English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Alta

Alta translate Turkish

370 parallel translation
And indeed, the first attempts to estimate the age of the Earth came from scholars who went to the Bible and took the descendants of Adam with their different ages and simply added them up, and came out with the authoritative statement that the Earth had been created in 4004 BC, which meant that it was just under 6,000 years old.
Ve elbette, Dünya'nın yaşını hesaplamaya dair ilk çabalar İncil'e bakıp burada verilen Adem'in farklı yaşlardaki torunlarının yaşlarını alt alta yazıp toplayan ve... böylelikle de Dünya'nın M.Ö. 4004 yılında ; ki bu Dünya'nın 6,000 yaşından biraz daha genç olduğunu gösteriyordu yaratıldığı şeklindeki amirane sonuçla çıkagelen din bilimciler tarafından gösterildi.
- Don't you worry, I put yours on the bottom.
- Merak etme. Sizinkini alta koydum.
I, your Wizard per ardua ad alta am about to embark upon a hazardous and technically unexplainable journey into the outer stratosphere!
Ben, per ardua ad alta büyücünüz dış stratosfere doğru tehlikeli ve teknik olarak açıklanması imkansız bir geziye çıkmak üzereyim!
Oh, razor blades and typewriter paper And toothpaste and soap and envelopes. Put that all under incidentals. $ 5.00.
Tıraş bıçağı, daktilo kağıdı, diş macunu, sabun ve zarf hepsini rastgele alta yaz $ 5.00.
Mommy put them on the bottom.
Annem onları alta koymuştu.
You don't know how that poor mother felt... when she saw you struggling with her son, the torn clothes...
Oğlanın annesi içeri girdiğinde neler oluyor sandı acaba. Siz oğlanla alt alta üst üste, yerde yuvarlanırken...
Put the right one at the bottom, too.
Sağ eli de alta koyun.
That's where he went under.
Alta gittiği yer burası.
- I check below for damage.
- Hasar için alta bakacağım.
MORBIUS : Alta.
Alta.
Alta, I specifically asked you not to join us for lunch.
Alta, yemekte bize katılmamanı özellikle rica etmiştim.
Well, I hate to tell you this, Alta...... but that man is notorious throughout seven planetary systems.
Bunu söylemek istemezdim Alta ama o adamın tam yedi gezegen sisteminde adı çıkmıştır.
MORBIUS :
- Alta.
Alta. - Yes, Father.
- Evet, baba.
Uh, Alta's whistle is above the pitch of human hearing.
Alta'nin düdüğü insanin işitme frekansının üstünde.
Well, we'll see you again soon, Alta, I hope.
Umarım yakında yine görüşürüz, Alta.
FARMAN :
- Merhaba Alta.
Hello, Alta.
- Merhaba.
Well, don't you understand, Alta?
Anlamıyor musun Alta?
And what is it you require this time, Miss Alta?
Bu kez ne istiyorsunuz, Bayan Alta?
ALTA : Thank you, Robby.
- Teşekkürler Robby.
ALTA : Come on in.
Girsenize.
ALTA : What's a bathing suit?
Mayo nedir?
ADAMS : Now, Alta, listen, you mustn't- -
Alta, dinle sen...
ALTA : You'll see.
Göreceksiniz.
Now, wait- - Now, wait a minute, Alta.
Dur, dur bir dakika Alta.
I'm- - I'm very sorry about the way I spoke to you yesterday, Alta.
Dün seninle öyle konuştuğum için çok özür dilerim, Alta.
Alta... ... you will always look just beautiful.
Alta her zaman çok güzel görüneceksin.
- Alta.
- Alta.
- I'm sorry, Alta.
Üzgünüm, Alta.
ALTA : Father!
- Baba!
Alta, where are you?
Alta, neredesin?
Alta, this is your father's order.
Alta, bu babanın emri.
ALTA : On the sofa, Robby.
Kanepeye koy, Robby.
Alta, go into my study.
Alta, çalışma odama git.
How else would you have led it here where Alta must see you torn to pieces?
Onu buraya, seni parçalarken Alta'nın görebileceği yere başka nasıl çekerdin?
Alta, say you don't believe this of me.
Alta, buna inanmadığını söyle.
Alta....
Alta...
Yes, Alta, your father, my shipmates...... all the stored knowledge of the Krell.
Evet, Alta. Baban, arkadaşlarım Krell'in birikmiş tüm bilgisi.
Alta, about a million years from now... ... the human race will have crawled up to where...... the Krell stood in their great moment of triumph and tragedy...
Alta, bundan bir milyon yıl sonra insan ırkı da Krell'in büyük zafer ve trajedi anında durdukları noktaya çıkmış olacak.
Put signore lieutenant on the bottom, the other man on top.
Senyör teğmeni alta koyun, diğer adamı üste.
Get in under and strike up.
Alta gir ve vur.
1916, we had eight foot of snow on the Alta Verde Mesa.
1916 yılında Alta Verde Mesa'ya 2,5 metre kar yağmıştı.
Junior, Prien, get him when he passes underneath.
Junior, Prien, alta geçince vurun onu.
- Attach at the bottom, I told you.
- Sana, alta takmanı söyledim.
He took the whole lot from top to bottom.
Üstten alta bütün hepsini götürdü.
- Prepare to get underway. - All right, Captain.
Alta almaya hazırlayın.
Every Saturday, you put the clean sheet on the top... the top sheet on the bottom... the bottom sheet you turn in to the laundry boy.
Her cumartesi temiz çarşafı üste üstte olanı alta serip alttakini çamaşırcı çocuğa vereceksiniz.
And underneath all that... he was saying :
Aslında alttan alta... şöyle diyordu...
Oh yes, they are all here... from the highest to the lowest.
Evet, en üstten en alta kadar hepsi burada.
They're busting me down to one.
Rütbemi en alta indiriyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]