English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Alors

Alors translate Turkish

124 parallel translation
- Alors, il faut que je monte là haut?
- Alors, il faut que je monte là haut?
Alors, vous trouvez que ça me ressemble?
Beni böyle mi görüyorsunuz yani?
Mais alors, lui.
Şimdi ona gelirsek.
Alors!
AIors!
- Bien, alors, where is ship?
- Pekala, o halde, Gemi nerede?
Alors, commencez toute de suite.
Gösteriyi hemen başlatın. Çabuk olun!
"Alors," it was a "grand plaisir"
Evet, benim için bir zevkti.
Alors, approchez-vous, messieurs, dames. Venez ici, step right up, ladies and gentlemen.
- Alors, approchez-vous, messieurs, dames, venez ici, step right up, ladies and gentlemen,
Alors, il y a deux équipes.
Alors, il y a deux equipes.
Alors, monsieur.
Evet beyefendi.
Alors, ma petite.
Ağlama küçüğüm.
Alors. Then we must concentrate on the Calais coach.
O zaman, sadece Calais yataklı vagonuyla ilgileneceğiz.
- Have a drink. - Un double, alors.
Bir içki al.
Alors, mes enfants. For ten minutes, you may talk as you choose.
10 dakikalığına konuşabilirsiniz.
Alors do not be unjust towards yourselves.
Öyleyse birbirinize haksızlık etmeyin.
I can't find my wallet.
Alors qui êtes-vous? Cüzdanımı bulamıyorum!
Alors, salut.
Alors, salut.
Zut alors!
Lanet olsun!
Alors, viens, viens, viens.
Hadi o zaman, gelin.
Alors, there is any more nothing doing here, I think.
Öyleyse burada yapılacak bir şey kalmadı.
Alors my friend here, Captain Hastings - - he will tell it to you.
O zaman arkadaşım Yüzbaşı Hastings size açıklasın.
Alors...
Pekala.
Zut, alors!
Alarm! Alarm!
Alors...
O halde...
It's mon image, c'est mon visage. Alors.
Bu benim imajim, benim yüzüm.
Alors on commande tout de suite.
- O zaman hemen sipariş verelim. - Tamam.
Alors, mois, j'ai envie d'un tartare.
- Ben bir biftek alacağım.
Alors, alors. Permettez-moi de proposer pour commencer... "Perle du Blue Elephant."
O halde "Mavi Fil'in İncisi" ile başlamanızı önerebilir miyim efendim?
- Alors, Chief Inspector, may I present it to you?
- Alors ( O halde ), Başmüfettiş, size sunabilir miyim?
- Alors, pourquoi n'a-t-elle pas pris le vol de 9 : 00 du matin?
- Alors, pourquoi n'a-t-elle pas pris le vol de 9 : 00 du matin? ( O halde, niçin sabah 9 : 00 uçağına binmedi?
Alors, nous sommes presque fréres.
" O zaman, hemşeri sayılırız.
Alors, évidemment, we must discover exactly what is the position here.
Anlıyorum. O zaman neler olup bittiğini çözmemiz gerek.
Alors, he was a man who was very rich.
Çok zengin bir adamdı.
Alors, au revoir, mesdemoiselles.
Hoşça kalın, Matmazeller.
Well...
Bon, alors...
Alors, la, c'est le shopping.
... le alışveriş...
- Alors, the simplest way...
- Alors, ( o zaman ) en kolay yol...
Alors, the simplest way is to have the Chief Inspector stay with me... until the good Madame Japp, she returns.
Alors Öyleyse en kısa yoldan Başmüfettiş bende kalsın... sevgili Madam Japp dönene kadar tabi.
Oui. Alors, Mme. Renauld played the part I suggested to her, and that was to force the hand of Mme. Daubreuil.
Oui. ( Evet. ) Madam Renauld Marthe Daubreuil'ün gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için mükemmel bir rol oynadı.
Alors, vite, mon ami.
Çabuk olalım, dostum.
Alors, Jane Martindale, Edward Deverill,
Yani, Jane Martindale, Edward Deverill,
ALORS, I MUST INSIST THAT YOU COME EAT TOUT DE SUITE,
Alors, Gelip "Tout De Suite" inizi yemeniz için ısrar edeceğim... yoksa soğuyacak.
ALORS, SHALL WE START ON THE GOWN?
Tamam, geceliklere bakalım mı?
ALORS! TU VIENS ICI, MON PETIT.
Alors, tu viens ici, mon petit.
Alors, I am there in the brasserie.
Orada pastanedeyim.
- Oh, merci.
- Merci. - Alors.
Alors,
Evet.
Alors, if you did not find the trial an ordeal, how do you find it?
Pekâlâ, duruşmayı zorlu bir sınav olarak görmediyseniz, nasıl buldunuz?
Voilà.
Alors...
Well, Nadya?
Nadia, alors?
A music lover, alors.
Evet, bir müzik aşığı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]