Albay translate Turkish
16,920 parallel translation
And in fact, they're also pointing to another source... a Colonel Robert Hodges... who was an immediate superior of Mr. Killian.
Hatta başka bir kaynağı daha gösteriyorlar. Bay Killian'ın birincil üstü olan Albay Robert Hodges.
They say they read these documents to Colonel Hodges. He said, "Sounds like what Killian was telling me at the time."
Belgeleri, Albay Hodges'a okuduklarını ve Hodges'ın, "Killian'ın o zaman bana anlattıklarına benziyor." dediğini söylüyorlar.
- Yes. And that they reflected Colonel Killian's mind-set at the time.
Ve Albay Killian'ın o zamanki ruh halini yansıttığını söylediniz.
Colonel Killian really did feel this way... and the things described in the memos are true... we'd like to talk to you about that.
Eğer dediğiniz gibi Albay Killian gerçekten böyle hissettiyse ve notlarda anlatılan şeyler doğruysa sizinle bu konu hakkında görüşmek istiyoruz.
I'm here, colonel.
Buradayım, Albay.
I think they can't hit us any harder than they already are, colonel.
Bence bize şimdikinden daha sert saldıramazlar, Albay.
First Dan, then me... then Lucy, the colonel, then you.
- Önce Dan, sonra ben, sonra Lucy, Albay, sonra da sen.
Colonel Charles originally thought the documents were fake?
Albay Charles ilk başta belgelerin sahte olduğunu mu düşünmüştü?
It seems Colonel Charles initially had doubts.
Anlaşılan Albay Charles'ın başlangıçta şüpheleri varmış.
I think you'd have to ask Colonel Charles.
Bunu Albay Charles'a sormanız gerektiğini düşünüyorum.
He'd have to know Colonel Killian kept personal memos like this... for himself in the first place.
Albay Killian'ın zaten kendisi için böyle kişisel notlar tuttuğunu bilmeliydi.
This is Colonel Trevor, government liaison to the Justice League.
Ben Albay Trevor, hükûmetin Adalet Birliği'yle olan irtibatıyım.
Despite what you would like the world to think, Colonel Trevor, there is no Justice League.
Dünya'nın öyle düşünmesini istemenize rağmen Albay Trevor Adalet Birliği diye bir şey yok.
Colonel Shepard make it in yet?
Albay shepard henüz yapmak?
There's been no word on the Colonel.
Albay üzerinde hiçbir kelime olmuş.
Just ask her to call me Colonel, okay?
Tamam, albay beni aramasını söyler?
Gilbert Grayson Shepard, but you can call me Colonel.
Gilbert Grayson shepard, Ama sen Albay beni arayabilirsin.
The Colonel can't stop talking about you.
Albay senin hakkında konuşurken durduramaz.
Colonel, there's a thousand things that can go wrong.
Albay, ters gidebilir bin şey var.
Son, we gotta go now.
Albay, evlat, biz gitmek lazım.
Fin, get up here now!
Albay, fin, hemen buraya gel!
Colonel Shepard, we're about to initiate the launch sequence.
Albay shepard, biz fırlatma dizisi başlatmak üzereyiz.
Colonel Shepard?
Albay shepard?
She's clearing the path.
Albay, o yolunu temizleyerek ediyor.
Veering off course!
Albay, ders dışı veering!
Colonel Shepard, do you read?
Gözetmen, albay shepard, duyuyor musunuz?
Colonel Shepard.
Albay shepard.
Colonel Shepard,
Albay shepard,
Colonel, this is Director Regina.
Albay, bu yönetmen regina olduğunu.
Colonel Shepard is attempting EVA to reach the SDI satellite to perform a manual restart.
Albay shepard SDI uydu ulaşması eva çalışıyor.
Almost have it.
Albay, neredeyse o var.
Colonel Shepard, you need to fire this now.
Yönetmen, albay shepard, sen şimdi bu ateş gerekir.
Without the fuel tank, how could they retrieve Colonel Shepard?
Yakıt tankı olmadan nasıl Albay Shepard almak olabilir?
Anyone who was in the Coroner's Office the day the evidence went missing.
Kanıtın ortadan yok olduğu gün albayın ofisinde her kim bulunmuşsa.
Colonel Douglas Sto...
Albay Douglas Sto...
Colonel Douglas Stowe.
- Albay Douglas Stowe.
Colonel Douglas Stowe.
Albay Douglas Stowe.
His CV is in front of you, but I think you're already acquainted with his work, especially the lavish hotels he's built in midtown for Colonel Astor.
CV'si önünüzde ama eminim ki yaptıklarını önceden görmüşsünüzdür özellikle Albay Astor için şehir merkezinde yaptığı pahalı otelleri.
There's this SS colonel, Paul Scofield.
Orda bir Nazi albayı var, adı Paul Scofield.
What about that colonel friend of yours?
Albay arkadaşını ara?
Colonel Cherán is there.
Albay Cherán burada.
What do you want weapons for, Colonel?
Silahlarla ne yapacaksınız Albayım?
Colonel... it's over.
Albayım,... her şey bitti.
Is OK, Colonel.
Tamam Albayım.
Many people still have a Soviet mentality.
Çernobil Bölgesi Komutanı Albay. Birçok insanda Sovyet mantalitesi hakim.
I will put away the KGB colonel's cup.
KGB albayı fincanımı da kaldırayım.
- Colonel.
- Albay?
Hey, Colonel!
Albay!
Fin!
Albay, fin!
I've reached the rocket pack, and I'm ready to leave the shuttle.
Albay, yapmam gerektiğinde, roket paketi ulaştı
There!
Albay, neredeyse o var. Albay, neredeyse o var. Orada!