Amazonas translate Turkish

Bad conversation, madam, in Amazonas people ignore the danger and sometimes they pay with their lives.

Üzgünüm, bayan, Amazon'da insanlar tehlikeleri görmüyorlar ve bazen hayatları ile ödüyorlar.

I am the best cook in all of el Amazonas.

Amazonlar'ın en iyi aşçısı.

He lives in the Amazonas, he works there with his assistant Suzanna.

Amazon'da yaşıyor, orada asistanı Suzanna ile çalışıyor.

It was when I was in Amazonas.

Amazon'lardayken olmuştu.

We'll climb the canopies of Amazonas and talk of the life we've lived.

Amazon'daki yüksek ağaçlara tırmanıp arkamızda bıraktığımız yaşamımız hakkında konuşacağız.

A year ago, Doc is fueling up for the Amazonas, and he says to me, "Emilio, you no go on this trip. Go home."

Doktor bir yıl önce Amazonlar için hazırlanmıştı ve bana "Emilio bu yolculuğa gelemezsin, evine geri dön" dedi.

The Amazonas'funeral rites are sacred.

Amazonların ayinleri kutsaldır.

Julián told us all about your work at Amazonas.

Julian Amazonlardaki tüm çalışmalarını anlatı.