English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Amaya

Amaya translate Turkish

145 parallel translation
No, sir, I am not trying to put anything over on you, sir.
Üzerinize birşey amaya çalışmıyorum, efendim.
You know what old man Amaya said?
İhtiyar Amaya ne dedi biliyor musun?
Orin found herself a set of 33 demon teeth
# Ninem kendi için 33 adet şeytan dişi buldu Amaya!
You damn Amaya!
Seni lanet olası, Amaya!
Amaya was the thief!
Amaya hırsızdır!
Amaya has twelve people in his family, while we have eight.
Amaya'nın hanesinde on iki boğaz var, biz de ise sekiz.
People are saying that to have peace of mind, we should get rid of Amaya's family since thieving runs in their blood.
İnsanlar huzurlu olabilmeleri için Amaya'nın sülalesinden kurtulmak gerektiğini söylüyorlar. Çünkü kanlarında hırsızlık var.
When Amaya's father was punished with the judgment of Narayama, the family fed on dug-up roots to pass one winter.
Amaya'nın babası Narayama hükmüne göre cezalandırıldığından kışı geçirmek için aile artık köklerle beslenmek zorunda kalacak.
Amaya had dug'em up.
Amaya hepsini çıkarmıştı.
Hey, when it gets dark, there's no doubt Amaya's gang will come stealing.
Karanlık bastığında hiç kuşku yok ki Amaya'nın adamları çalmaya gelecek.
Starting tonight, Amaya's family might become fewer in number, one family member at a time.
Bu geceden itibaren Amaya'nın ailesi birer birer azalır mı diye düşünmeye başladım.
We'd better not talk about Amaya and his family anymore.
Amaya ve ailesinin lafını etmesek artık iyi olacak.
He wants to marry Matsuyan from the Amaya family.
Büyük ağabeyim Amaya'lardan Matsu-yan ile evleniyor.
I'd just gone to bed and I heard a noise.
Önce gürültüyü yapan fare sandım, ama kontrol edince Amaya'yı buldum.
I discovered Amaya, he was stealing the beans I'd harvested ten days ago!
10 gün önce topladığım fasulye çantalarını çalıyordu.
Your field couldn't harvest even half this amount.
Amaya'nın tarlalarında bunun yarısı bile yetişmez.
Amaya's ancestors also had to apologise to the gods.
Amaya'nın babası da Narayama-san'dan özür dilemeli.
The Amayas are thieves through and through.
Hırsızlık Amaya'ların kanında var.
We can't just let the Amaya family off like this.
Amayalarla anlaşamazsak, huzur içinde uyuyamayız.
The Amaya family have nothing to eat tonight, so take these to them.
Amayaların hiç yiyeceği yok. Bu yemeği onlara götür.
Granny, what happened to the Amaya family?
Büyükanne, Amaya'lardan Omitsu ve diğerlerine ne oldu?
You must never mention the Amaya family again.
Bir daha sakın Amaya'dan söz etme.
.. the role that fate had chosen us.
.. tam rolümüzü bilmeden ya? amaya devam etmeliydik.
- No buts!
- Amaya yer yok!
I'm here to take your new measurements.
Yeni ölçülerinizi amaya geldim.
With us today, someone no man would want to miss... one of the most beautiful women in Iberian America, Valeria Amaya!
Bugünkü konuğumuz, hiçbir erkeğin kaçırmak istemeyeceği İberya Amerika'sının en güzel kadınlarından biri Valeria Amaya!
Thanks to Valeria Amaya and Andres Salgado for being on the show.
Valeria Amaya ve Andres Salgado'ya programa katıldıkları için teşekkür ederiz.
- Come on, Amaya.
- Yapma, Amaya.
Hey everyone. I know Amaya... said it before, but, uh... thank you so much for coming out.
Amaya'nın daha önce söylediğini biliyorum ama geldiğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.
Amaya, I have never seen her before in my life.
Amaya, ben onu daha önce hiç görmedim.
- Amaya, please listen... Listen...
Amaya lütfen dinle, dinle!
Amaya said that... on my wedding day, my mother's spirit would be right there beside me, as I walk down the aisle.
Amaya dedi ki evleneceğim gün koridorda yürürken annemin ruhu yanımda olacakmış.
neither of us was gonna die that night... and that one day, when it was too late, he would know everything.
Ama Amaya o gece ikimizin de ölmeyeceğini söylemişti. Ve bir gün çok geç olduğunda her şeyi öğrenecekti.
It happened as I was leaving, when I went for my coat.
Ben ayrılırken oldu, paltomu amaya gitmiştim.
There's no choice but to have have him locked up, right, Amaya?
Onu hapse atmaktan başka seçenek yok değil mi Amaya?
How's it going, Amaya?
Nasıl gidiyor Amaya?
Me and Amaya are doing well.
Amaya ile de iyiyiz.
Her name is Amaya, and we've been going out for a couple of months.
İsmi Amaya, birkaç aydır beraberiz.
- This is my wife, Amaya.
Her şey yolunda mı? - Karım Amaya.
Amaya told us we could find you two up here.
Amaya, ikinizi burada bulabileceğimizi söyledi.
- Amaya?
- Amaya?
Amaya you were the only one who was home when the lumber company came to make an offer for your land.
Amaya Lumber Şirketi'nin araziniz için teklif sunmaya geldiğinde evde sadece sen vardın.
Amaya...
Sen.
This time, the ones who survived are... Amaya Takeru. Takahata Shun.
* Bu sefer hayatta kalanlar, Amaya Takeru, Takahata Shun, Akimoto Ichika. *
Then it means Akimoto is in another room.
Öyleyse, Akimoto ile Amaya aynı odada.
Where's Amaya?
Amaya nerede?
Amaya...
Amaya.
Let's go, Amaya.
Gidelim.
Amaya Takeru..
* Amaya Takeru. *
But Takahata-kun, Ichika-san, and Amaya-kun are going in the same high school so they must've known each other.
Takahata-kun, Ichika-san ve Amaya-kun da aynı okuldansınız, değil mi?
Amaya.
Amaya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]