapıldığı ve birçok insanın bulunduğu güzel bir tesis.
What you are... deep down. Aside from your police job, and your... extracurricular activities.
Polis olman ve boş zaman aktivitelerinin dışında....... derinliklerinde ne olduğunu biliyorum.
Well, we can't know for sure, but there are certain attention-focusing, performance-enhancing drugs that could account for his spike in grades and social activities.
Kesin olarak bilemeyiz tabii ama notlarındaki ve sosyal aktivitelerindeki bu ani artışa açıklama getirebilecek dikkat ve performansı artırıcı ilaçlar var.
Just for frolicking, activities.
Edepsizlikler, aktiviteler.
You can have all sorts of activities.
Her çeşit aktiviteyi yapabilirsin.
Well the time Jasper wastes on club activities out-weigh how good it looks on his college apps.
Jasper'ın kulüp faaliyetleriyle geçireceği zaman, üniversite başvurularında bu faaliyetlerin ne kadar uygun görüneceğinden ağır basacak mı.
So this could result in - the Crohne corporation moving its activities abroad.
Yani bunun sonucunda Crohne şirketi çalışmalarını yurt dışına taşımak zorunda kalabilir.
He threatened to move his activities abroad - if we pass the bill.
Yasayı geçirirsek işlerini yurt dışına taşımakla tehdit etti beni.
I've been reviewing your recent activities.
Yakın zamandaki aktivitelerini inceliyordum.
... And as you can see, the day room provides plenty of activities to keep our patients occupied.
... ve gördüğünüz gibi hastalarımız meşgul tutmak için dinlenme salonumuzda birçok aktivitemiz var.
So are you guys tired from today's activities?
Bugünkü aktivitelerden yoruldunuz mu?
And now that we've gotten to know each other, I was ready to resume our sexual activities.
Birbirimizi tanıdığımıza göre cinsel ilişkimize geri dönelim diyecektim.
I have evidence that conclusively connects the murder of David Hadas to the attack in Galveston Bay... and to the activities of an Atlas MacDowell.
Elimde David Hadas'ın cinayetini, Galveston Bay'e yapılan saldırıya ve bunları da Atlas MacDowell'ın aktivitelerine bağlayan çok kesin deliller var.
Before he worked private security, Nick was Special Activities Division.
Özel güvenlik olarak çalışmadan önce Nick, Özel Faaliyetler Bölümündeydi.
Special Activities?
Özel Faaliyetler mi?
What kind of special activities did he do?
Ne tip özel faaliyetlerde bulunuyordu?
Pretty much all their social lives revolved around some kind of church activities.
Tüm sosyal hayatları kilise aktivitelerinden oluşuyor.
It's one of their many upstanding activities.
Bu onların namuslu aktivitelerinden biri. - Neden?
We'd have to know more about his activities.
Diğer aktivitelerini de bilmeliyiz.
Oh yeah, it's from doing separate activities in different parts of the city.
Şehrin farklı yerlerinde, farklı aktiviteler yaparken oldu.
OK, chief... so, what's on the activities list?
Pekala, şef... yapılacaklar listesinde neler var?
So... uh... what's on the activities list?
Şimdi... yapılacaklar listesinde neler var?
Well, typically, they don't want the guns traced, because they're using those weapons for criminal activities.
Aslında tipik bir davranış silahların takip edilmesini istemezler. Çünkü suç işlerken kullanmaktadırlar
perfect for beach activities.
Kumsal aktiviteleri için mükemmel.
Everyone, our activities has ended.
Kızlar! Aktiviteler bitti madem bir yerlere gidip eğlenelim mi?
She's very sure of herself and pretty creative too, judging from her club activities.
Kendine güveni yüksek ve toplum hizmeti şaşırtıcı.
The local gentry would pay a fee, and the gypsies would keep their criminal activities to a minimum.
Yerel eşraf belli bir meblağ öder, Çingeneler de suç içeren aktivitelerini en aza indirir.
So, starting tomorrow, you'll follow the schedule and participate in the group activities.
Yarın başlıyoruz. Programı buradan takip edip grup aktivitelerine katılabilirsin.
You'll start group activities tomorrow, we'll check in again on Tuesday.
Yarın grup etkinliklerine başlayacaksın. Salı günü tekrar kontrol edeceğiz.
Yes, we have a lot of activities here, so...
Evet, burada bir sürü etkinliğimiz oluyor, bu yüzden...
And from what I can tell through all the redacting, she was involved in certain objectionable activities during the war there.
- Evet. Dosyanın bu kadar kurcalanmasına rağmen karısı, Bosna'da bir kaç olaya bulaştığı yazıyor.
No more extracurricular activities.
Müfredat dışı başka aktivite yok.