English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Adulthood

Adulthood translate Turkish

243 parallel translation
The age of adulthood is 21 years ;
Yetişkinlik yaşı 21'dir ;
Nowhere is there any entry to adulthood.
Yetişkinliğe geçiş imkansız.
You reject adulthood.
Yetişkinliği reddediyorsun.
As we launch him into the rapids of adulthood, we look back at the ups and downs of his childhood, and view with some satisfaction the fine specimen you see before you now.
Onu yetişkinlerin zorlu dünyasına gönderirken çocukluğunun inişli çıkışlı zamanlarına dönüp bakarak büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki karşımız duran örnek insan halini almış.
And logic is the battlefield of adulthood.
Mantık ise ergenliğin savaş alanıdır.
Their growth to adulthood will cost them their lives.
Erişkinliğe gelmeleri onlar için ölüm demek olacak.
He's also shown fears of adulthood and loneliness
Ayrıca yetişkinlik ve yalnızlık korkuları da sergiliyormuş.
Flag, home, and country : this is the anteroom of adulthood.
Bayrak, ev ve ülke : ergenlige açilan antre bu.
Or a young man we are guiding through adolescence into adulthood?
Yoksa gençlikten ergenliğe geçerken yol gösterdiğimiz genç bir adamdan mı?
You can't guide someone into adulthood.
Birilerine ergenliğe geçiş yolunu gösteremezsiniz.
Fathers regard their sons as children, even into adulthood.
Babalar, yetişkinlikte bile oğullarını çocuk olarak görür.
- How can you blame him for adulthood?
- Ona nasıl yetişkin gibi davranırsın?
That one word was like a trumpet... announcing her adulthood.
O sözcük... yetişkin olduğunu haber veren bir borazan gibiydi.
Your parents don't want you to achieve adulthood.
Annen baban senin yetişkin olmanı istemiyor.
They know the pitfalls of adulthood, all that freedom.
Yetişkinliğin tuzaklarını, o özgürlük duygusunu biliyorlar.
You know, I gotta say that I'm enjoying adulthood for a lot of reasons.
Biliyor musunuz, bir çok sebepten dolayı yetişkinlikten hoşlanıyorum.
I completely skipped healthy adulthood.
Sağlıklı yetişkinliği tamamen atladım.
Then comes young adulthood.
Ardından genç erişkinlik gelir.
- This is adulthood? This is what adult women are?
Yetişkin kadınlar böyle mi? "
But we'll have to retrain her from infancy to adulthood.
Ama ergenlikten yetişkinliğe tekrar geçmek gibi olacak.
- your young adulthood... - or...
Ya da yetişkinliğinizin erken zamanlarından kalma.
What I'm driving at is that sexuality is a healthy part of adulthood at any age.
Demek istediğim cinsellik ne yaşta olursa olsun, yetişkinliğin sağlıklı bir parçası.
Some patients make it to early adulthood.
Bazı hastalar erken yaşlarda ölüyorlar.
There's no childhood, no adulthood.
Çocukluk ya da olgunluk diye bir şey yoktur.
According to Ferengi Bylaws section 105, subparagraph ten, upon reaching adulthood Ferengi males must purchase an apprenticeship from a suitable role model.
Ferengi yönetmeliklerine göre, bölüm 105, fıkra 10,... Ferengi erkeği yetişkinliğe ulaştıktan sonra uygun bir rol modelden parayla çıraklık eğitimi almak zorunda.
As the child has her own child, the parent must acknowledge her true adulthood.
Bir çocuk olarak, kendi çocuğu olacaksa aile, onun yetişkinliğini kabul etmek zorunda.
I didn't see the girls into adulthood.
Çocukların yetişkinliklerini göremedim.
My lords, ladies and gentlemen... the Baltic dancers from Russia will perform a dance... symbolizing man's growth from infancy to adulthood.
Sayın Lordlar, baylar ve bayanlar, Rusya'nın Baltık dansçıları bize bir erkeğin çocukluktan yetişkinliğe büyümesini temsil eden bir dans sunacaklar.
For safety's sake, they call to each other and to her... conversations which continue into adulthood.
Güvende hissetmek için, birbirlerine ve annelerine sesleniyorlar... İletişimleri yetişkin olana dek sürecek.
I've been living with it my entire adulthood.
Tüm yetişkin hayatımda bununla yaşadım.
lndoctrination into the Nazi faith with Hitler as god, began early and continued into adulthood.
Nazi inancının doktrine edilmesi Hitler'in tanrı olarak kabulüyle başlamış ve olgunlaşmaktaydı.
Studies show the trauma of having your genitals sliced can have a lasting effect into adulthood.
Arastırmalar sonucu bebekken olusacak travmaların yetiskinlikte olusabilecek etkilerinin oldugu ortaya cıkmıstır.
Now, just for tonight can we put our rapid ascent into adulthood on hold?
Sadece bu geceligine yetiskinlige hızlı adım atısımızı durduralım?
It's a classic adolescent response to the pressures of incipient adulthood.
Yetişkinliğe geçiş baskılarına klasik ergen tepkisi.
She has started to develop the spines and long whip tail of adulthood.
Yetişkinliğe doğru, dikenlerini ve uzun kamçı kuyruğunu geliştirmeye başladı.
Nothing propels you into adulthood faster than the next generation nipping at your heels.
Hiçbir şey, peşinden gelen yeni nesilden daha hızlı seni yetişkinliğe itemez.
I stumbled into adulthood learning to separate my feelings from my life... counting on nothing.
Yetişkin çağlarıma duygularımı gerçek hayattan ayırarak ve kimseye güvenmeden geçtim.
Such are the perils of growing up... that only two of all the cubs this mother produces in her lifetime... are likely to reach adulthood.
Böyle tehlikeli bir ortamda büyürken bu annenin hayatı boyunca dünyaya getirdiği yavrulardan sadece bu ikisi yetişkinliğe erişebilecek gibi görünüyor.
Factor in the chance of your parents growing to adulthood, meeting, and actually bothering to procreate, and your very existence has all the likelihood of drawing three straight Imperial Courts in an honest game of Vedran Whist.
Ailenin yetişkinliğe ulaşma şansını tanışmaya ve üremeye karar vermelerini de düşünürsek varlığın, dürüst bir Vedran iskambil oyununda üç tane İmparatorluk mahkemesi kartı çekmen olasılığınla aynıydı.
When adulthood encroaches on your life.
Yetişkinliğin hayatını gasp etmesinden.
- Yes, let us. Now, last time we had just broached the subject of your father's expectations and their effect on your early adulthood.
Son seferinde babanın beklentilerinden ve bunun bir yetişkin olarak sendeki etkilerinden bahsetmiştik.
A man mentally ill since childhood or early adulthood.
Çocukluğundan ya da yetişkinliğin ilk yıllarından beri akıl hastası olan birini.
Most won't make it to adulthood.
Pekçoğu ergen olamayacaktır.
These two adolescent males practice for adulthood, challenging one another over as yet non existent females.
Bu iki yeniyetme erkek, yetişkinlik provası yapıyor, henüz var olamayan dişiler için, biri diğerine üstünlük kuracak.
In fact only one in every hundred hatchlings will survive to adulthood
Aslında 100 yavrudan sadece biri ergenliğe kadar hayatta kalır.
You completely missed out on the basic foundation of adulthood.
Yetişkinliğin temellerinin kurulduğu o dönemi sen hiç yaşamadın.
Have you ever considered just how much money it takes to raise a child to adulthood!
Bunun ne kadara mal olacağını hiç düşündün mü? bir çocuğun yetiştirilmesinin?
Dear child, in light of my extensive F.B.I. training... waiting until the second week of one's 16th year of adulthood to take one's driving test... is a trivial technicality.
Kapsamlı FBl deneyimimin ışığında şunu söyleyebilirim ki ; Test sürüşü için16. yaşı beklemek saçma bir ayrıntıdır.
Do you know what it's like, cusping on adulthood, not knowing who you are, what you wanna be, or even if you wanna be?
Yetişkinliğin eşiğinde olmanın ve kim olduğunu bilmemenin neye benzediğini biliyormusunuz, ne olmak istediğini ya da hatta olmak isteyip istemediğinin?
And there are plenty of shopping days left until adultery- - Adulthood.
Zina için çok alışveriş günü var.
16, 00 : 58 : 12 : 04, Burnett blended together the decades of his childhood, 11, 00 : 58 : 14 : 16, his youth, and his adulthood,
Bunett çocukluğunu, gençlik yıllarını... ve yetişkinlik dönemini harmanlamış... ve ek olarak Paul Robeson'dan...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]