Alchemy translate Turkish
402 parallel translation
Socialism is a science in ferment, a chaos, alchemy rather than chemistry.
Sosyalizm mayalayan bir bilimdir, bir kaos, daha çok simya yerine kimya.
Is seems to me however, that out of the present chaos something consistant, logical and beneficial will be worked out for the common good, just as from alchemy, chemistry was created.
Ancak bana öyle geliyor, bu kaos tutarlı bir şey, mantıksal ve yararlı, kamu çıkarının dışında çalışacak. Sadece simyadan, kimya oluşturacak.
I believe in alchemy.
Simya ilmine de inanıyorum.
Plus the spirits of alchemy?
Ve simya ruhları mı?
My alchemy.
Benim işim.
Alchemy and the authorities have never gone together well.
Simya ve otoriteler asla, bir arada iyi gitmedi.
It is to science what the philosopher's stone was to alchemy.
o bilimle ilgilidir - Simya'cının felsefe taşı.
For 40 years I have studied alchemy and black magic with the wisest men of all Maghrib.
40 yıldan beri simya ve kara büyü okudum. Üstelik tüm Mağrib'te! ( Kuzey Afrika )
The first written reference we have to alchemy is just over 2,000 years old and it comes from China.
Simya üzerine yazılmış ilk kaynak 2000 yıl kadar önce Çin'de bulunmuştur.
The man who made that cure work is a landmark from the old alchemy to the new, on the way to chemistry, iatrochemistry, biochemistry, the chemistry of life.
Bu tedaviyi uygulayan kişi, geleneksel simyayı modernize edip,... kimya bilimi, biokimya ve yaşamın kimyasının keşfine öncülük etmiştir.
Lavoisier repeated an experiment of Priestley's, which is almost a caricature of one of the classical experiments of alchemy.
Lavoisier, Priestley'in, klasik simya deneyinin neredeyse karikatürize bir kopyasını tekrarlamıştı.
That's the first profound lesson that comes out of all this multitude of speculation about gold and copper and alchemy, until it reaches its climax in Dalton.
Altın ve bakır simyası anlamında birçok spekülasyondan oluşan,... ilk saygın ders bu olmuştur. Ta ki Dalton ile zirvesini bulana kadar.
It's like alchemy.
Simya gibi.
To accomplish the alchemical work. you will have these companions.
Alchemy işini yapabilmeniz için bu yoldaşlara ihtiyacınız olacak.
Besides being a dilettante in the studies of alchemy, which almost led me to increase the volume of mercury, I am an expert in divination. Take this.
Simya çalışmalarına meraklı biri olmamın yanı sıra ki bu neredeyse cıvanın hacmini arttırmama yol açıyordu falcılık konusunda da uzmanım.
He boasted being 300 years old, thanks to some of his alchemy secrets.
Bazı simya sırları sayesinde 300 yaşında olduğunu iddia etti.
Among other things I profess the useful art of alchemy.
Tüm bunların yanında simya sanatının yararlarını da açıklıyorum.
And the "al's" in algebra, algorithm, alchemy, and alcohol are just some of the traces left from the time when Arabic was the language of science.
Ayrıca el-cebir, al-goritma, el-kimya ve al-kol sözcüklerindeki "el" ve "al" lar da yine Arapçanın bilim dili olduğu zamanlardan kalan birer iz.
Star stuff, the ash of stellar alchemy had emerged into consciousness.
Yıldız tozu, yıldızlara ait simya külü... bilince büründü..
Your alchemy makes crusted steel shine like silver.
Kimyanızdaki bileşim bu değersiz metali gümüş gibi parıldatıyor.
There's Buddhism, Confucianism and Taoist alchemy and sorcery.
Budizm, Konfüçyüs'çülük, Taocu simya ve büyücülük var.
Alchemy.
Simya.
Uh, Mike, this is Alchemy.
Mike, bu Alchemy.
You are an alchemist and alchemy is an inhuman science.
Sistem çalışacak. Bir simyacısın.
Everything you don't understand you call alchemy.
Şeytana hizmet ediyorsun! Anlamıyorsunuz!
Tied to the ancient alchemy of their builders.
"... kullandığı simya... "
Alchemy is the business term of the 90's.
Simya 90'ların bir iş deyimi.
His voice had to be kept from being ruined... by the repulsive alchemy... that time inflicts on the body.
Zamanın etkisiyle vücutta oluşan o iğrenç kimyanın onun o güzel sesini bozması engellenmeliydi.
So I have decided to elevate my soul through the arts of black magic and obscure alchemy.
Bu yüzden kendimi büyücülüğe verdim ruhumu karanlık sanatlarla yükseltmek istedim.
So I take your gentle face with me... transmuted into memory by the alchemy of my affection... as deposit on our wedding night.
Böylece kibar simanı şefkatimin simyasıyla bütünleştirip düğün gecemizi harika bir anıya dönüştürebilirim.
Everyone's misery, you even cause misery... and use your alchemy... to turn it into gold, like some fucking black magician!
İnsanların acılarını, kendi çektirdiğin acıları... alıyorsun ve simya marifetiyle... altına dönüştürüyorsun, tıpkı bir kara büyücü gibi!
Some say he really did study magic and alchemy.
Bazıları onun gerçekten sihir ve simya üzerinde çalıştığını söylüyor.
I know the signs, codes, state secrets, nature's alchemy.
İşaretleri, şifreleri, devlet sırlarını, tabiatın simyasını biliyorum ben.
You're talking alchemy.
Bahsettiğin konu ; simya.
Then why is it filed here with these volumes on alchemy?
Ama bu ciltlerin arasında değil.
Cooking is alchemy, not a science.
Yemek pişirmek simyadır, bilim değil.
To kick off this glorious sporting event, none other than our healer the wizard of medical alchemy and official trainer of the criminals!
Bu görkemli spor olayının başlama vuruşunu şifacımız, tıbbi simyanın sihirbazı ve mahkumların resmi antrenöründen başkası yapamaz!
Something diabolical, some kind of alchemy.
Şeytanca bir şey, bir tür simya.
The queen of alchemy
The queen of alchemy
" Were alchemy raised almost to the level of regular science
"Simya neredeyse normal bilimin seviyesine gelmişti"
That is alchemy's Law of Equivalent Exchange.
Bu simyanın eş takas ilkesidir.
To think that there would be a Homunculus, like myself, that could use alchemy...
Benim gibi simya yapabilen bir Homunkulus ha?
That boy did use alchemy, but he's still some kind of monster.
O ise simya yapabiliyordu, Yapabiliyordu çünkü o bir canavar.
That is alchemy's Law of Equivalent Exchange.
Bu simyadaki eşit takas prensibidir.
Was that strange power just now alchemy?
Bu simya mıydı?
Sure. It's said that he has helped others out many times with his alchemy.
Evet, simya kullanarak insanlara çok yardım etti.
I'm not sure how to say this, but I'm happy that our alchemy was able to help others out.
Ne diyeceğimi bilemiyorum ama simyanın herkesin iyiliğine çalışmasına sevindim.
I made up my mind that I would bring Karin back to life through alchemy.
Ben de onu simya ile geri getirmeye karar verdim.
I was thinking that alchemy can also delude people.
Simya bazen insanları kötü bir yola sürüklüyor.
Lyra, have him take a look at your alchemy.
Lyra, ona simyanı göster.
You can express all the reasoning of the world in terms of equivalent exchange, the basis of alchemy, you see.
Dünyanın muhakemesi, simyanın temelleri ile açıklanabilir. Eşit takas prensibi.