English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And get away with it

And get away with it translate Turkish

563 parallel translation
I let a heel like that take a sock at me and get away with it.
Kıçıma tekmeyi vurup, beni kapı dışarı etmelerine izin veriyorum.
You can't make me out cheap and get away with it.
Benimle bu şekilde oynayıp kolayca kurtulamazsın.
No dame gonna smack me first and get away with it.
Kimse bana tokat atıp da yanına kar kalamaz.
If I do this and get away with it, you'll have something on me that you can use whenever you want to.
Eger seni kurtarirsam elinde istedigin an kullanabilecegin... bir kozun olur.
You're the one who could say a thing like that and get away with it.
Böyle bir şeyi söyleyip de yakayı sıyırabilecek tek kişi sensin.
Nobody is gonna call me a Nazi and get away with it.
Kimse bana Nazi diyemez, yanına bırakmam.
Nobody can cheat me and get away with it.
Kimse beni kandırıp kurtulacağını sanamaz.
Anyone comes by, we say we're hunters, and get away with it maybe.
Biri gelirse, avcı olduğumuzu söyleriz ve ondan kurtuluruz.
You can't set yourself against the world and get away with it.
Tüm dünyayı karşına alıp bu şekilde yaşayamazsın.
So they can steal kids and get away with it?
Yani çocukları kaçırabilirler ve bu da yanlarına kâr mı kalır?
Don't kill the sheriff and get away with it!
Onlar McSween'in yanında olmalılar. Onların her birini yakalayalım.
Maybe he can quit and get away with it.
Belki bu işi bırakamıyor.
Ladies and gentlemen of the jury, a polygraph or lie-detector test is not admissible in evidence, because no one has ever been sure that some people couldn't lie to a lie detector and get away with it.
Sayın jüri üyeleri, yalan makinesi veya benzeri testlerin sonuçları... kanıt olarak kabul edilemez, çünkü şimdiye kadar... insanların yalan makinesini aldatamayacağı kanıtlanamamıştır.
I do not propose to let an overweening, crass lieutenant thumb his nose at his commander and get away with it.
Kibirli, küstah bir teğmenin komutanına kafa tutup, bundan sıyrılmasına göz yumamam.
I can't stand the thought that Nuttheccio could do this and get away with it.
Nuttheccio'nun böyle bir şey yapmış olması ve bunun yanına kalacak olması düşüncesine dayanamıyorum.
You think you could pull a stunt like last night and get away with it?
Dün akşamki gibi bir numara yapabileceğini ve bunun yanına kalacağını mı zannettin.
You can't take the life of another human being and get away with it!
Bir insanı öldürüp yakanı kurtaramazsın!
To think you can blow a bank and get away with it?
Bankayı havaya uçurup kurtulacağını mı sanıyorsun?
You don't call me a rat and get away with it!
Bana pislik diyemezsin, bunu yapmana izin vermem. Bana pislik dedin.
Let the good people of this country know... that they cannot fuck with Divine and get away with it.
Ülkede yaşayan iyi insanlar bilsinler... Divine ile başa çıkamayacaklarını ve ondan kaçamayacaklarını.
You must be on the ball to rape so many women and get away with it.
Bu kadar tecavüzden yakayı sıyırmak için uyanık olmak lazım.
"Well, ain't nobody gonna eat none of my porridge and get away with it."
"Kimse lapamı yiyip de cezasız kalmaz!"
They come here to shoot off their mouths and get away with it.
Onu evde de yapabilirler. Yakalanmadan atıp tutmak için.
Well, look, some people can sing and dance and get away with it.
Tamam, bak bazı insanlar şarkı söyler dans eder ve bundan mutlu olur
I am dreaming, so I can say anything and get away with it.
Rüya gördüğüme göre istediğimi söylerim ve yine de bana bir şey olmaz.
And if you get bored with me, all you've got to do is to get up and go away and it doesn't matter.
Eğer sohbetimden sıkılırsanız kalkıp gidersiniz. Bununda bir önemi olmaz.
Take this check, go to suite seven on B deck... get the suitcase with that number on it and bring it here right away.
Şu fişi al, B güvertesindeki yedi numaralı süite git üzerinde bu numara olan valizi alıp hemen buraya getir.
So they had an autopsy and she didn't get away with it.
Otopsi yaptılar ve hiçbir şey alamadı.
And the man who killed her isn't gonna get away with it.
Onu öldüren adam bundan kurtulamayacak.
The kid said I couldn't get away with it, and I had to stick my chin out.
Kız yanıma kalmayacağını söylemişti, riske girmeden duramadım.
And Father let her get away with it, just because she was the baby of the family.
O ailenin bebeği olduğu için babam da ona bir şey demiyordu.
And you let her get away with it.
Sen de yakayı sıyırmasına izin verdin...
He's stubborn, spoiled and mean, and you all let him get away with it.
O inatçı, şımarık ve sert biri. - Böyle olmasına izin veriyorsunuz.
But he might just be the type of man who would like to show us he could kill again beneath our noses and still get away with it.
Fakat o tam da burnumuzun dibinde tekrar öldürebileceğini ve yine de kurtulacağını göstermek isteyen türden bir kişi olabilir.
And that's how you're going to get away with it.
Bunu da yanında götürüyorsun.
But it has, and they're not going to get away with it.
Ama oldu ve yaptıkları yanlarına kar kalmayacak.
You might get away with borrowing someone's name... if it's just for drink and a little bit of money.
Başka birinin adını kullanıp..... sadece para ve içki bulacaksan tamam diyeyim.
If he hears another shot,... he'll get on the train and take it away with him.
Eğer bir silah sesi daha duyarsa trene binip parayla kaçacakmış
Just wanted to see if I could get away with it, and I did.
Üzerimdeyken çıkabilir miyim diye merak ettim ve yaptım.
So put it on and keep quiet, and we may just get away with this. Hurry!
O yüzden giy şunu ve sessiz ol, ve böylece kaçabiliriz.
And you could get away with it, because you're an established master.
Ve bundan kurtulursun, çünkü tanınmış bir ustasın.
First they called me Hot Lips, and you let them get away with it!
Önce bana Sıcak Dudak demeye başladılar ve sen buna aldırmadın!
But if you get away with it, any Israeli traveling up its overseas, and will put life in danger.
Eğer bu işten kaçabilirlerse bundan sonra başka ülkelere seyahat eden tüm İsraillilerin hayatı tehlikede olacak.
You mean to stand there and tell me you'd let him get away with it?
Ne yani, bunu onun yanına mı bırakacaksın?
If you dont do something now, Franz, something real, final, decisive... If you dont pick up a club, a saber, and strike with it, if you dont run away, Franz Biberkopf, old buddy, then youre finished, once and for all, and you can get yourself measured for a casket.
Derhal gerçek, kesin ve sonuca ulaştıran bir şey yapmazsan Franz sopanı veya kılıcını kaldırıp yere vurmazsan, kaçmazsan eski dostum Franz Biberkopf ilk ve son kez işin bitmiş demektir.
I knew that a probate judge in Miami would spot the mistake right away so I thought I'd bring it up here to Okeelanta County since Edmund had the residence here and see if I could get lucky with a judge who didn't know estate law quite so well.
Miami'deki her yargıç hatayı hemen görür o nedenle konuyu buraya getirdim, ikametleri burada çünkü. Mülk kanununu daha az bilen bir yargıç bulmaya çalıştım.
I thought it was best to get away with the stone as quick as I could, for I didn't know at what moment the police might not take it into their heads to search me and my room.
Beni ve odamı araştırma düşüncesinin polislerin akıllarına ne zaman geleceğini bilmediğim için yapacağım en iyi şeyin taşla birlikte mümkün olduğunca çabuk kaçmak olduğunu düşündüm.
Mac gives his life to get you that stuff so you could nail the bastard... and you tell me he's gonna get away with it, that we can't stop him?
Mac, senin için o pisliği haklayacak delilleri toplarken hayatını kaybetti. Ve şimdi sen bu adama engel olamayacağımızı ve yoluna devam edeceğini mi söylüyorsun?
They resort to violence at no provocation... and they get away with it.
Durduk yere şiddet uyguluyorlar ve yaptıkları yanlarına kâr kalıyor.
Why should just the poor kids go off to war and the rich kids get away with it?
Neden fakir çocuklar savaşa giderken zenginler yırtıyor diye düşündüm?
And, Tom, if it were your intention to do anything to bring down David Brice then I'd have no choice but to make sure that you didn't get away with it.
Tom, David Brice'a zarar verecek bir şey yapmaya kalkışırsan sana engel olmaktan başka seçeneğim olmaz

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]