Aidan translate Turkish
1,645 parallel translation
Aidan!
Aidan!
Come on, Aidan.
Haydi, Aidan.
He has Emma and Aidan.
Emma ve Aidan, adamın elinde.
Emma... Aidan. Hey.
Emma Aidan.
Gus, will you help me by Aidan back to the car to wear?
Şey Gus, Aidan'ı arabaya götürmeme yardımcı olur musun acaba? Tabii ki.
Nate, this is my friend Aidan from back home.
Nate, bu benim memleketten arkadaşım Aidan.
You remember Aidan.
Aidan'ı hatırlarsın.
Um, this is my date, Aidan Hill.
Bu da kavalyem, Aidan Hill.
Lola, maybe it's time for you to show Aidan what you're modeling tonight.
Lola, bu akşam neye mankenlik yapacağını Aidan'a göstermelisin.
Filming you and Aidan.
Seni ve Aidan'ı filme alıyorum.
God, Aidan, you need a drink!
Tanrım, Aidan senin içeceğe ihtiyacın var!
She can't treat you like this, Aidan.
Sana böyle davranamaz, Aidan.
Come on, Aidan.
Hadi ama Aidan.
He's right, Aidan. It's too much.
Haklı Aidan Bu çok fazla.
Sending Aidan, bringing me back here.
Aidan'ı göndermen, beni buraya getirmen.
But it seems you're traipsing down Aidan's path of mercy.
Ama anlaşılan Aidan'ın merhamet yolundan gidiyor gibisin.
She'll send me to ground again, Aidan.
Beni tekrar gömecek, Aidan.
Aidan, please.
Aidan, lütfen!
Aidan, tell her she's acting like a child.
Aidan, ona çocuk gibi davrandığını söyle.
Aidan, wait.
Aidan, bekle.
Hello, Aidan.
Merhaba, Aidan.
Aidan...
Aidan.
Aidan?
Aidan?
Aidan, what is it?
Aidan, ne oldu?
Cecilia, this is Aidan.
Cecilia, bu Aidan.
Come on, Aidan.
Hadi ama, Aidan.
Aidan, you killed me.
Aidan, beni öldürdün.
Aidan?
- Aidan?
Yes, uh, Aidan told me quite a bit about you in his letters.
Evet, Aidan mektuplarında senden sıkça bahsetti.
Look at you, Aidan, clinging to what?
Kendine bir bak, Aidan. Neye bağlısın?
Aidan, you're cute.
Aidan, hoş adamsın.
Can we be real just for, like, a minute and not pretend she's just the police, Aidan?
Bir dakikalığına ciddi olup o sanki sıradan bir polismiş gibi davranmayı bırakabilir misin, Aidan?
Aidan, listen.
Aidan, dinle.
- It wasn't just her, Aidan!
- Sadece o yoktu, Aidan!
- Aidan didn't- -
- Aidan söylemedi...
- Aidan?
- Aidan?
I know that, Aidan knows that, and I'm sure he's getting around to telling you that.
Ben biliyorum, Aidan biliyor ve eminim söylemek için seni arıyordur.
I want back in the family, Aidan.
Tekrar ailede yer almak istiyorum, Aidan.
Aidan, I'm tired of hiding.
Aidan, saklanmaktan sıkıldım artık.
Oh, Aidan, grow a pair.
Büyü biraz.
Take him, Aidan.
Bitir işini, Aidan.
Do it, Aidan.
Yap, Aidan.
That's what Aidan and I do.
Aidan'la ben böyle yapıyoruz işte.
I've never been so scared for you as I am now, Aidan.
Seninleyken asla bu kadar korkmamıştım, Aidan.
Aidan.
Aidan.
Josh! Did Aidan really send this cop Cecilia to murder the twins?
Aidan gerçekten de ikizleri öldürmesi için Cecilia'yı gönderdi mi?
This is Aidan!
Aidan bu!
So how is what Aidan did any different than you killing Will?
O zaman nasıl oluyor da Aidan'ın yaptığı senin Will'e yaptığından farklı oluyor?
Aidan, I made a mistake.
Aidan, bir hata yaptım.
No, Aidan is just a friend.
Aidan sadece bir arkadaş.
- Aidan.
- Aidan.