Alton translate Turkish
222 parallel translation
- Alton Benes is your father?
- Alton Benes babanız mı?
I can't believe we're having dinner with Alton Benes.
Alton Benes ile yemek yiyeceğimize inanamıyorum.
Here ace cinematographer John Alton deserves a mention.
Birinci sınıf görüntü yönetmeni John Alton bu noktada bahsedilmeyi hak ediyor.
deep perspective. The most striking examples of Alton "s work... are found in Anthony Mann" s early films such as this film, T-Men.
Alton'ın en göze çarpan çalışmaları Anthony Mann'in ilk dönem filmlerinde görülür.
[Scorsese] These were small B-productions... where Alton was free to experiment... and often took unusual risks.
Bu filmler, Alton'ın deneme yapmak için özgür olduğu ve genellikle alışılagelmemiş riskler aldığı küçük B yapımlardı. Meşgul adamsın demek.
Father Alton Crosby is doing it.
Peder Alton Crosby yapıyor.
Yeah, alton.
- Evet, Alton.
For god's sake, alton, how many of us are there?
Tanrı aşkına, Alton, bizden daha kaç tane var?
- Alton didn't use my sperm.
- Alton benim spermimi kullanmadı.
Just like Alton and Melinda Hatcher's daughter... perfect.
Tam, Alton ve Melinda Hatcher'ın kızı işte... Kusursuz.
Alton went with him.
Alton onunla gitti. Ne demek evde acil durum var?
Just make sure that safety's on, Alton Hatcher.
Emniyetin kapalı olmasına dikkat et, Alton Hatcher.
If you move, my friend Alton will save us a lot of trouble...
KımıIdarsan, arkadaşım Alton bizi bir sürü dertten kurtarır.
Machais, this is Alton Hatcher on Little Tall...
Machais, ben Little Tall'dan Alton Hatcher...
Machais, this is Alton Hatcher, Channel one-nine, do you read?
Machais, ben Alton Hatcher. Kanal bir-dokuz, duyuyor musun?
Are you getting me, Alton Hatcher?
Beni duyuyor musun, Alton Hatcher?
If Alton Hatcher won't lead it, you could.
Alton Hatcher başa geçmezse, sen yapabilirsin.
If Alton Hatcher won't lead it, you could.
Altın Hatcher yapmazsa, sen yap.
- Alton Hatcher... can't tell me what to do.
- Hatch ne yapacağımı söyleyemez.
Hey, Alton.
Alton.
Miss Alton, what's it mean to get a period?
- Bayan Alliton, adet olmak ne demektir?
Has the bank sent round those francs yet, Alton? I don't believe so, my lord.
Banka o frankları gönderdi mi, Alton?
You're Alton, aren't you?
Sen Alton'sun değil mi?
It's all right, Alton. I know the way.
- Sorun değil, Alton.
Could you tell me, Monsieur Alton, what happened to the francs your master demanded yesterday?
Efendinizin dün istediği frankların ne olduğunu biliyor musunuz?
You have worked here for how long, Monsieur Alton?
Burada ne kadardır çalışıyorsunuz, Bay Alton?
I heard her speaking with Alton.
Alton'la konuştuğunu duydum.
Who else was in the house last night, Miss Carroll, apart from you and Alton?
Dün gece evde, siz ve Alton'dan başka kim vardı, Bayan Carroll?
Miss Carroll saw her, and Alton.
Carroll da, Alton da görmüş onu.
Alton, what are you doing?
- Alton! Ne yapıyorsun?
Alton?
Alton!
Alton!
Alton!
He told the butler, Alton, to call the bank.
Uşak Alton'a bankayı aramasını söylemişti.
And where is Alton?
- Alton nerede?
You no longer suspect Alton the butler?
Artık uşak Alton'dan kuşkulanmıyor musun?
Ah, it's Alton, the missing butler.
Alton, kayıp uşak.
- Stay where you are, Alton.
- Olduğun yerde kal, Alton!
We know you've got the money!
Para sende biliyoruz, Alton.
Give yourself up, Alton.
Teslim ol, Alton!
Perhaps Alton did kill Lord Edgware afterall.
Belki de Lord Edgware'i Alton öldürmüştür.
Captain Hastings, is it true about Alton?
- Yüzbaşı Hastings, Alton olayı doğru mu?
The person seen by Monsieur Ronald Marsh was, I think, the butler Alton, leaving with the French francs, and... oui, there is a resemblance.
Bay Ronald Marsh tarafından görülen kişi, sanırım uşak Alton'dı. Fransız franklarını almış kaçıyordu. Evet, aranızda bir benzerlik de var.
You're Alton, aren't you?
Alton'sun değil mi?
The butler had only been employed there for one month, so he hardly knew her.
Uşak Alton, sadece bir aydır oradaydı ve Leydi'yi iyi tanımıyordu.
- Alton.
- Colton!
- Please, quiet!
En son istediğim şey Alton Hatcher'ın başıma gelmesi.
The last thing I want is Alton Hatcher down on me.
Pippa'yla ilgili bir şey.
- Alton Hatcher... can't tell me what to do.
- Alton Hatcher bana ne yapacağımı söyleyemez.
Are you getting me, Alton Hatcher?
Sen beni duyuyor musun Alton Hatcher?
Now, then, Alton.
Evet, Alton.
It's all right, Alton, I know the way.
Sorun değil Alton.