English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Adidas

Adidas translate Turkish

73 parallel translation
All they found was $ 20 and a pair of Adidas. - Down the hallway, right?
Ondan geriye sadece 20 dolar ve bir çift Adidas buldular.
Mom, Adidas.
Anne. "Adidas."
Go walking around with "Adidas" written across their chest... or, you know, "49ers" on their hat.
Göğüslerinde "adidas" yazar halde yürüyorlar ya da şapkalarında "49ers". Tanrım.
- My Adidas!
- Adidas'ım!
"Adidas."
Adidas.
I've always been an Adidas freak.
Hep bir Adidas manyağı olmuşumdur.
I will buy you some Adidas
# Sana birkaç tane Adidas alacağım #
I WEAR A SIZE SIX SHOE NOW. DAD BOUGHT ME THESE AWESOME ADIDAS...
Babam bu harika adidasları aldı.
SHE'S GOT AN "ADIDAS" AND A "LUCKY CHARMS" SPOT RUNNING.
"Adidas" ve "Lucky Charms" ın reklamlarında oynamış.
You wore Adidas sweatsuits and Puma sneakers.
Adidas eşofman | ve Puma ayakkabı giyersin.
Adidas or Nike?
Adidas mı yoksa Nike mi?
Adidas!
Adidas!
Because he wears cheap Adidas that trip him up.
Onu eziyorlar. Çünkü giydiği çakma Adidas yüzünden ayağı sürekli takılıyor.
You got on white Adidas.
Beyaz Adidas giyiyorsun.
Where can I find an original model of Adidas SL 72s?
Orijinal bir Adidas SL 72s modelini nerede bulabilirim?
Converse, Adidas, I know all that stuff.
Converse, Adidas.
And he all, "Why don't my son got Adidas?"
Oğlunun niye Adidas'ı yokmuş.
Look, oh, I got the Tim Duncan Adidas Cool-D's.
Bak, bende Tim Duncan Adidas Cool-D var.
You said you were wearing an Adidas tracksuit?
Adidas eşofman giydiğini söylemiştin değil mi?
Adidas tracksuit bottoms, yeah.
Evet, Adidas eşofman altı.
This is you, in your Adidias tracksuit.
İşte bu da Adidas eşofmanların ile sen.
I've never worn an Adidas Tracksuits, I've told you, I wore Adidas bottoms.
Ben hiç Adidas eşofman giymedim. Size söyledim, ben Adidas eşofman altı giyiyordum.
Nike, Adidas.
Nike, Adidas.
- Nike and Adidas?
- Nike ve Adidas mı?
I was wearing Adidas shoes and I had 2 obsessions :
Adidas marka ayakkabılarım ve 2 adet takıntım vardı :
Beckham took millions for that Adidas commercial.
Beckham, Adidas'tan tonla para aldı.
We were sponsored by Adidas now.
Artık Adidas sponsorumuzdu.
These right here, vintage Brazilian Adidas.
Burada sağda bulunan Brezilya üretimi klasik bir adidas.
No one in Turkey had Adidas shoes then.
Türkiye'de kimsede Adidas ayakkabı yoktu.
He was then sponsored by Adidas.
Sonra Adidas ona sponsor oldu.
- Your white Adidas?
- Beyaz Adidas ayakkabıların mı?
Those white Adidas.
Şu beyaz Adidaslar.
So put your stinky-ass feet into those adidas and let's get moving.
Haydi ayakkabılarını giy de gidelim.
They go very nicel with the limited editi yohji yamamoto adidas.
Yohji Yamamoto'nun sınırlı sayıdaki Adidas ayakkabılarla çok iyi gidiyorlar.
At that time, I used to buy old Adidas and old things and, you know, things you couldn't find here :
O zamanlar ben eski Adidaslar falan alırdım.
My dad sat behind a desk for 25 years looking for three stripes.
Babam bir masanın arkasında 25 yıl adidas ayakkabılarına bakarak oturdu.
The kids who'll be representing our school.. .. at the Adidas lnter-school Marathon are..
Adidas Okul maratonunda okulumuzu temsil edecek öğrenciler...
And the third prize is a pair of Adidas shoes.
Ve üçüncülük ödülü, bir çift Adidas ayakkabı.
The inter-school marathon sponsored by Adidas..
Adidas sponsorluğundaki okullararası..
'Welcome all of you to the inter-school..' '.. marathon presented by Adidas.'
maraton koşusuna hoş geldiniz.
'This marathon, organized by Adidas, is about to begin.'
Adidas tarafından düzenlenen maraton başlamak üzere.
'Organized by Adidas.. the winner of the junior marathon is..' '..
Adidasın organize ettiği, okullararası maraton koşusunun galibi Little Grade Okulundan ;
I signed with Adidas, and I banged 39 different women.
Adidas'la anlaşma imzaladım. 39 farklı kadınla yattım.
Are these pants Adidas?
Bu pantolon Adidas mı?
You name it... uh, cigars, booze, jewelry... clothing... a lot of Adidas track suits.
Aklına ne gelirse... puro, alkol, mücevher... kıyafet... bir sürü Adidas marka eşofman.
I want that Adidas jumpsuit.
O Adidas eşofmanları istiyorum.
Twenty TV cameras. He signs, like, a contract with Adidas for millions of dollars.
20 tane kamera önünde Adidas ile milyon dolarlık sözleşme yaptı.
Adidas four-stripe?
Çakma adidaslar mı?
The red... red pants there and your blue Adidas jacket, there.
Kırmızı şuradaki kırmızı pantolon ve şuradaki mav Adidas ceketi.
"Fresh..." "Fresh adidas."
"Fresh adidas." dediğimde
"you're gonna be crapping out Keds for a week."
"Kızımdan uzaklaş yoksa kıçına öyle bir tekme basarım ki", "bir hafta boyunca kıçından Adidas çıkar!".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]