And for the first time translate Turkish
2,107 parallel translation
Sam has been gone for 179 days... and for the first time, someone made a mention of him to me.
Sam 179 gün önce hayatını kaybetmişti ve o günden beri ilk kez birisi onu anmıştı.
And that's why for the next year and for the first time since 1974, the best and brightest men and women of nations and corporations the world over will pool their resources, share their collective vision, to leave behind a brighter future.
Bu yüzden gelecek yıl, 1974'ten bu yana ilk kez dünyadaki ulusların ve şirketlerin en iyi ve en zeki erkek ve kadınları kaynaklarını bir araya getirerek, parlak bir gelecek bırakmak hakkında görüşlerini paylaşacak. Bu bizimle ilgili değil.
Better living, robust health, and for the first time in human history, the possibility of world peace.
Daha iyi hayat. Daha iyi sağlık. Ve insanlık tarihinde ilk kez dünya barışı olasılığı.
Better living, robust health and for the first time in human history, the possibility of world peace.
Daha iyi hayat. Daha iyi sağlık. Ve insanlık tarihinde ilk kez dünya barışı olasılığı.
Everybody thinks I'm a whore and for the first time, I'm starting to believe it.
Herkes bir fahişe olduğumu düşünüyor ve şimdi ilk kez, ben de inanmaya başladım.
And for the first time in my life... I felt like nothing.
Ve hayatımda ilk kez kendimi bir hiçmişim gibi hissettim.
and for the first time since he moved there, Louis Ives considered giving up on manhattan altogether.
Ve oraya taşındığından beri ilk defa Louis lves, Manhattan'dan sonsuza kadar taşınmayı düşündü.
Even though I didn't have any skills, but when I met other losers like me, and for the first time laid hands on the guitars, it was like the world opened before us.
Hiç yeteneğim yoktu... Benim gibi birkaç yeteneksizle tanıştım. Elimize ilk defa gitar almıştık ve önümüze bambaşka bir dünya açılır gibi olmuştu.
The final mission is a go... and for the first time, a second orbiter stands ready... in case there's a call for help.
Son görev hazırdı ve ilk defa, yardım gerekirse diye ikinci bir yörünge aracı da hazırda bulundurulacaktı.
And for the first time in my life, I've been thrown out of a house.
Ben ilk defa evimden atılıyorum.
Now tea has come and for the first time since I don't know when, cake.
Çay geldi ve uzun zamandan sonra ilk defa kek de var.
" and for the first time in 20 years, tennis is back!
" Yirmi yıl aradan sonra tenis geri döndü.
And for the first time in the nuclear age, the Russians actually opened up the nuclear football.
Ve nükleer çağda ilk kez,... Ruslar nükleer imha çantasını açtılar.
But mostly it was the year where I tried to become someone else for a while and for the first time I went crazy insane for love.
Daha önemlisi, bir süre başka birisi gibi olmaya çalıştığım ve hayatımda ilk kez sırılsıklam âşık olduğum seneydi.
I'm seeing a whole other side of you, Clark, and for the first time I'm not a fan of the view.
Senin diğer yanını tamamen görüyorum Clark ve ilk defa bunu hiç beğenmedim.
So now you're living in Galveston, Texas, and you meet Malvern Bump for the first time.
Yani o sırada Galveston, Texas'ta yaşıyordun. Ve Malvern Bump ile yeni tanıştın.
- And finally for the first time in my life... - everything made sense. I knew I had a purpose.
Hayatımda ilk defa her şey bir anlam kazandı.
- And finally for the first time...
Hayatımda ilk defa...
And it couldn't be more different than how I'd hoped to meet you for the first time.
Ayrıca ilk buluşmamız hayalimdekinden ancak bu kadar farklı olabilirdi.
And in those last few moments before I die... For the first time in my life, I shall be alone.
Ölümümden önceki o son bir kaç dakikada hayatımda ilk defa yalnız olacağım.
And the Time for the First Strike had come.
Ve il saldırımızın zamanı gelmişti.
And as it often happens in love, a time comes when the boy and girl meet for the very first time.
Ve bu genellikle aşk olur. Zamanı gelince erkek ve kız tanışırlar.
And anyway I'm celebrating for the first time.
Ben ilk kez kutluyorum.
I'm really sorry you had your ass dragged off the couch. And I'm sorry you had to put some fucking underpants on for the first time in months.
Kıçını kanepeden kaldırıp aylardır ilk defa siktiğimin pantolonunu giydiğin için üzgünüm.
And then, I saw my right nut for the first time.
Sonra sağ taşağımı gördüm. İlk defa.
Me and him, we blamed each other, but for the first time in years, we agreed to cover it up. For your sake.
İkimiz de birbirimizi suçladık, ama onca yıl sonra ilk kez olayı kapatma konusunda anlaştık.
You and I met for the first time two years ago.
Seninle ilk kez iki yıl önce tanıştık.
For the first time in his career, Ayrton has a car capable of winning the Championship and do not want to waste this opportunity.
Ayrton şimdi şampiyon olmak için kendi arabası var, o da bu şansı boşa harcamak istemiyor.
The infant stars here are hidden... but Hubble's new infrared eye can peer through the veil of gas and dust... revealing for the first time a magical treasure trove of young stars.
Burada başlangıç aşamasında olan yıldızlar gizlidir ama Hubble'ın yeni kızılötesi gözü, toz ve gaz bulutunun ötesini görebiliyor ve genç yıldızların büyülü hazinesini ilk defa gözler önüne seriyordu.
I ran into him for the first time since high school the other day and...
Lise bittikten sonra ilk kez geçen gün karşılaştık ve...
Your Honor, ladies and gentlemen of the jury, I must admit that for the first time in my career, I have stage fright.
Sayın yargıç, bay ve bayan jüri üyeleri kabul etmeliyim ki kariyerimde ilk defa mahkeme korkusu yaşıyorum.
That night, mum and dad went out for the first time in ages.
O gece annemle babam uzun bir süreden sonra ilk defa dışarı çıktı.
It marks an end to isolation and will bring economic stability to my country for the first time in decades.
Ülkemizin dışlanmasını ortadan kaldırıp beraberinde ekonomik istikrar sağlayacak. Yıllardır ülkemizin beklediği şey bu.
Started getting increasingly concerned and went back to his floor and spoke with the head nurse and learned for the first time that he was not in the computer system.
Endişelenmeye başladım. Oradaki başhemşire ile konuştum. Bilgisayar sisteminde kayıtlı olmadığını ilk defa orada öğrendim.
It was like he was seeing me and my moral integrity for the very first time.
Sanki beni ve ahlaki dürüstlüğümü ilk defa görüyor gibiydi.
When you, you met him in the mall and saw him for the first time what do you do, you don't call me?
Alışveriş merkezinde buluştuğunuzda onu ilk kez gördüğünde neden beni aramadın?
When Neal was 16, he went off his meds for the first time and ran away.
Neal 16 yaşındayken ilk defa kendi ilaçlarını yaktı ve kaçtı.
For the first time in Washington, D.C. public schools, we've ensured that every single school has an art teacher, a music teacher, a PE teacher, a librarian and a nurse.
Washington devlet okullarında ilk defa her çoçuğun, bir resim öğretmeninin olmasını sağladık, bir müzik öğretmeni, beden öğretmeni, bir kütüphaneci ve bir hemşireleri oldu.
I mean, it was the first time I'd ever met Pat's mom and she saw how difficult it was for me and she....
Yani Pat'in annesiyle ilk kez karşılaşıyordum.
It looks just like it did that day in May when Haruhi dragged me in here and we met Nagato for the first time.
Nagato'yla tanıştığım Haruhi'nin beni sürükleyerek getirdiği o günkü aynı odadayım.
Took my whipple and is having Meredith Grey do the pancreatic dissection... a procedure that I performed for the first time just last year.
Benim Whipple'ımı aldı ve pankreatik ayırmayı Meredith Grey'e yaptıracak. Benim ilk kez geçen yıl yaptığım bir işlem.
And, uh, this is the first time that my dad's asked me for legal advice, and it's - it's nice.
Ve bu, babamın yasal bir konuda ilk kez benden yardım isteyişi. Bu... bu gerçekten güzel oluyormuş.
Look, for the first time you're acting your age and it really doesn't suit you.
İlk kez yaşına uygun davranıyorsun ; ve sana hiç yakışmıyor.
And being with kat and joanna, For the first time, different didn't feel bad or weird.
Kat ve Joanna ile birlikte olduğumdaysa ilk defa, farklılık kötü ya da tuhaf hissettirmedi.
And I will meet her for the first time tomorrow.
Akrabalarına geliyor. Ben de ilk defa yarın tanışacağım.
Mr. Dunbar, and to be honest, for the first time I think you may actually have a point.
Efendim, dürüst olmak gerekirse ilk defa bir konuda haklı olabilirsiniz efendim.
I finally get to meet my grandson for the first time, and now you're telling me that he has to go?
Nihayet torunumla tanışıyorum sen de bana gitmesi gerektiğini mi söylüyorsun?
Africa and the Americas for the first time. which became a Spanish colony. and landed in California. The trade winds took them home.
Ticaret rüzgarları onları eve götürdü.
Sees him for the first time and immediately gets him an ice cream?
İlk kez gördüğün bi'çocuğa dondurma mı alıyorsun sen?
Three of us, the losers, had never been past our town and now were going abroad for the first time, that too for free.
Biz üçümüz, ezikler, daha önce hiç şehir dışına çıkmazken şimdi yurtdışına çıkıyorduk.
Now, you want to tell us how you destroyed a statue of General Worth and stopped a cattle drive for the first time in 150 years?
Şimdi bize General Worth'un heykelini nasıl yıktığını ve 150 yıldır devam eden bir boğa festivalini ilk defa nasıl yarıda kestiğini anlatır mısın?