Alec translate Turkish

I'm obviously not the woman you fell in love with, Alec.

O sevdiğin kadın olmadığım ortada Alec.

Alec, stop it!

Alec, kes şunu?

Stop it, Alec!

Kes şunu Alec!

- Alec!

Alec!

Alec, we agreed, you were going to look after the kids till they start school next week.

Alec anlaşmıştık. Okullar açıIıncaya kadar onlara sen bakacaktın.

- Alec, you missed the phone engineer!

- Alec, tamirciye yetişememişsin.

I'm trying to talk to you! Alec, this is important!

Seninle konuşmaya çalışıyorum.

- Alec, this is serious!

- Alec durum çok ciddi!

- Alec, I'm really glad for you.

Alec senin adına çok sevindim.

Alec!

Alec!

Alec, can we go?

Alec, gidebilir miyiz?

Alec, no, please! No!

Alec yapma Iütfen!

Please, Alec!

Lütfen Alec!

Alec?

Alec?

Alec, this isn't me.

Alec bu eser bana benzemiyor.

- Alec, he was a Rosicrucian.

Alec, o adam gizli örgüttendi.

- This isn't your work, Alec.

- Bu senin eserin değil Alec.

- Where have you been, Alec?

- Nerelerdeydin Alec?

- What's happening to us, Alec?

Bize neler oluyor Alec?

- Who's Alec?

Alec de kim?

Alec Govain, Philip Moses makes seven.

Alec Govain ve Philip Moses'la birlikte yedi ediyor.

Comes up as Alec Govain.

Alec Govain olarak çıktı.

Alec. "

Alec.

No Alec, it is not.

- Hayır, Alec, değil.

Thank you, Alec.

Teşekkürler Alec.

Have you, um, noticed Alec's attitude?

Sen... Alec'in tavırlarına dikkat ettin mi?

Are you saying that Alec staged the Piron robbery to avoid suspicion?

Piron soygununu, şüphe çekmemek için Alec'in kurguladığını mı söylüyorsun?

Let the record show this interview with Alec Sadler is voluntary.

Alec Sadler bu görüşme için gönülllü olmuştur. Kaydın kendisi bunu kanıtlayacaktır.

Alec I want to thank you for coming in and shedding light on this for us.

Alec buraya geldiğin için ve bildiklerini anlatacağın için teşekkür ederim.

Under the terms of the Piron agreement, Alec has complete access.

Piron'la yapılan anlaşmaya göre, Alec'in dosyalara tam erişim yetkisi var.

There are two Alec Sadlers in this time line.

Bu zaman çizgisinde iki tane Alec Sadler var.

Escher was Alec's father.

Escher, Alec'in babasıydı.

Alec, your inheritance.

Alec, senin mirasın...

Alec's inheritance is what?

Alec'in mirası demiştiniz...

I know, I'm Alec SadTech Sadler, and Piron exists as a separate entity in your future.

Biliyorum, ben Alec SadTech Sadler'ım ve Piron senin geleceğinde ayrı bir şirket olarak varlığını sürdürüyor.

Alec.

Alec.

Hey Alec, want to go out for coffee?

Hey Alec, benimle kahve içmeye gelir misin?

Alec's right.

Alec haklı.

Alec if you can hear me for just a minute.

Alec beni bir saniyeliğine dinle lütfen.

Stay away from Alec.

- Alec'ten uzak dur.

Which one?

- Hangi Alec'ten?

Alec, your timing couldn't be better.

Alec, zamanlaman daha iyi olamazdı.

You thought I was other me, didn't you?

Benim diğer Alec olduğumu düşündün değil mi?

Alec, I needed to protect you, and I thought this was the best...

Alec, seni korumam gerekiyordu ve en iyisinin bu olacağını düşündüm.

Alec, I trust you.

Alec, sana güveniyorum.

The other one betrayed me.

Diğer Alec bana ihanet etti.

No, Alec, it was never business.

Hayır, Alec. Aramızdaki asla iş olmadı.

No, Alec?

Hayır, Alec!

Alec?

Alec!

Listen.

Alec bu çok önemli.

Carlos, Alec...

Carlos, Alec...