English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Actually i'm

Actually i'm translate Turkish

20,899 parallel translation
I'm perking up a bit, actually. Oh!
Açım da aslında biraz.
I don't know if I'll actually make anything.
Şu ana kadar herhangi bir şey yaptım mı, bilmiyorum.
I'm just asking you what dreams, what dumb, silly, fantastical dreams you might have had before or during the life you settled for, the life you actually have.
Önceden ya da hayatın boyunca hangi aptalca, salakça fantastik hayalin olduğunu soruyorum.
I actually didn't sign up for anything yet.
Açıkçası daha hiçbir şey için kayıt olmadım.
Uh, I'm here for you, actually.
- Aslında senin için buradayım.
I'm trying to figure that out actually.
Aslında, ben de bunu belirlemeye çalışıyorum.
I'm actually gonna do this.
Bunu gerçekten yapacağım.
Actually, I believe you two were classmates.
Aslında, sanırım siz aynı sınıftaydınız.
No, I'm just about to check out, actually.
Hayır, tam çıkış yapmak üzereydim.
I can devote more time to actually being the mayor.
Gerçekten başkan olmak için daha fazla zamanımı ayırabilirim.
Actually, if it wasn't for a friend of mine who's a quantum physicist, I wouldn't have been able to detect the subliminal alterations.
Aslına bakarsanız kuantum fizikçisi bir arkadaşım olmasa bilinçdışı değişiklikleri fark edemezdim.
I proved that black mold actually raises SAT scores.
Hem ben siyah küfün üniversite sınavlarında başarı sağladığını kanıtladım.
Actually, I'm really glad you're here.
Aslında burada olmana çok sevindim.
You signed in for "Cute Yoga Girl," but I think we got our wires crossed with your agent. We were actually excited to see you for "Overworked Mom."
Sevimli Yogacı Kız rolü için gelmişsin ama sanırım menajerinle aramızda ufak bir yanlış anlaşılma olmuş biz seni Çalışmaktan Yorulmuş Anne rolü için çağırmıştık.
And here I thought your new boyfriend was actually smarter than your last one.
Ve ben de yeni sevgilinin eskisinden daha akıllı olduğunu düşünmeye başlamıştım.
And for a second there, I actually, I actually believed you.
Ve bir anlığına sana gerçekten ama gerçekten inandım.
Uh, I, actually... Uh, I'm not a doctor.
Aslında ben... doktor değilim.
I'm happy to... fill in the blanks, but maybe we should go somewhere where we could actually sit down.
Boşlukları doldurmak ben de istiyorum ama bence oturup konuşabileceğimiz bir yere gitmeliyiz.
You know, I can't believe I'm gonna say this, but, for once, I actually wish Rowena was here.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama bir yanım Rowena'nın burada olmasını istiyor.
I-I can't believe I'm actually about to say this, but, um... Lucifer is right.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama Lucifer haklı.
So then, once I got to Tucson, I-I-I went straight to Phil's apartment and it actually smelled pretty good, so I knew this guy hadn't been there in a while.
Tucson'a gittiğim gibi Phil'in dairesine girdim. İçerisi güzel kokuyordu. O an Phil'in orada olmadığını anladım.
Actually, I admire it.
Aslında hayranım.
I just hid it, actually.
Aslında onları ben sakladım.
Uh, you know, I'm actually driving, but you - - you should give it to Oliver.
Uh, bilirsin ya, araba kullanacağım, ama Oliver'e verebilirsin.
Actually, I have plans tonight, so...
Aslında, bu gece planlarım var.
You know, I was never really sure if I actually loved him.
Biliyorsun, onu sevip sevmediğimden hiç emin olamadım zaten.
I got partner a long time ago, and my friend here is actually my girlfriend.
Partnerliği yıllar önce aldım, ve buradaki bayan da kız arkadaşım.
This would be easier if I didn't actually like her.
Aslında ondan hoşlanmasaydım bu çok daha kolay olurdu.
Actually, I stepped on it.
Aslında üstünde bastım.
Actually, I got it when I was a T.A. in Sudan studying the civil war.
Aslında, Sudan'da iç savaş eğitimi alırken almıştım.
I actually convinced myself he was going to pick me.
Onun beni seçeceğine kendimi inandırmıştım.
If I can figure out another way to get you the parts you need, can this actually work?
Eğer ihtiyacın olan parçaları bulmanın başka bir yolunu bulabilirsem bu gerçekten çalışır mı?
I was, uh- - actually, I was about your age.
Aslında senin yaşlarındaydım.
Actually, I think I'll go home.
Aslında, sanırım ben eve gideceğim.
Actually, I'm a hallucination caused by cell death in your suffocating brain.
Aslında, ben senin boğulan beynindeki hücresel ölümden kaynaklanan bir halüsinasyonum.
Um, I mean, like, where was he when all of our friends, everyone we knew, was getting slaughtered? When you were actually in danger?
Sen tehlikedeyken ve arkadaşlarımız tanıdığımız herkes katledilirken neredeydi, demek istiyorum?
Do you... Do you, like, actually think that I'm stalking you?
Seni takip ettiğimi mi düşünüyorsun gerçekten?
No, this is actually, uh, Mike's work, I believe.
Hayır, aslında sanırım bu Mike'ın işi.
Yeah, I'm actually a block captain.
- Mahalle yetkilisi benim de.
I got it from letters they actually wrote to you.
Ve o mektuba yazdığım her şey var ya sana yazdıkları gerçek mektuplardan alıntı yaparak yazdım.
Actually, I have- - I have another bottle you gotta try.
Aslında denemen gereken bir şarabım daha var.
Well, actually, I'm glad you know.
Aslında öğrenmene sevindim.
Actually, I sort of inherited it.
Aslında bir nevî miras aldım.
- Actually I'm staying in a hotel.
- Aslında otelde kalıyorum ben.
Well, I'm trying, but now you're making a scene. Uh, I actually have to go... call my sponsor. You know what?
- Ben ediyorum ama sen olay çıkartıyorsun.
Actually, I'm not that hungry.
Aslında o kadar da aç değilim.
I actually never imagined meeting you at all because you're dead.
Aslında hiç karşılaşacağımı düşünmezdim çünkü ölmüştün.
Oh, actually, I made it to fit me perfectly.
Tam üzerime olacak şekilde tasarladım.
- I'm a fan. Actually, I'm, like, a really big fan.
Hatta çok büyük hayranınızım.
Actually, Jonah... I'm glad you decided to pay me this little visit.
Aslına bakarsan Jonah ziyaretime gelmene sevindim.
Uh, actually, there's something I've been working on before I start building a new exo-suit.
Aslında yeni bir zırh yapmaya başlamadan önce üzerinde çalıştığım başka bir şey var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]