Ahmed translate Turkish
873 parallel translation
Ahmed, Prince of the Isles, of the Seas, and of the Seven Palaces.
Adaların, denizlerin ve yedi sarayın prensi Ahmed.
This Ahmed is but a common thief.
Bu Ahmed, sıradan bir hırsızdan başka bir şey değildir.
This Ahmed who calls himself a Prince, hunt him down!
Kendini prens olarak tanıtan Ahmed'i ele geçirene kadar arayın!
You have everything, Ahmed, except money.
Para hariç her şeyin var Ahmet.
Oh no, Ahmed.
Hayır Ahmet.
Come, come, Ahmed. Mind back to business.
Hadi bakalım Ahmet, aklını işe ver.
- Ahmed.
- Ahmed.
I'll meet you outside Ahmed's.
Seninle Ahmed'in dışında buluşacağım.
Send a messenger to Mohammed Ahmed... who is called the Mahdi... and tell him that Gordon Pasha... Governor General of the Sudan, has entered his camp.
Mehdi adlı Muhammed Ahmed'e haber yolla, ve ona söyle, Sudan genel valisi Gordon Paşa kampına geliyor.
I doubt it, Mohammed Ahmed, for you are not an infidel... and I smell evil.
Şüpheliyim, Muhammed Ahmed, sen bir kafir değilsin, ama kötülük kokusu alıyorum.
Years ago, Mohammed Ahmed... I led the armies of the Emperor of China... at a time of great trial. And when his enemies were crushed and confounded... and his throne was again secure, he made me this gift.
Yıllar önce, büyük mücadele zamanında Çİn İmparatoru'nun ordusundaydım ve düşmanlarını yenip tahtını tekrar güvene aldığımızda,
Mohammed Ahmed, may I suggest... that when first I came to the Sudan... its body was sick, stricken with hunger and abused by war.
Muhammed Ahmed, hatırlatmak isterim ki Sudan'a ilk geldiğimde, savaşlarla, açlık ve kötüye kullanımla darmadağın olmuştu.
I'm not a loving man, Mohammed Ahmed... but this land became the only thing that I've ever loved.
Sevilen bir adam değilim, Muhammed Ahmed, ama bu ülke her zaman tutkuyla sevdiğim bir yer oldu.
All inhabitants of the city who wish to leave... and seek the protection of Mohammed Ahmed... known as the Mahdi... will be free to do so.
Mehdi olarak tanınan Muhammed Ahmed'in, koruması altına girmekte serbest olacaklardır.
If you, as a servant of your God... must use 100,000 warriors to destroy me... a solitary servant of my God... then you whisper to me, Mohammed Ahmed... who will be remembered from Khartoum- -
Eğer sen, Allah'ının bir kulu olarak, beni yok etmek için 100,000 savaşçıyla, Allah'ımın yalnız bir kulu olarak, bana söyle, Muhammed Ahmed, Hartum'da kim hatırlanacak?
I cannot leave Khartoum... Mohammed Ahmed... for I, too, perform miracles... and you shall witness one.
Hartum'dan gidemem, Muhammed Ahmed, ben de mucize yapacağım.
Ahmed, I'm ordering you back into Gafez.
Ahmet, Gafez'e geri dönmeni emrediyorum.
I did not expect to see you again, Ahmed.
Seni tekrar görmeyi beklemiyordum Ahmet.
What happened to Kaminsky, McDonald, Akhmed, the two Maltese?
Kaminsky, Mcdonald, Ahmed ve iki maltalı'ya ne oldu?
- Let him go, Akhmed.
- Bırak onu, Ahmed.
Ahmed.
Ahmed.
Lieutenant, this is His Majesty, King Ahmed Kamal of Suari.
Komiser, majesteleri Suari Kralı Ahmed Kemal.
At 10 : 00 tomorrow morning, our King Ahmed Kamal leaves for our capital in Suari.
Yarın sabah saat 10 : 00'da, Kralımız Ahmed Kemal başkentimize doğru yola çıkıyor.
When you can talk so much, why don't you talk some sense to Ahmed too?
Ağzın bu kadar laf yaparken, ne olur şu Ahmed'i de alıp bir konuşsan?
Ahmed's uncle works for a beedi - manufacturing factory in Jabalpur.
Ahmed'in amcası Jabalpur'da bir sigara fabrikasında çalışıyor.
He has written to me so very often to send Ahmed over so he'll talk to his boss and find Ahmed a job in the same factory.
Bana Ahmed'i göndermem için o kadar çok mektup yazdı ki. Patronunu, aynı fabrikada Ahmed'e iş vermeye ikna edecek.
But Ahmed is just not prepared to go!
Ama Ahmed, gitmek için hazır değilmiş.
"The good news is that the job for Ahmed has been finalized"
"İyi haberlerim var, Ahmet'in işi halloldu."
"Please arrange to send Ahmed here at the earliest"
"Lütfen Ahmet'i en kısa zamanda buraya yolla."
I will not listen to any excuse from Ahmed now.
Artık Ahmet'in mazeretlerini dinlemeyeceğim.
Ahmed? !
Ahmed!
Ahmed!
Ahmed!
I am Mulay Achmed Mohammed el-Raisuli the Magnificent sherif of the Rifian Berbers.
Ben Mulay Ahmed Muhammed el-Resuli Rif Berberilerinin şefi.
I am Mulay Achmed Mohammed Raisuli the Magnificent, lord of the Rif.
Ben Mulay Ahmed Muhammed Resuli, Rif'in efendisi.
Mulay Achmed Mohammed el-Raisuli the Magnificent lord of the Rif, sultan to the Berbers.
Mulay Ahmed Muhammed el-Resuli Rif hükümdarı, Berberi sultanı.
That's the Great Ahmed Kahn, he's their leader.
Bu da Büyük Ahmet Han, elebaşları.
He calls himself the Great Ahmed Kahn and wears a hussar's shako.
Liderlerinin adı Büyük Ahmet Han ve bir süvari şapkası takıyor.
I'll have to take this matter to the central Committee and I'd better check it out with the Great Ahmed Kahn.
Bu öneriyi merkez komiteye sunmalıyım ayrıca Büyük Ahmet Han'la da konuşsam iyi olacak.
Well, Ahmed, you ain't gonna believe this.
Ahmet, buna inanamayacaksın.
The leader of the group, known as the Great Ahmed Kahn, escaped.
Grubun elebaşı olan Büyük Ahmet Han, kaçtı.
I want that ready for Ahmed's tea party.
Ahmed'in çay partisine yetişsin.
Ahmed Haboush.
Ahmed Haboush.
Oh, Ahmed, come with us.
Ahmed, bizimle gel.
Come with me, Ahmed, Ahmed, come with me.
Benimle gel, Ahmed. Ahmed, gel benimle.
Ladies and gentlemen, the honorable Ahmud im Hamdi... Deputy Foreign Minister of Egypt.
Hanımlar ve beyler Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Ahmed Hamdi.
Donny, tell Miss Summers that Ahmed Farley's here to...
Donny, Bayan Summers'a söyle, Ahmed Farley diye biri...
Hafiz ben Achmed, report to my office.
Hafız ben Ahmed, rapor ver!
I've been talking to Ahmed here and...
Ahmet ile konuşuyorduk ve...
But I am.
Anlamalısın, Muhammed Ahmed.
You should understand, Mohammed Ahmed... we are so alike, you and I.
Birbirimize çok benziyoruz, sen ve ben.
Ahmed.
Ahmed!