English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And i'm so sorry

And i'm so sorry translate Turkish

1,268 parallel translation
So, I'm sorry about the water, but sometimes people think differently than I do and... it makes me mad. It bums me out.
Yani, sana su attığım için üzgünüm ama bazen insanlar benden daha farklı düşünüyorlar ve bu beni çılgına çeviriyor.
And I'm sorry to show up at your home unannounced, but I didn't think you would take my call, so I just... I took a chance, and I thought I'd come by to... to see if you can look at this broken fingernail.
O senin arkadasın çünkü onun birçok özelliği sende de var.
And tell your wife I am so sorry for barging in on y'all like that. I mean, I may be a lot of things, but I'm no home wrecker.
Afrika'da kadının şişmanlığı varlık göstergesidir.
I'm sorry. I should have told you. People have been talking about that house and that marsh for years and I just always sort of, you know, I laughed it off, so...
Gerçi ben gülüp geçiyorum ama sana bataklık ve evi hakkında insanların uzun süredir,... iyi şeyler konuşmadıklarını söylemeliydim.
Here you go... um... and then this I'm so sorry!
Şunları alırsan ve bu, özür dilerim!
Oh, oh fuck I'm sorry fuck and we're celebrating so please get drinks...
Pardon, neyse biz de kutluyorduk, bir şeyler içsenize.
And I'm so sorry about Dana.
- Programınızın büyük hayranıyım ve Dana için de üzgünüm.
I'm so sorry, and...
Bayım, fermuarınız açık. - Ne diyorsun sen?
you... you knew what you knew, and- - how could you not- - i'm so sorry.
Sen... Sen ne olduğunu biliyordun ve... Nasıl yapabildin- -
And she said, " I'm so sorry, Sammie.
"Üzgünüm, Sammie" dedi.
I'm sorry to interrupt, but my dear friend's daughter is here, and I'm kinda busy with this, so I thought maybe Danny would be able to help you out.
Böldüğüm için üzgünüm ama yakın arkadaşımın kızı gelmiş ve ben meşgulüm bu yüzden Danny sana yardım edebilir.
And again, I'm so sorry about all this.
olanlar için üzgünüm.
I'm sorry, Victor, but you're on your own,'cause I am leaving and so are you, Mr. Skinner.
Üzgünüm, Victor. Artık tek başınasın. Çünkü ben ayrılıyorum.
I'm putting you at odds with your entire division, and I'm so sorry about that, but
Seni tüm şubeyle kafa kafaya getiriyorum, kusura bakma.
I can do nothing for the moment, Celso, and I'm so sorry.
Üzgünüm Celso, şuan itibariyle hiçbir şey yapamam.
I was on my way to school when I had to wrestle a cat away from a baby bird and then I felt sorry for the cat so I had to go to the pet store to get him some food and then I saw this lost dog with a sore paw...
Okula gelirken yavru bir kuşu bir kediden kurtardım, sonra kediye acıdım ve ona yemek almak için evcil hayvan dükkanına gittim, sonra patisi yaralı kayıp bir köpek...
I'm sorry to bother you so early in the morning, but we think we may have developed a significant lead in your case, and I was wondering if I might be able to persuade you to let us pull the police presence
Erken saatte rahatsız ettim, kusura bakmayın. Davanızda önemli bir ipucu bulduğumuzu sanıyoruz.
I tried to be careful, but the woman to my right glared at me, so... I said "sorry", and pointed to my jacket near the doors with my eyes.
Dikkatli olmaya çalıştım, fakat sağımdaki kadın bana ters ters baktı, bu yüzden "affedersiniz" dedim, ve ceketime yaklaştım.
You know Mrs. Forman I'm sorry, but your son... is an inconsiderate jerk and I'm so glad I'm through with him!
Kusura bakmayın Bayan Forman, ama oğlunuz düşüncesiz pisliğin teki ve ben iyi ki ondan ayrılmışım.
I'm so sorry things didn't work out with you and Eric.
Eric'le işleri yürütemediğiniz için üzgünüm.
Mama, I'm so sorry about dinner and all.
Akşam yemeği için çok üzgünüm.
And to think I ignored your cries for attention. I'm so sorry, honey.
Ve ben ağlamalarını numara sandığım için görmezden geldim, çok örür dilerim tatlım.
But I do know God brought you into our bar... and maybe that was just so I could say I'm sorry, but that sounds stupid.
Ama seni bizim barımıza getirdiğini biliyorum... ve belki de bu sadece senden özür dileyebilmem içindi ama bu salakça geliyor.
I'm so sorry about your trouble and that you have to make all these payments for things you don't own.
Yaşadığın sıkıntı için üzüldüm. Sana ait olmayan bu şeyler için ödeme yapmak zorunda kaldığına da öyle.
I know that you lost your daughter, and I'm so sorry.
Kızınızı kaybettiğinizi biliyorum, ve çok üzgünüm.
So sorry that you're dead, and I'm not.
Sizler ölürken, ben ölmediğim için çok üzgünüm.
I'm so very sorry for your trouble. And if i can be of any--if- - If you find that you need me...
Kaybınız için çok üzgünüm ve yapabileceğim herhangi bir şey olursa, eğer bana ihtiyacınız olursa bana buradan ulaşabilirsiniz.
Sorry, so your friend is so arrogant, he thinks he just has to give the word and I would immediately leave my fiancé for him because he's taller?
Pardon. Arkadaşın, o istediği için ve daha uzun diye nişanlımı bırakıp ona varacağımı düşünecek kadar megaloman mı?
I'm so sorry, Marshall, and... hello.
Çok üzgünüm, Marshall, ve.... merhaba.
and, oh, I'm so sorry you weren't there.
ve orada olmadığın için üzgünüm.
I'm so sorry, but she said that if you do it, and if you do it soon, they'll let us go.
Çok özür dilerim, ama ameliyatı hemen yaparsan gitmemize izin vereceklermiş.
I'm sorry for putting a crimp in your y, but I'm pretty sure that my cheating husband is in re right now phoning the police, so I'm counting on all you folks to help me keep them outside till Harvey and I have a chance to...
Gününüzü böldüğüm için üzgünüm ama kesinlikle eminim ki beni aldatan kocam, şu an polise telefon etmektedir... Bana yardım etmeniz için sizleri burada tutmak zorundayım onlar dışarı çıkana kadar başka bir şey konuşma... şansımız yok.
And I deceived the Sheriff to help people and in so doing I had to deceive you. And I'm sorry for that.
Ben de Şerif'i insanlara yardım etmesi için kandırdım, bunun için seni de kandırmam gerekti ve bunun için üzgünüm.
I'm sorry, sir, Mrs. So and So is not at this number.
Kusura bakmayın. Bayan Falan Filan'ın numarası değil bu.
I MEAN, OH, GOD, AND I'M SO SORRY THAT I TRIED TO PLAN YOU A BIRTHDAY PARTY.
Yani, Tanrım, sana doğum günü partisi... hazırlamaya çalıştığım için çok özür dilerim.
I'VE JUST BEEN SO SCARED AND TAKING IT OUT ON YOU, AND I'M SORRY.
Çok korkuyordum ve senden çıkardım,... özür dilerim.
I know I made a huge mistake, and I'm so, so sorry.
Büyük bir hata yaptığımı biliyorum. Çok özür dilerim.
Me too. And I'm so sorry about that comment I made about Mike.
Ben de ve Mike hakkında yaptığım yorumdan dolayı da özür dilerim.
So I appreciated you in a really stupid way, and I'm sorry.
Ben seni mutlu etmeye çalıştım çok aptalca bir şekilde ve çok üzgünüm.
I'm sorry I'm moving out and I'm so sorry for the way I told you.
Taşınacağım için üzgünüm. O şekilde haber verdiğim için de özür dilerim.
I'm very sorry and you're a very attractive woman, but I have a helluva lot on, so...
Çok üzgünüm ve sen de çok çekici bir kadınsın ama bir sürü işim var, o yüzden...
We took advantage of you, and it was a terrible, dreadful thing to do, and i'm so, so sorry.
Ev bizim olsun diye böyle yaptık. Menfaat sağlamak istedik. Korkunç bir şeydi.
I am so sorry for ratting you out and turning you in.
Seni ispiyonladığım ve ele verdiğim için çok özür dilerim.
And what I did to you, I'm so sorry.
Ben onu istedim.
- I am so sorry about earlier. No, I'm sorry. I shouldn't have yelled and run off like that.
Hayır, baba, ben gerçekten üzgünüm, sana öyle bağırmamalı ve çekip gitmemeliydim.
And I'm so sorry coach if I let you down. But that's just something, I have to do.
Ve koç eğer seni yarı yolda bıraktıysam özür dilerim,... ama bunu yapmak zorundaydım.
I'm so sorry about you and Kim.
Kim ve senin için üzgünüm.
i know, and i'm so sorry, but maybe you love her so much that you can't see what she's doing.
Biliyorum. Biliyorum ama çok üzgünüm. Ama belki onu fazla seviyorsun.
I-I think I overreacted yesterday, and I'm sorry about that, so, uh, the job is yours if - - if you still want it.
Dün biraz abarttım sanırım, ve özür dilerim senden. İş hâlâ senindir, tabii şayet hâlâ istiyorsan.
So what I'm trying to say is that I'm sorry for scaring you, and for hurting people you care about.
Demek istediğim, seni korkuttuğum için üzgünüm, ve sevdiklerini incittiğim için.
I am sorry for your troubles, Mister, but you're wrong, and I don't think we can help you here, so maybe it's time you just moved on.
Sorununuz için üzgünüm, Bayım, ama yanılıyorsunuz, ama size yardım edebileceğimizi sanmıyorum, yani belki de gitseniz iyi olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]