English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Ambitions

Ambitions translate Turkish

627 parallel translation
Time brought many changes to the Circus ; New Hopes and New Ambitions.
Zaman sirkte pek çok değişiklikleri de beraberinde getirdi Yeni umutlar ve yeni ihtiraslar.
Some of you may have ambitions.
Bazılarınızın hırsları olabilir.
We mix our ambitions with other things.
Biz tutkularımızı başka şeylerle karıştırırız.
Since when have you had dancing ambitions?
Uzun zamandır mı dans tutkusuna sahipsin?
Well, you have ambitions to be a cover girl?
Demek kapak kızı olmaya çok heveslisiniz.
Not only the Germans are stumbling-blocks to our ambitions, but also you boyars!
Sadece Alman'lar bizim tutkularımıza engel değil aynı zamanda siz Boyarlar da engelsiniz!
Ambitions, conviction, the works
# Tutkularımı, inançlarımı, el işlerimi.
Mr. Craster, I must ask you to exercise in future a little more control over your natural ambitions.
Bay Craster, ileriki provalarda kişisel hırslarınızı biraz daha kontrol etmenizi istemek durumundayım.
Perhaps she has spoken to you about her ambitions.
Belki hayalleriyle ilgili seninle konuşmuştur.
Obviously, these ambitions go far beyond the state's boundaries.
Anlaşılan, bu hırslar eyalet sınırlarının ötesine gitmiş.
- None. - Nor any other ambitions?
- Ya tutkunu olduğu diğer şeyler?
Three months ago the Spanish viceroy sent a diplomat who warned me to curb my political ambitions.
üç ay önce ispanyol kralı bir diplomat gönderdi. benim politik hırslarımı dizginlemem için beni kim uyardı.
You left behind the girl you loved, and with her your hopes, your ambitions, your dreams.
Sevdiğin kızı geride bırakmıştın. Ümitlerinizi, tutkularınızı ve rüyalarınızı da.
You know what my ambitions have been for you.
Senin için ne hevesler beslediğimi biliyorsun.
I won't serve your ambitions.
Hırslarına hizmet etmeyeceğim.
I have no more aspirations, nor personal ambitions.
Artık ne bir arzum kaldı ne de kişisel bir ihtirasım.
I want to help you realise your ambitions
Hayallerini gerçekleştirmende sana yardımcı olmak istiyorum.
The countess could easily have lived off men, but she had other ambitions, she longed to realize her childhood dream to become a ballerina.
Kontes, kolay bir şekilde erkeklerin sırtından geçinebilirdi ama onun başka arzuları vardı, balerin olmak yönündeki çocukluk hayalinin farkına varmıştı.
I find your ambitions a little... limited.
Tutkularınızın biraz sınırlı olduğunu görüyorum.
You had ambitions for "our love."
"Aşkımız" adına oldukça tutkulusun.
No ambitions?
Hiç arzun yok mu?
I have ambitions, or I'd have stayed there.
Benim de arzularım var. Yoksa orada kalırdum.
You know the setup. Bartlett's got political ambitions.
Bartlett'ın büyük siyasi emelleri var.
Before I signed our agreement, I found out about your ambitions for Siam.
Anlaşmamızı imzalamadan önce, Siyam'la ilgili isteklerinizi öğrendim.
I've made peace with myself somewhere between my ambitions and my limitations.
Kendimle barıştım, tutkularım ile sınırlarımı barıştırdım.
A Great Lord, his ambitions set on the world, terrorized and undone by phantoms.
Bir ulusa hükmetmek istiyorsun fakat bir hayaletten korkuyorsun.
She was born here, but she had ambitions and left... married a New Yorker, some advertising genius.
Burada doğdu, fakat hırslıydı ve ayrıldı. New York'ta bir reklamcıyla evlendi.
The appearance of these superior means of action, though they remained unused because of the delays... in the project of abolishing the commodity economy, ad already revealed the obsolescence of all aesthetic activity, whose ambitions and powers had both dwindled away.
Bu fevkalade faaliyet vasıtalarının görünüşü, meta ekonomisini ortadan kaldırma projesindeki... gecikmeler yüzünden kullanıImamalarına rağmen, hırsları ve güçleri önemini yitirmiş olan... tüm estetik faaliyetlerin eskidiğini göstermiştir.
For he has the political ambitions of that bivalve mollusc, the glory of Arcachon Bay, whom our barbarous ancestors, the Rhine-dwelling Franks...
Çünkü politik hırsı Arcachon körfezinin gururu olan çift valfli yumuşakçalar kadardır. Barbar ecdadımız Ren sakinleri Frank'lar...
I think that I, too, may be unequal to my ambitions.
- Ben de amaçlarımın üstesinden gelecek gibi değilim.
But I'll show you how to realize your ambitions, if you do as I say.
Fakat benim söylediklerimi yaparsan sana hırsın ne olduğunu göstereceğim.
I thought I knew the driving passion of his ambitions, but never did I think he would betray his own people.
Hırslarının bize zarar verebileceğini biliyordum ama,... kendi insanlarına ihanet edebileceğini asla düşünmemiştim
There'd be very little competition and certainly no war if it wasn't for the ambitions of a few men.
Birkaç kişinin hırsı olmasaydı... elbette savaş çıkmaz... sadece biraz rekabet olurdu.
Once I had ambitions, but maybe I'm losing everything. I forgot everything.
Eskiden hayallerim vardı, belki de her şeyi kaybediyorum, her şeyi unutuyorum.
Give up your political ambitions and retire as soon as you're a grandfather.
Siyasi emellerinden vazgeç. Ve en kısa sürede emekli ol. Sen artık bir dedesin.
I've told them that that's false, that we have no ambitions in Arabia.
Onlara Arabistan'da gözümüz olmadığını söyledim.
I want to know, sir, if I can tell them in your name that we've no ambitions in Arabia.
Onlara sizin adınıza, Arabistan'da gözümüz olmadığını söyleyebilir miyim?
Worries and ambitions fade away during a voyage
Endişeler ve arzular bir yolculuk esnasında kaybolur gider.
I have ambitions in that area.
Bunu çok istiyorum.
Actually enormous ambitions, but that's all, for the moment.
Gerçekten çok istiyorum... ama şu an için... belki sonra...
Your ambitions must always have been his.
Tutkun her zaman onunki olmalıdır.
Your dreams, your ambitions.
Hayallerin, tutkuların.
One lifetime is not enough for such dreams, such ambitions.
Bu tür düşler, tutkular için bir ömür yetmez.
Thinking about your worries and ambitions?
Endişelerini ve hedeflerini mi düşünüyorsun?
Do we sacrifice it to your political ambitions?
Bunu senin politik hırslarına kurban mı edeceğiz?
And now my life's ambitions go
Ve ömrüm boyunca çalıştığım her şey
Our ambitions are different.
Hırslarımız farklı.
Both our ambitions are satisfied.
İkimizin de arzusu yerine geliyor.
Nice clothes or a little pocket money - those would be modest ambitions, but better than nothing.
Güzel giysiler, ya da bir miktar cep harçlığı - bunlar sıradan hevesler olabilir, ama hiçbir şey ifade etmiyor.
But Comrade Fiedler, on whose ambitions the British so accurately counted... accepted the evidence as true... and thus became party to a monstrous plot to destroy - to murder, in fact... for Mundt now stands to lose his life... one of the most vigilant defenders of our democratic republic.
Fakat kendisi çok güvenilen ve hırslı bir İngiliz olan Yoldaş Fiedler, delilleri doğru olarak kabul etti. Aslında bu yüzden, korkunç bir planla katletmek, yok etmek için bir ekip kurdu. Bu adam Mundt için kendi hayatını heba etmiş demokratik cumhuriyetimizin en ihtiyatlı savunucularından biridir.
That'll put paid to any ambitions she has to be Empress.
Bu, kraliçe olma tutkusunu söndürecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]