Alvin translate Turkish
1,313 parallel translation
Dr Alvin Kurtzweil.
Dr. Alvin Kurtzweil. Bu ismi tanıyorum?
Dr Alvin Kurtzweil.
Dr. Alvin Kurtzweil?
Wasn't he originally represented by Alvin Burton?
Başlangıçta Alvin Burton'ın müvekkili değil miydi?
How about Alvin Burton?
Ya Alvin Burton'ı?
My name is Kurtzweil.
Adım Kurtzweil- - Dr. Alvin Kurtzweil.
Dr Alvin Kurtzweil.
Bu ismi tanıyorum?
Dr Kurtzweil? Dr Alvin Kurtzweil.
Dr. Kurtzweil. değil mi?
I can't stand the way that Alvin always comes in late.
Alvin'in her zaman geç gelmesine dayanamıyorum.
- I'm Alvin MacCarron.
- Evet. - Ben Alvin MacCarron.
Alvin.
Alvin.
Alvin Straight!
Alvin Straight!
- I haven't seen Alvin today.
- Bugün Alvin'i görmedim.
- What the... Alvin?
- Bu da ne Alvin?
Are you stricken, Alvin?
Düştün mü Alvin?
This morning you fall and can't get up, that's your hips, Alvin.
Bu sabah düştün ve yerden kalkamadın. Kalçan kötü Alvin.
And Alvin, you have circulation problems and I'm worried about your diet.
Ve Alvin, kan dolaşımında sorun var. Uyguladığın diyetten endişeliyim.
Alvin, you've got three five-gallon cans there.
Alvin, on on beş litrelik teneke aldın.
What do you need so much gas for, Alvin?
Neden bu kadar çok benzine ihtiyacın var Alvin?
Oh, jeez, Alvin.
Tanrım, Alvin.
- That's MY grabber, Alvin.
O benim çengelim Alvin. Ne olmuş?
Oh, jeez, Alvin. I don't...
Tanrım, Alvin.
That's a darn good grabber, Alvin. - I...
Bu çok iyi bir çengel Alvin.
They're hard to come by, Alvin.
Elde etmek çok zor Alvin.
Jeez, Alvin, ten dollars.
Tanrım, Alvin, on dolar.
What do you need that grabber for, Alvin?
Neden bu çengele ihtiyacın var Alvin?
Crimenetto, it's Alvin and he's driving his lawn mower.
Crimenetto, gelen Alvin ve çim biçme makinesini sürüyor.
For cry eye, Alvin!
Vazgeç Alvin!
Alvin, you're gonna get blown right off the road, that's what I'm afraid!
Alvin, yolda kaza geçirmenden korkuyorum!
I know not to talk you out of somethin'you set your mind to, but Alvin, you've always struck me as smart.
- Evet Tom. Kafana koyduğun bir şeyle ilgili seninle konuşmamam gerektiğini biliyorum Alvin, ben de hep çok akıllı olduğun izlenimini uyandırdın.
Sounds good to me, Alvin.
Bence iyi Alvin.
So, ah... what's the worst part about being old, Alvin?
Peki yaşlı olmanın en kötü tarafı ne Alvin?
Alvin Straight.
Alvin Straight.
Alvin, let's get you and this rig off the road and see what the damage is.
Alvin, seni ve şunu yolun ortasından çekelim de hasarın neymiş öğrenelim.
Well... tell you right now, Alvin, you won't be going anywhere tonight.
Sana şunu söyleyebilirim ki Alvin bu gece hiçbir yere gitmiyorsun.
What's in Mount Zion, Alvin?
Zion Dağı'nda ne var Alvin?
No, Alvin.
Hayır Alvin.
What are you cookin there, Alvin?
Orada ne pişiriyorsun Alvin?
Well, you know, Alvin, there's a lotta hills bigger than Clairmont's between here and Zion.
Biliyor musun Alvin, burası ve Zion arasında Clairmont'dan daha büyük dağlar var.
It's been a genuine pleasure havin'you here, Alvin.
Burada olmandan gerçekten memnun oldum Alvin.
Sit down, Alvin.
Otur Alvin.
'People took vehicles like the Alvin deep submersible'to hydrothermal vents on the East Pacific rise. 'They found fantastic environments with tubeworms,'clams, crabs, surviving off the Earth's geothermal heat.'
İnsanlar, Alvin gibi derine inebilen batiskaflarla Doğu Pasifik'teki hidro termal bacalara daldılar bu olağan üstü mekânlarda boru kurtçuklarının, deniz taraklarının, yengeçlerin ve Dünya'nın jeotermal ısısıyla yaşayabilen pek çok canlının olduğunu gördüler.
- Albin, has your man arranged the cars?
- Alvin arabalar hazırlandı mı? - Evet efendim.
Not now, Albin, it's nearly dark.
Şimdi olmaz Alvin. Hava kararmak üzere.
I know, tell them nothing.
- Alvin? - Biliyorum.
Gentlemen, I amn Albin Grau, producer and art director of this picture.
Baylar. Ben Alvin Grau. Filmin yapımcısı ve sanat yönetmeniyim.
- I am sorry, Herr Doctor, but...
Çok üzgünüm efendim fakat. - Alvin.
Alvin!
Alvin!
Poor Alvin.
Zavallı Alvin.
Alvin?
Alvin?
Albin, what did you give the cat?
- Alvin. Kamerayı topla.
Albin...
- Alvin?