English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Amusement

Amusement translate Turkish

940 parallel translation
How about the amusement park?
Peki ya eğlence parkı nasıl?
When I showed him how successful amusement parks were in America, he agreed, he was completely on board.
Ona Amerika'daki eğlence parklarının nasıl başarılı olduklarını gösterdiğimde, bana hak verdi, tamamen hemfikirdik.
Black people... existing for amusement as
Eğlence için... siyahi insanlar mevcut
I hope it provided you both with amusement to know that I still love her.
Umarım ikiniz de onu hala sevdiğimi iyice anlamış oldunuz.
Yeah. Now aside from being nice ornaments... a fella can have a whole lot of harmless amusement outta these here toys.
Hoş bir süs olmalarını bir tarafa bırakırsak, bu oyuncaklarla kimseye zarar vermeden de eğlenebilirsiniz.
I don't cough for my own amusement, Mama.
Keyfimden öksürmüyorum Anne.
Dancing is a charming amusement for young people.
Gençler dans etmeyi çok sever.
Really, Lady Catherine, I think it would be very hard on younger sisters to be kept without society or amusement until the elder ones were married.
Gerçekten de, Leydi Catherine, genç kız kardeşleri... ablaları evleninceye kadar camiadan ve eğlencelerinden... uzak tutmak çok zor olurdu.
Mr. de Winter, I want you to believe we all feel very deeply for you, but I don't conduct this inquiry for my own amusement.
Bay de Winter, hepimizin acınızı derinden hissettiğimize inanmanızı isterim ama ben bu tahkikatı kendi keyfim için yapmıyorum.
It's a shame to miss your amusement.
Eğlencenizin yarım kalması yazık olur.
" People who go every night to places of public amusement...
" Her akşam eğlence yerlerine giden insanlar...
Partly for my amusement, i suppose.
Sanırım, kısmen eğlence olsun diyeydi.
Why does a professional fisherman go fishing for his own amusement?
Neden profesyonel bir balıkçı keyif için balığa çıkar?
Does a professional fisherman go fishing for his own amusement?
Ne demiştiniz? Profesyonel bir balıkçı kendi keyfi için balığa çıkar mı?
And now, two young ladies... who have found the amusement world their oyster.
Şimdi de eğlence dünyasının tüm kapılarını açan iki genç kadın.
A competition of amusement.
Bir eğlence müsabakası mı?
I mean to explore those marshes for amusement.
Eğlence olsun diye etrafı gezmeyi düşünüyorum.
More for my own amusement than for profit, as you know.
Kar etmekten çok kendi eğlencem için, bilirsiniz.
Is this what you do for amusement in the evenings :
Akşamları eğlenmek için böyle mi yaparsınız?
One of the Chinese worked in an amusement park.
Çinlilerden biri bir lunaparkta çalışıyordu.
An empty amusement park makes a good hideout and she wanted me hidden.
Boş bir lunaparkta iyi saklanılırdı. O da benim saklı kalmamı istiyordu.
I'd price it every now and then, just for my own amusement.
Arada bir eğlencesine oranın fiyatını sorarım.
You think I restricted Flynn for my own amusement?
Sence Flynn'i keyfimden mi cezalandırdım?
It happened on an island, in an amusement park.
Lunaparktaki adada olmuş.
Amusement park.
Lunapark.
He's gone to the amusement park.
Lunaparka gitmiş.
Suspect bound for amusement park in taxi.
Şüpheli, lunaparka gidiyor.
The amusement park.
Lunaparka.
I didn't go to the amusement park.
Lunaparka gitmemiştim.
Buying today, or looking for amusement?
Satın alıyor musun, yoksa bakıyor musun?
Perhaps there'll be amusement in being a man of honor.
Belki şerefli olmak eğlenceli olabilir.
You know it bought me safe passage, calm, wellbeing, peace and amusement.
Bana geçiş koridoru huzur, sağlık rahatlık, eğlence sağladı.
What does he do for amusement?
Eğlenmek için ne yapıyor?
I have provided sport for your amusement.
Eğlenmeniz için size oyunlar hazırlattım.
You have slaves enough for your amusement, mistress.
Eğlenmeniz için yeterince köleye sahipsiniz, hanımefendi.
Different hours, amusement, clothes, that sort of thing.
Saatlerimi, eğlence şeklimi, giysilerimi.
You expect us to fight a war for your amusement?
Kendi keyfin için savasmamizi mi bekliyorsun?
You'll ruin a whole life for your amusement.
Kendi eğlencen için bir hayatı mahvediyorsun.
Well, sir, you might try shark fishing for your amusement.
Eğlence amacıyla köpekbalığı avını deneyebilirsiniz efendim.
I'm afraid that'd be more for the shark's amusement.
Daha çok köpekbalığı eğlenir gibi geliyor bana.
There will be much amusement.
Çok eğlenceli olacak.
The boys could stand a little amusement.
Adamlar biraz eğlenceye sevinir.
You fight in the street, you fight at the amusement park, you fight at the dance.
Niçin? Niçin mi? sokakta, lunaparkta, dansta kavga ettin.
We didn't invent our non-existent man and give him the name of George Kaplan establish elaborate behavior patterns for him move his prop belongings in and out of hotel rooms, for our private amusement.
Var olmayan bir adam yaratıp ona George Kaplan adını verdiysek... özenle bir karakter çizip... eşyalarını bir otelden diğerine taşıyıp durduysak, bunu keyfimizden yapmadık.
I doubt if she found much amusement here.
Bunu eğlenceli bulacağını sanmıyorum.
- For your own amusement?
- Eğlenmek için mi?
I WASN'T AT HOME ANYMORE. I WAS AT AN AMUSEMENT PARK.
Bir lunaparktaydım.
I WAS BACK IN THE AMUSEMENT PARK.
Tekrar lunaparktaydım.
The only amusement I know besides my dog.
Köpeğimin dışında, bildiğim tek eğlence.
This is going to be a barren source of amusement.
Kısır bir eğlence kaynağı olacak.
He did nothing but shoot off fireworks for his own amusement.
Tek yaptığı, kendi zevki için havai fişek yakmaktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]