Ames translate Turkish
918 parallel translation
Here at nasa's Ames Research Center in northern California, astronomer Peter schultz and his team are testing to see if this theory of Panspermia is even remotely possible.
Kalifornya nın kuzeyinde bulunan Nasa nın Ames araştırma merkezinde astronom Peter Schultz ve onun takımı Panspermia nın teorisini test ediyorlar Azda olsa mümkün mü diye.
Miss Ames.
Bayan Ames.
I'd like you to deliver this to miss Joan Ames in stateroom B-55... About an hour after the ship docks in Honolulu.
Bu mesajın, gemi Honolulu'ya yanaştıktan bir saat sonra B-55'teki Bayan Joan Ames'e iletilmesini istiyorum.
Sheriff Ames, why don't you catch him?
Şerif Ames, neden onu yakalamıyorsunuz?
Er, Ames, let him borrow your chiming watch.
Aimes, şu öten saatini versene ona.
Ames Luddington, Larry Madden.
Ames Luddington, Larry Madden.
AMES : I'm good.
İstemem.
Good work, Ames.
İyi iş başarmışsın, Ames.
BARCLAY : Evening, Ames.
İyi akşamlar, Ames.
AMES : Oh, Sebo...
Oh, Sebo...
You're a fool, Ames.
- Sen bir aptalsın, Ames.
Get this straight, Ames, I want no part of Warbonnet land.
Bu düz mantık, Ames, Warbonnet arazisinin tek parçasını istemiyorum.
AMES : Pearlo?
Pearlo?
Or were you going to tell him what Ames and me were talking about?
Yoksa, Ames'le benim ne konuştuğum..... hakkında bilgi mi verecektin?
Ames Luddington and Pearlo have teamed up to swamp the race to get your quarter section.
Ames Luddington ve Pearlo birleştiler ve sizin arazinin çeyreğini ele geçirmeye çalışıyorlar.
This is Ames, mister.
Burası Ames bayım.
"This is Ames, mister."
"Burası Ames bayım."
I saw you play at Ames the other night.
Geçen gece Ames'teki maçını izledim.
Do you intend to play Fats again at Ames?
Ames'te Semiz'e karşı oynamayı mı planlıyorsun?
No pool player shoots better pool than you shot the other night at Ames.
Hiçbir bilardocu senin geçen gece Ames'te oynadığın kadar iyi oynamamıştır.
Because, you see, twice, once at Ames with Fats and then again at Arthur's...
Çünkü iki kez, bir kere Ames'te Semiz'le... sonra da Arthur'un yerinde...
Ames Woodruff, he asked could he borrow it for the day.
Ames Woodruff, Bir günlüğüne ödünç almıştı.
'Cause, uh, Ames Woodruff, he don't like to work past noon.
Ames Woodruff öğleden sonra çalışmasını sevmez.
Yeah, well, uh, Ames Woodruff must've stopped to jaw with Miss Keel.
Evet. Ames Woodruff Bayan Keel ile çene çalıyordur.
She and Ames used to be real close till she got married.
Evlenmeden önce Ames ile arası çok iyiydi.
If Ames Woodruff, uh, gets one look at you, he's gonna tell it all over the mountain.
Ames Woodruff seni bir görsün, tüm dağlılara anlatır.
More than Ames Woodruff, huh?
Ames Woodruff'tan daha fazla mı?
Oh, no, it isn't the same, because there is no Ames Woodruff.
Hayır, ayni şey değil çünkü Ames Woodruff diye biri yok.
No, the end of a beautiful friendship. My associate, Ms. Roxie Ames she's decided to take her talents elsewhere.
Hayır, iyi bir dostluğun sona ermesini Ortağım, Bayan Roxie Ames yeteneklerini başka bir yerde kullanmaya karar verdi.
This is corporal Giannini, and Private Ames.
Bu, Onbaşı Giannini ve er Ames.
I am Leslie Ames, the Chairman of the Test Selection Committee, and I'm very pleased to be able to tell you that your flat has been chosen as the venue for the 3rd test against the West Indies.
Ben Leslie Ames. Test Seçim Komitesi başkanıyım. Size söylemekten mutluluk duyuyorum daireniz Kızılderililere karşı maç sahası olarak seçilmiştir.
Barton owns one, Colonel Ames the other.
Madenlerden biri Barton'un, öteki de Albay Ames'in.
- Ames has already bought Morgan.
- Ama Ames Morgan'ı satın almış bile.
We offer Morgan enough money to make him double-cross Colonel Ames.
Albay Ames'e sırt çevirmesi için Morgan'a daha fazla teklif edeceğiz.
How can you be sure that Colonel Ames sent for Morgan?
Fişek Morgan'ı Albay Ames'in getirttiği ne malum, peki?
I figure we can hire Swifty away from Colonel Ames for $ 5,000.
Sanırım, Morgan'ı Albay Ames'den ayırmak için 5,000 dolar vermek yeterli.
- Ames ain't worrying about procedure.
- Albay Ames o yönetmeliklere uymuyor ki.
- Colonel Ames.
- Albay Ames.
- You know Colonel Ames sent for you.
- Seni buraya Albay Ames'in getirttiğini biliyoruz.
Now, my pa is sparking Colonel Ames'old-maid sister.
Babam Albay Ames'in evde kalmış kızkardeşi ile dost.
She told him that Colonel Ames sent for you, Morgan.
Babama seni Albayın getirttiğini söylemis, Morgan.
We want you to double-cross Colonel Ames.
Albay Ames'e ihanet etmenizi teklif ediyoruz.
Three cheers for Swifty Morgan who saved this town from that octopus Ames.
Fişek Morgan'ı üç kez teşyi edelim. Bu kasabayı Ames ahtapotundan kurtardı.
I know about the telegram Colonel Ames sent you and the telegram you sent back.
- Kutlarım. Bu sebeple Albayın size gönderdiği telgraftan ve sizin cevabınızdan haberim var.
- I took it to the Ames place.
- Onu Ames'in yerine götürdüm.
The colonel goes broke.
Albay Ames topu atıyor.
Sir, my name is Howard Bannister and I'm from Ames, Iowa.
Efendim, adım Howard Bannister. Ames, lowa'lıyım.
It's in Ames.
Ames'de.
- Ames Jainchill.
- Ames Jainchill.
- How do you do, Mr. Jainchill?
- Nasılsınız, Bay Jainchill? Ames!
Ames. I'll call you Paul.
Ben de sana "Paul" diyeceğim.