All the time in the world translate Turkish
606 parallel translation
You have all the time in the world.
Çok zamanınız var.
May friend, I have all the time in the world here... until these who'eses...
Arkadaşım, burada dünyanın tüm zamanlarına sahibim...'kimsin'vaktine kadar...
We got all the time in the world, ain't we, Captain?
Zamandan daha bol bir şeyimiz yok, değil mi Kaptan?
All the time in the world, Adam.
Zamandan bol bir şeyimiz yok Adam.
I got all the time in the world. I got lots of time.
Zamanım var.Çok zamanım var.
You'll have all the time in the world.
Bunun için çok vaktin olacak.
You've all the time in the world.
Bir sürü zamanın var.
All the time in the world.
Dünyanın bütün zamanları.
You see, he has all the time in the world.
Dünyanın bütün zamanlarına sahip.
You have all the time in the world.
Bol bol vaktin var.
You have all the time in the world to find happiness.
Mutluluğu bulmak için dünya kadar vaktin var.
We have all the time in the world.
Bol bol zamanımız var.
I got all the time in the world.
Zamanın hiç önemi yok.
So you see, we've all the time in the world.
Görüyorsun, zamanımız çok.
We've got all the time in the world.
Dünya kadar zamanımız var.
But, darling, now we have all the time in the world.
Ama hayatım, artık dünya kadar zamanımız var.
There's no hurry, you see? We have all the time in the world.
Acelemiz yok, gördün mü?
I have all the time in the world.
Bolca zamanım var nasıl olsa.
Well, they'll have plenty of time for that, all the time in the world.
Şey, bunun için çok zamanları olacak, dünyadaki tüm zamanları.
Now we have all the time in the world.
Şimdi dünyanın tüm zamanı bizim.
I have all the time in the world!
Ne de olsa zamanım çok.
You've all the time in the world.
Dışarıdaki dünyada koca bir ömür tükettin.
We think we got all the time in the world.
Dünya kadar vaktimiz olduğunu sanıyoruz.
We've all the time in the world.
Daha çok zamanımız olacak.
In that case, we got all the time in the world.
Bu durumda istediğimiz kadar zamanımız var.
Got all the time in the world.
Dünya kadar vaktim var.
'I'm offering you all the time in the world.
Size istediğiniz zamanı sunuyorum.
All the time in the world.
Dünyadaki bütün vaktim senin.
We have all the time in the world. We'll take it.
Dünyadaki tüm zaman bizim Onu alırız.
As if he had all the time in the world.
Sanki dünyanın tüm zamanı onunmuş gibi.
We have all the time in the world.
Tüm zaman bizim.
Recently, though, you know when I mean, you had all the time in the world.
Ama geçenlerde, ne zamanı kastettiğimi biliyorsunuz,... dünyanın bütün zamanı sizdeydi.
The Moderna Wonder Major All-Automatic Convenience Center-ette... gives you all the time in the world to do the things you really want to do.
Moderna Harika Büyük Tam Otomatik Kolaylık Merkezi size gerçekten yapmak istedikleriniz için dünyanın zamanını veriyor.
I have all the time in the world.
dünyada ki tüm zamanlarım senin.
Ever since time began... they've called mad all the great soldiers in this world.
İlk zamanlardan beri... bu dünyadaki her büyük askere deli yakıştırması yaptılar.
Today, while the earth shakes beneath the heels of marching troops while a great portion of the world trembles before the threats of acquisitive, power-mad men we of America have little time to remember an astounding era in our own recent history an era which will grow more and more incredible with each passing generation until someday people will say it never could've happened at all.
Bugün dünya, marş eden birliklerin topuklarının altında sarsılıp dünyanın büyük bir kısmı, açgözlü ve kuvvet hırsı olanların önünde titrerken biz Amerikalıların, henüz yeni olmuş geçmişimizi hatırlayacak vaktimiz yok geçen her nesille daha da mükemmelleşecek bir devir ta ki bir gün insanlar bunun asla olamayacağını düşünene kadar.
Darling... you can have all the time there is in the world if you want it... and all the patience and kindness there's in me.
Hayatım istediğin kadar zaman senin olsun. İnanamayacağın kadar anlayışlı ve sabırlıyımdır da.
When the world is ready... for a new and better life... all this will someday come to pass... in God's good time.
Dünya, daha iyi ve yeni bir hayata hazır olduğunda tüm bunlar tekrar bulunacaktır Tanrı'nın güzel zamanlarında.
And when the world is ready for a new and better life, all this will someday come to pass... in God's good time.
Dünya, daha iyi ve yeni bir hayata hazır olduğunda tüm bunlar tekrar bulunacaktır Tanrı'nın güzel zamanlarında.
But why, of all the somewheres and anywheres in the world should I, that time, have crossed the border from Italy to France?
Ama dünyada onca yer varken, o gün niçin Italya'dan Fransa'ya geçtim?
All the time I was overseas, I figured that if ever I got back to running an engine again, I'd be the happiest guy in the world.
Yurt dışında olduğum süre boyunca, bir daha lokomotif çalıştırmaya geri dönersem dünyanın en mutlu erkeği olacağımı düşündüm.
YOUR WAY, THEY'LL HAVE ALL TIME IN THE WORLD TO GET RID OF THE MONEY.
Bu arada parayı saklamış olurlar...
In my time, a berry that size would've been big news all over the world.
Benim zamanımda, bu boyda bir kiraz bütün dünyada olay olurdu.
Might make all the difference in the world as time goes by.
Zamanla herşeyde fark olur.
Captain Crane, if we waste any time at all here there may be no survivors left anywhere in the world.
Kaptan Crane, biraz daha zaman kaybedersek, dünya üzerinde kurtarılacak başka kimse kalmayabilir.
Because of all the people in the world, only with me will you be safe from time.
Çünkü dünyadaki bütün insanlar içinde... sadece benimle, zamandan korunacaksın.
All this time-wasting tal k of cats in this world of the dogs.
Bu köpekler dünyasında kediler hakkında bir konuşma.
I have all the time in the world.
Benim daha çok zamanım var.
I'll get the stiff out of here, but don't think I got time... for all the chores in the world.
Bu başbelasını buradan sepetleyeceğim, ama sanmayın ki dünyadaki bütün... ufak ev işleri için vaktim var.
Just forget the whole thing, because if you don't, if you try to move in on us the telephones are gonna start ringing again and this time, those bells are going to be heard all over the world.
Her şeyi unutun, çünkü unutmazsanız, eğer bizi yakalamaya çalışırsanız telefonlar gene çalmaya başlar ama bu sefer tüm dünya telefon sesiyle çınlar.
In keeping'with our halftime theme... of Champions of the World, you're gonna get to meet... one of the all-time great cowboys, five-time all-around world champion, Sonny Steele!
Dünya şampiyonları temamıza uygun olarak karşınızda tüm zamanların en büyük kovboylarından beş kez dünya şampiyonu Sonny Steele!