English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Albums

Albums translate Turkish

588 parallel translation
Well, as far as I know, this is the first history of music, which, in addition to its written volumes, will have albums of recorded music.
Bildiğim kadarıyla bu, yazılı materyallere ilaveten müzik kayıtları da olacak ilk müzik ansiklopedisi olacak.
I love to look at family albums.
Aile albümlerine bakmayı seviyorum.
Chato, give me those photograph albums.
Chato, bana şu fotoğraf albümlerini ver.
And books, and albums - Just like these, scattered about, overflowing the tables.
- Kitaplar, albümler... ve benzeri şeyler, masalardan taşarak etrafa saçılmış olurdu.
She's been through all your albums from Dixieland to Brubeck.
Dixieland'dan Brubeck'e kadar bütün plaklarını dinledi.
SPREAD OUT OVER A FEW PHOTO ALBUMS.
Yılların verdiği yorgunluk, galiba.
I'm sorry to disappoint you but... I'm afraid you won't find any subversive literature or pornography. Don't touch those record albums.
Boşa aramayın bayım..... orada porno yayın bulamazsınız.
Now, under "business deductions"... you have listed a $ 22,000 trailer... with various mechanical and electronic devices... perfumed record albums... and pages and pages...
"İşle ilgili indirimler" başlığı altında... çeşitli mekanik ve elektronik cihazlarla donatılmış... parfümlü albüm kayıtları... ve daha yüzlerce şeyin bulunduğu... 22.000 dolarlık bir karavan var.
In the beginning, I collected all kinds of pictures, those I took myself and those from newspapers, magazines, and old photo albums.
Başlangıçta, bulduğum tüm fotoğrafları biriktiriyordum ; gerek kendi çektiklerim, gerekse gazeteler, dergiler ve eski albümlerden aldıklarım olsun.
That's one of my oldest albums.
En eski fotoğraf albümlerimden.
GIRL 2 : We pretend we're playing his, you know, guitar with his albums on.
Onun albümlerini açıp, sanki gitarını çalıyormuş gibi yapıyoruz.
VENDORS [IN UNISON] : Elvis photo albums, 2 dollars.
Elvis fotoğraf albümleri, 2 dolar.
You rejected from old albums.
Eski albümlerden reddedildin.
I want to publish some albums.
Bazı albümleri yayınlamak istiyorum.
You come home, you order out food... and then you play those stupid Tito Puente albums... until 2 in the morning.
Eve geliyorsun, yemek ısmarlıyorsun ve sabahın 2'sine kadar o aptal Tito Puente albümlerini dinliyorsun!
I have all your albums.
Bende bütün albümlerin var.
If our Lord wasn't testing us, He could take all these pornographic books and albums and turn them into one big fiery cinder like that.
Eğer Tanrımız bizi denemiyorsa, bu müstehcen kitapları ve albümleri alıp, onları anında kızgın bir kor haline getirebilirdi!
17 years and 15 albums later, Spinal Tap is still going strong.
17 yıl ve 15 albümden sonra Spinal Tap hala yoluna son hız devam ediyor.
Heck, I'm stuck in albums from here to the Pacific.
Buradan Pasifik'e kadar albümlerin içine tıkılmışım.
Did you forget one of your albums?
Albümlerinden birini mi unuttun?
Knows all his albums.
Tüm albümlerini biliyor.
I was up to my knees in rice paddies... with guns that didn't work, going up against Charlie... slugging it out with him, while pussies like you... were back here partying', puttin'headbands on... doin'drugs, listening to the goddamn Beatle albums!
Dizlerime kadar pirinç tarlasında çalışmayan bir silahla, Charlie'ye karşı giderken..... sizler gibi tembellik edip parti yapıp, saç bantlarını takıp uyuşturucu içip, lanet olası Beatle albümlerini dinlemiyorduk!
I have all your albums back in New York. Oh, yeah?
New York'a bütün albümlerinizi aldım.
- Yeah, I got all their albums.
- Evet, bende bütün albümleri var.
and tell him i want my albums back.
Oh, muhtemelen kedidir. Kediniz konserve açabiliyor mu? Şaşırtıcı, biliyorum.
three husbands... four children... three grandchildren... six million-dollar albums.
3 torun... 6 milyon dolarlık albümler.
Yeah, we found out about it from one of Terry's albums.
Evet, bunu Terry'nin müzik albümünden öğrendik.
and we back their albums, they promise not to sell it to anyone else.
Emir Yusuf reformları kabul eder albümlerini desteklersek onu satmayacaklar.
Back their albums?
- Albümlerini mi desteklemek?
You don't have to pay for those albums, Al.
Bunları ödemen gerekmiyor, Al.
He had recorded several albums... starting with Mind Games to Rock'n'Roll to Walls and Bridges.
Birçok albüm yaptı. Mind Games, Rock'n'Roll ve Walls and Bridges gibi.
If you have any family albums, uh, snapshots...
Aile albümünüz varsa eğer... Iıh, fotoğraflar...
I cleaned your whole room, I alphabetized all your albums.
Hey. Kasetler.
Old lamp shades, record albums the training bra off my back.
Eski abajurlar, plaklar. Üzerimdeki alıştırma sutyeni.
Still think we got a couple of blues albums in us.
Hala bir kaç blues albümü çıkarabiliriz diye düşünüyorum.
It does not come in our "albums of portraits", otherwise I was recognizing it.
Bizim dolandırıcılarımızdan biri değil, yoksa tanırdım.
You-You writejingles when you'd rather be doing albums.
Sen cingıl yazıyorsun ama istediğin bir albüm çıkarmak.
You figured out how to fix your hair... from the pictures in the albums.
Albümdeki fotoğraflardan saçını nasıl yapacağını öğrendin.
And albums.
Ve albümler.
Oh, I miss albums.
Albümleri özlüyorum.
Go home tonight, take all your albums, your tapes and your CD's... and burn them.
Hapların bizi güzelleştirdiğine inanmıyorsanız eğer, bana bir iyilik yapın. Tüm albümlerinizi, videolarınızı ve CD'lerinizi alın ve onları yakın.
But the point is, they tried to prove that there are subliminal messages on these albums, telling you to kill yourself...
İyi. Ama asıl mesele şu ki çocukların aileleri bu albümde kendinizi öldürmenizi söyleyen bilinçaltı mesajları olduğunu ispata çalıştılar.
Remember a few years ago, remember a few years ago, as if you played albums backwards there where satanic messages, now they're subliminal.
Hatırlarsanız bundan birkaç yıl önce albümleri geriye doğru dinlediğinizde satanik mesajlar vardı.
Remember that a few years ago you played albums backwards there was satanic messages.
Hatırlayın, bir kaç yıl öncesine kadar satanik mesajlar içeren albümleri tersten dinlediniz.
Let me tell you something, if you ever sat around playing your albums backwards you ARE Satan.
İzin verin size bir şey söyleyeyim, eğer oturup albümleri tersten dinlemişseniz asıl siz şeytansınız.
'Cause you know, if you play New Kids On The Block albums backwards they sound better, you know.
Çünkü eğer New Kids On The Block albümlerini tersten çalarsanız kulağa daha hoş gelir.
Actually, I don't know if I've ever heard Bart play your albums.
Aslında Bart`ın senin albümlerini dinlediğini hiç sanmıyorum.
Drugs have done good things for us, if you don't believe they have, do me a favour take all your albums, tapes and CDs and burn'em'cause you know what...?
Uyuşturucular bize iyi şeyler yapar. Eğer buna inanmıyorsanız, bana bir iyilik yapın : Tüm albüm, kaset ve CD'lerinizi yakın.
Well, here's your albums.
Al sana albümlerin.
You should have seen the albums this old guy I was visiting today was throwing away.
Bugün ziyaretine gittiğim adamın atmayı düşündüğü albümleri görecektiniz.
- He's got all your albums. - I'm sure.
Bütün filmlerine gidiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]