English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Adapted

Adapted translate Turkish

608 parallel translation
There's no reason an alien would have to be adapted this way.
Uzaylının bu şekilde evrimleşmek zorunda olması için bi neden yok.
Over hundreds of millions of years, all the creatures of our planet have adapted to their environment, so the chemistries are similar, which means your genetic makeup isn't all that different from an earthworm, or even your pet.
Yüzlerce yıldan sonra, Gezegenimizdeki bütün canlılar çevrelerine adapte oldular, Bu yüzden kimyaları birbirine benzer,
Adapted by Henrik Galeen.
Uyarlayan : Henrik Galeen.
Adapted by Oleksandr Dovzhenko
Uyarlama Aleksandr Dovzhenko
This new oil can be adapted to our needs.
Bu yeni yakıt ihtiyacımızı karşılayabilir.
Adapted by Matsutaro Kawaguchi
Uyarlama : Matsutaro Kawaguchi
ADAPTED FROM THE NOVEL PRICÒ BY CESARE GIULIO VIOLA
CESARE GIULIO VIOLA'NIN PRICÒ ADLI ROMANINDAN UYARLANMIŞTIR
They seemed, however, ill-adapted to the discreet requirements of 20th-century homicide.
Ne var ki bu silahlar 20. yüzyıl cinayetlerinin gerektirdiği gizliliğe uygun değillerdi.
Didn't I tell you to stay out of trouble or what? Screenplay by Won ChoiSung-min Lee Adapted byJin-young KimSeok-kon Kim
Size beladan uzak durmanızı söylemedim mi?
By studying these, and other species, we add to our knowledge of how life evolved and adapted itself to this world.
Bunları öğrenerek, ve diğer türlerin de, yaşamına ait bilgilerine, kendi bilgimizi ekleyip bu dünyalara adapte olabileceğiz.
He's under special assignment to Azae to see if EMMARAC can be adapted to this department.
Azae onu özel olarak görevlendirmiş EMHAAH'ın bizim bölümde uygulanabilir olup olmadığına bakması için.
- " Classics adapted while you wait.
- " Klasikler kısa sürede uyarlanır.
subtiles adapted and resynced by sixsnobs
Çeviri : El Clasico
He has adapted very quickly.
Çok çabuk uyum sağlamış.
I saw the patience, the innocence, the apparent meekness, with which the temporary survivors of Hiroshima adapted to a fate so unjust that the imagination, usually so fertile, is silent before it.
O her zaman sınırsız olan... hayal gücünün bile tasarlayamayacağı... bu haksız alınyazısına,... geçici bir süre için de olsa, sağ kalan Hiroşimalılar'ın... nasıl seslerini çıkarmadan,... suçsuzlukla, belli bir yumuşaklıkla, uyduklarını gördüm.
- They adapted.
- Uyum sağlamışlar, diyelim.
Others... adapted themselves to the new situation.
Diğerleri kendilerini yeni duruma adapte ettiler.
Rochefort isn't Paris, and I haven't adapted yet.
Rochefort, Paris gibi değil. Ben de buraya henüz uyum sağlayamadım.
The Civil Service, he adapted immediately.
Sivil Servis'ten, hemen adapte oldu.
He has adapted himself admirably to our procedure.
Hayran olunacak ölçüde kendini buraya adapte etmeyi de bildi.
Whatever knowledge he had was derived from books, which had first been adapted to his point of view.
Sahip olduğu bilgi kitaplardan geliyordu. Bakış açısını da bu bilgiler oluşturuyordu.
as adapted by vladimir Iskremas!
Uyarlama, Vladimir İskremas!
And that concludes this week's episode of how to recognize different parts of the body adapted for radio by ann haydon-jones and her husband, pip.
Ann Haydon-Jones'un radyoya uyarladığı Vücudumuzu Tanıyalım programından bu haftalık da bu kadar.
That was episode 2 of the death of mary queen of scots adapted for the radio by bernard hollowood and brian london.
Bernard Hollowood ile Brian London'ın radyoya uyarladığı İskoç Kraliçesi Mary'nin Ölümü'nü dinlediniz.
That's the end of the news, now our programs for parrots continue with part 3 of'A Tale of Two Cities', specially adapted for parrots by Joey Boy.
Haberlerin sonuna geldik. Papağan programlarımız İki Şehrin Hikayesi'nin 3. bölümüyle sürüyor. Joey Boy tarafından papağanlara uyarlandı.
I want it to be modern and adapted to progress.
Çok daha modern bir uyarlama
You seem adapted to the labours of love.
Görünüşe bakılırsa zevk için yapılan işlere uygunsunuz.
It's only a matter of years, perhaps even months before we can produce a whole generation of new and far more fully adapted creatures.
Yalnızca birkaç yıl veya ay içerisinde tam olarak dünyaya adapte olmuş yaratıkların neslini oluşturmuş olacağız.
Some plants have adapted magnificently to the challenge of the changing climate.
Bazı bitkiler değişen iklimin zorluklarına olağanüstü bir şekilde uyum sağlamışlardır.
Adapted from the novel Jean de Berg ( Catherine Robbe-Grillet )
Jean de Berg'in romanından uyarlanmıştır.
An adapted for television version of Anna Karenina where she's Count Vronsky and I'm Anna.
Anna Karenina'nın televizyona uyarlanmış hali o Kont Vronsky rolünde, bense Anna.
Its appearance shows... it is adapted to flight.
Bu görünüm onun uçuş için... uyarlandığını gösterir.
Very mature, well-adapted individual, Stosh.
Çok olgunca bir davranış Stosh.
It's adapted well to our atmosphere, considering its nutritional needs.
Beslenme ihtiyaçlarına bakarsak, atmosferimize iyi adapte olmuş.
With no other creature competing with it for leaves, it's had no need to become better adapted.
Yapraklar için rekabet ettiği hiçbir canlı olmayınca daha iyi uyum sağlamaya da ihtiyacı olmamış.
Our senses work fine for life-size objects moving at mammal speeds, but are ill-adapted for the wonderland laws of lightspeed.
Duyularımız, memelilerin hızında hareket eden gerçek boyutlu nesnelere aşinadır ama ışık hızının inanılmaz yasalarına pek uyumlu değildir.
But he really believed that one day human beings would launch celestial ships with sails adapted to the breezes of heaven filled with explorers who, he said "would not fear the vastness of space."
Ama birgün insanoğlunun uzay gemileriyle oraya inip içindekilerin ise, "uzayın büyük boşluğundan korkmayacaklarına" gerçekten inanıyordu.
So those varieties which are, by accident, less well adapted don't survive, or at least they leave fewer offspring.
Bir şekilde uyum gösteremeyenler ya da az adapte olanlar, hayatta kalamaz ya da daha seyrek doğururlar.
Instead he adapted his environment to suit him.
Bunun yerine, çevresini kendisine uyarlamıştır.
And he has adapted to a culture from which he has greatly benefited.
Büyük ölçüde yararlandığı bir kültüre uyum göstermiştir.
We are to see demonstrated how this was adapted to the basic precipitation jape.
Bunun temel el şakasına nasıl uyarlandığına dair bir canlandırma göreceğiz.
And with Mozart, who speaks Italian perfectly, we adapted some verses of the aria of the catalogue.
İtalyancayı mükemmel derecede bilen Mozart'la birlikte Katalog aryasının kimi dizelerini uyarladık.
Michael, I will have you know, this is a highly sophisticated Electronic Detection Module, especially adapted for plastique-type devices, not a "bomb sniffer."
Michael, bilmeni isterim ki bu son derece akıllı bir Elektronik Algılama Modülü plastik patlayıcıları algılamak için tasarlandı sadece bir "bomba koklayıcı" değil.
LA BELLE CAPTIVE Adapted from Rene Magritte
GÜZEL TUTSAK Rene Magritte'den uyarlama
It is a cold night and I observe that your circulation is more adapted for summer than for winter.
Çok soğuk bir gece ve gözlemlediğim kadarıyla bünyeniz kıştan daha çok yaza uyumlu.
You've adapted to civilian life very well.
Sivil hayata pek iyi alışmışınız.
He cheated! He adapted.
Hile yaptı!
THE DOLL Four amusing acts from a toy-chest, freely adapted from Wilner, by Hanns Kräly and Ernst Lubitsch
OYUNCAK
He adapted to his needs.
İhtiyaçları için onu hizmetine almış.
Freely Adapted From the Novel by PETRONIUS ARBITER
SATYRICON
Became the first man to cross the atlantic on a tricycle. His tricycle, specially adapted for the crossing
Geçiş için adapte edilen bisikleti 28 m.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]