All we can do is wait translate Turkish
113 parallel translation
All we can do is wait for him to pass one of those hot bills.
Tüm yapabileceğimiz, o paralardan birini harcamasını beklemek.
All we can do is wait.
Oturup beklemekten başka.
All we can do is wait and hope for the best.
beklemek ve en iyisini ummak.
( Primo ) All we can do is wait.
Sadece bekleyebiliriz.
Now all we can do is wait.
Artık sadece bekleyeceğiz.
All we can do is wait.
Yapabileceğimiz tek şey beklemek.
Well, all we can do is wait for her.
Tek yapabileceğimiz beklemek.
All we can do is wait.
Beklemekten başka çaremiz yok.
They're going to cover the area pretty good... so, really, all we can do is wait.
Her yeri karış karış inceliyorlar. Yapabileceğimiz tek şey beklemek.
- Now all we can do is wait.
- Artık bekleyeceğiz.
All we can do is wait, Chief-Inspector.
Tek yapabileceğimiz beklemek, Baş Müfettiş.
SO ALL WE CAN DO IS WAIT.
Yani tek yapabileceğimiz beklemek.
All we can do is wait until they come and then...
Tek yapabileceğimiz onların gelmelerini beklemek ve sonra...
Now all we can do is wait and see if he comes out of the coma.
Artık tek yapabileceğimiz komadan çıkmasını beklemek.
I guess all we can do is wait.
Sanırım tek yapmamız gereken beklemek.
Now all we can do is wait and hope someone takes the bait.
Şimdi bütün yapacağımız bekleyerek yemi birisinin yutmasını beklemek olacak.
All we can do is wait.
Tek yapabileceğimiz beklemek.
All we can do is wait for the Instrumentality Project to commence. has reached the end of its evolutionary potential.
Tüm yapabileceğimiz Araç Projesi'nin başlamasını beklemek. İnsanlar tamamlanmamıştır ve Araç Projesi vasıtasıyla bağımsız yaşam formlarına dönüşmelidir...
All we can do is wait.
Artık beklemek zorundayız.
Now all we can do is wait.
Şimdi tüm yapabileceğimiz beklemek.
- Without good data, all we can do is wait... -... and hope for the best.
- Tek yapabileceğimiz en iyisini ummak.
- Now, all we can do is wait.
- Şimdi tüm yapacağımız beklemek.
Seeing as Tokiwa-san said no, all we can do is wait here!
Tokiwa-san teklifimizi reddetti. Burada beklemekten başka çaremiz yok.
All we can do is wait.
Tek yapmamız gereken beklemek.
All we can do is wait and hope for the best.
Tek yapabileceğimiz, oturup beklemek ve en iyisini ummak.
All we can do is wait.
Yapabileceğimiz tek şey beklemek...
All we can do now is wait.
Beklemek dışında elimizden başka bir şey gelmez.
All we can do now is wait and see what happens.
Şu anda yapabileceğimiz tek şey beklemek ve neler olacağını görmek.
All we can do now is wait and pray.
Şimdi yalnız bekleyip dua edeceğiz.
Well, now all we can do is to wait.
Şimdi tek yapacağımız beklemek.
All we can do is watch and wait.
Tüm yapabileceğimiz izlemek ve beklemek.
All we have to do now is just wait for Mr. Dudek to recover so he can verify it.
Şu anda yapmamız gereken tek şey, doğrulayabilmesi için Dudek'in iyileşmesini beklemek.
- All we can do now is wait and see.
- Tek yapacağımız beklemek ve görmek.
All we can do now is wait and see.
Bizim yapacağımız şey bekleyip görmek.
All we can do now is hole up'til spring and wait for the rescue team.
Tüm yapılacak baharda kurtarma timi gelene kadar burada tıkılıp beklemek.
All we can do now is wait until we hear their demands.
Elimizden gelen tek şey bekleyip taleplerini öğrenmek.
All we can do now is wait.
Beklemekten başka bir şey yapamayız.
All we can do is sit and wait to hear from them or our men in the field.
Yapılacak tek şey onlardan ya da adamlarımdan haber gelmesini beklemek.
I guess all we can do now is wait and see if the Yorktown finds anything.
Şimdi tek yapabileceğimiz, oturup Yorktown bir şey bulacak mı diye beklemek.
All we can do now is wait.
Bu sayede beynin ön kısmı korunmuş.
All we can do is wait, Mrs. Quigley.
Beklemekten başka çaremiz yok Bayan Quigley.
All we can do now is wait.
Beklemekten başka çaremiz yok.
All we can do now is... wait for the other shoe to drop... or try and find something useful to do before the end.
Yapabileceğimiz tek şey kıyametin kopmasını beklemek ya da son gelmeden önce yapacak iyi bir iş bulmak.
All we can do now is wait... ... and hope.
Şimdi sabredip ummaktan başka yapacak bir şey yok.
All we can do now is wait.
Yapabileceğimiz tek şey beklemek.
All we can do now is wait.
Şimdi yapabileceğimiz tek şey beklemek.
All we can do now is wait.
Şimdilik sadece bekleyeceğiz.
All we can do is to wait, see what happens. Make sure that...
Bütün yapabileceğimiz beklemek, ne olduğunu gör.
All we can do, is wait until tomorrow.
Yarını beklemekten başka yapacak şey yok.
It's unbearable. All we can do is sit and wait for this bunch of monkeys to arrive.
Tüm elimizden gelenin, oturup maymunların gelmesini beklemek olması dayanılmaz birşey.
I suppose all we can do now is wait.
Sanırım tüm yapabileceğimiz beklemek.