English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Alloy

Alloy translate Turkish

368 parallel translation
A light, soft, low-density alloy.
Hafif, yumuşak, düşük yoğunluklu bir alaşım.
Probably some new alloy.
Yeni bir alaşım olabilir.
Lieutenant, I just realized, this tube is a magnesium alloy.
Teğmen, şimdi fark ettim ki ; boru magnezyum alaşımından yapılmış.
It looks like some sort of aluminium alloy.
Bir tür metal alaşımına benziyor.
Therefore it must be an alloy.
Bir tür alaşım olmalı.
The body is covered with a self-renewing plastic over a skeleton of beryllium-titanium alloy.
Bu, kendisini yenileyen plastik doku, iskeletse, berilyum-titanyum alaşımı.
In an attempt to regain power, Prohosh has had a sample of a highly secret alloy stolen from an experimental laboratory in western Europe.
Gücünü tekrar kazanmak için yaptığı bir girişimle Prohosh, son derece gizli alaşımlı bir örneği Batı Avrupa'daki bir deney laboratuvarından çaldı.
Your mission, Jim, should you decide to accept it, is to recover the alloy and stop Prohosh.
Görevin Jim, eğer kabul edersen alaşımı geri alıp Prohosh'u durdurmak.
They're an alloy or substance completely unknown to me, much stronger and harder than anything I've measured before.
- Benim bilmediğim bir madde. Şimdiye kadar ölçtüklerimden daha sağlam ve daha sert.
An alloy resistant to probe.
Sondaj için dayanıklı bir alaşım.
The basic substance of this planet is an alloy of diburnium-osmium.
Bu gezegenin maddesi, diburniyum-osmiyum alaşımıdır.
When, to copper, you add an even softer metal, tin, you make an alloy which is harder than iron. You make bronze.
Bakıra kalay gibi daha yumuşak bir metali karıştırdığınızda, demirden de sert bir alaşım çıkar.
With the discovery that fire will smelt metals, comes in time the discovery that it will fuse them together to make an alloy with new properties.
Ateşin keşfi, metalin eritilebilmesini ve çeşitli alaşımlarla işlenerek yeni özellikler kazanmasını da getirmiştir.
And as copper comes of age in its alloy bronze, so iron comes of age in its alloy steel.
Bakır alaşımlı bronzu takiben, demir de çelik üretiminde kullanılmaya başlandı.
Well, it appears a platinum tungsten alloy.
Platin tungsten alaşımına benziyor.
The hull is three inches thick, a chromium alloy steel, and yet this creature is able to make dents in it by using both hands together.
Dış gövde üç parmak kalınlığında krom alaşımlı çelikten ancak bu yaratık her iki elini birlikte kullanarak ona hasar verebiliyor.
Titanium alloy here.
Titanyum alaşımı.
- A special alloy.
- Özel bir alaşım.
Underneath it's a hyper-alloy combat chassis.
Altında bir hiper-alışım savaş şasisi var.
Theories range from some sort of plasma propulsion which, once exhausted, simply evaporated, to speculation the entire incident was merely a hoax- - though that fails to account for the mysterious alloy of the saucer's hull.
Teoriler bir çeşit plasma itici gücün, bir süre sonra buharlaşıp yok olmasından, herşeyin tamamen bir aldatmaca olmasına kadar gidiyor, ki geminin gözdesinin gizemli bir metal alaşımından olması bu iddaayı çürütüyor.
Madson steel alloy.
Madson çelik alaşım.
Noranium alloy, sir.
Noranium alaşımı efendim.
Maybe we cast a lighter gun barrel, find a new alloy.
Belki daha hafif bir namlu yapabiliriz, yeni bir maden alaşımı bulabiliriz.
11.8 kilos molybdenum-cobalt alloy.
11.8 kilo molibdenum-kobalt alaşımı.
- Yes. A mimetic poly-alloy.
Evet sıvı metal alaşım.
The aluminium alloy in this window is exhibiting a pattern of transient electrical currents.
Bu camın alüminyum alaşımı... geçici elektrik akımı modeli gösteriyor.
The Vulcans can't identify the fragments, but they've determined the metal is a dentarium alloy.
Vulkan parçaları tanımlayamadı, ama metalin dentaryum alaşımı olduğundan eminler.
Cheap alloy.
Ucuz alaşım.
Looks like the only alloy common to both replicator and stabilizer..... is nitrium.
Öyle görünüyorki çoğaltıcılar ve dengeleyiciler için ortak tek alaşım... nitrium.
I just can't resolve the matter stream. Not with all that victurium alloy in the way.
Ama etrafta bu kadar çok vikturyum alaşımı varken... madde akımını ayrıştıramıyorum.
It is made of paricium and talgonite, a ceramic alloy.
Seramik bir alaşım olan parisiyum ve talgonitten yapılmış.
Its reinforced alloy superstructure is far superior to that of your rusted-out shit box.
Çelik üstyapısı senin külüstüründen çok daha sağlam.
Looks like duranium alloy.
Duranyum alaşımına benziyor.
The probe appears to be made out of some sort of corundium alloy.
Sonda her hangi bir kimyasal birleşimden yapılmamış.
My spinal support is a poly-alloy designed to withstand extreme stress.
Üst spinal desteğim, aşırı strese dayanmak için tasarlanmış çoklu bir alaşımdır.
The Annihilator 2000 is constructed of aluminium alloy combined with polymer technology, totally resistant to corrosion.
Yokedici 2000, polimer teknolojisiyle birleştirilmiş alüminyum alaşımdan üretilmiştir, aşınmaya da dayanıklıdır.
Titanium alloy.
Titanyum alaşımlı.
I'd use a fibre alloy.
Ben lif alaşım seçerdim.
Those cuffs are stacked polycarbon alloy.
Bu manşetler polikarbon alaşımı yığılmış.
Yeah, 4 pounds of titanium alloy and something called cesium.
Evet, 2,5 kilo titanyum alaşımı ve sezyum ( atom numarası 55 ) diye adlandırılan bir şey.
Hmm, looks like a polyduranium alloy blend.
Poli-duranyum alaşım karışımı gibi görünüyor.
Do you want to hear my opinion on the latest nillimite alloy racket?
En son çıkan Nillimit alaşımlı raketler hakkındaki fikrimi duymak ister misin?
Well, then, I'd just like to add that the spectrometer readout on the nickel-cadmium alloy mix indicates a good rich strobe and fade.
O zaman... Anlatmak istediğim şu ki, nikel alaşımlı karışım... diskteki basıncı düşürerek... frenin daha yumuşak ve rahat çalışmasını sağlar.
They are a terillium-carbonic alloy, and I can fly.
Bunlar terilyum ve karbon alaşımı ve uçabilirim.
Hmm... it appears to be composed of uridium alloy.
Uridyum alaşımına benziyor.
Most of the debris we've examined is composed of a polyduranide alloy, which isn't used in the construction of Federation spacecraft.
İncelediğimiz enkazın büyük bir bölümünde Federasyon uzay araçlarında asla kullanılmayan poliduranit karışım tespit ettik.
The surface stratum is made up of a neutronium alloy.
Yüzey katmanı netronyum metal alaşımında oluşmuş.
The dwellings are constructed with an alloy polymer matrix we've never encountered before, Commander.
Bu ikametgah, daha önce hiç karşılaşmadığımız, bir tür polimer alaşımdan yapılmış, Komutan.
The metal is an aluminum alloy.
Metal, alüminyum alaşımı
Lou, this casing's made out of some exotic alloy
- Lou, bu kaplama birtakım tuhaf alaşımlardan oluşmuş.
They're a solid beryllium alloy.
Berilyum alaşımından yapılmışlardır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]