And i'm sorry for that translate Turkish
497 parallel translation
I was in love with him, and I knew it for the first time that night but now he's dead, and I'm not sorry. He wasn't worth it.
Ona aşık olduğumu o gece anlamıştım ama şimdi ölü ve ben üzgün değilim.
And I'm sorry for you, that I got you into this -
Seni de bu işe sürüklediğim için çok üzgünüm.
I'm very sorry if I've annoyed you... but there are certain names and addresses... that are important... very important for Mr. Stevenson to know.
Sizi kızdırdıysam özür dilerim ama belli başlı bazı isim ve adresleri Bay Stevenson'ın bilmesi çok ama çok önemli.
Brother John, I've come down from town... to tell you that I'm very sorry... for all the trouble I have given you... and that I fully intend... to lead a better life in the future.
Kardeşim John, kasabaya sana yaşattığım tüm sorunlar için üzgün olduğumu söylemeye geldim. Gelecekte daha iyi bir yaşam sürme konusunda niyetim gerçekten ciddi.
Look, both of you, I know we're all upset and all that... but don't let's say anything we'll be sorry for later.
ikiniz de bana bakın, Hepimiz alt üst olduk ve hepsi bu... ama lütfen daha sonra pişman olacağımız sözler söylemeyelim.
I'm sorry for the hardship and... the humiliation that we've...
Verdiğimiz zahmet için özür dilerim. Ve size hissettirdiğim...
And when that happens, I'm very sorry for you.
Böyle durumlarda, sizin için çok üzülüyorum.
Sorry, I didn't want to sound bitter, but... there would have been some opportunities... really wonderful opportunities, for that man and me.
Üzgünüm, böyle acı şeyler söylemek istemezdim, fakat... bazı fırsatlar çıkacaktı karşımıza... gerçekten, harika fırsatlar.
Yet I could not help feeling sorry for her... and now that I'm older, I understand her much better.
Ama yine de onun için üzülüyordum ve şimdi ben de bir yetişkin olduğum için onu çok daha iyi anlıyorum.
Tell your mother it was very good and that I'm sorry for spilling coffee on the tablecloth.
Annene söyle, yemek çok güzeldi kahveyi masa örtüsüne döktüğüm için üzgünüm.
Sorry, buddy. The city only gives me 45 minutes for lunch, and I ain't gettin'back in that truck until then.
Bu şehir bana öğle yemeği için yalnızca 45 dakika ayırıyor, ve zamanım dolana kadar bu kamyonu geri çekmiyorum.
Look, I'm sorry, but we're looking... for some very good jazz dancers... and it's been made very clear to me... that those people don't fit in to that particular category.
Bak, üzgünüm, ama biz iyi caz dansçıları arıyoruz ve bu o kadar açık ki bu insanlar bu kategorideki yapıma uymazlar.
Look, man, I'm real sorry about your client and all that, but that bomb wasn't meant for nobody else but Corky.
Bak dostum, müşterin ve olanlar hakkında üzgünüm, ama o patlamada hedef Corky'den başkası değildi.
And I'm sorry for those things that haven't worked out for you.
Ve o işlerin istediğin gibi sonuçlanmadığı için üzgünüm.
OK, Officer, I admit I broke the law, and for that I'm really sorry.
Tamam Memur Bey. Yasayı çiğnediğimi kabul ediyorum ve üzgünüm.
And say I'm sorry For everything that made you cry
# Özür dilerim seni ağlatan her şey için #
I need to tell him I'm sorry and that I want to pay for it.
Özür dilemek ve masraflarını ödemek istiyorum.
" Dear Drake and Patty... I'm so sorry for the misunderstanding that has come between us.
" Sevgili Drake ve Patty aramızda olan yanlış anlaşılma için özür dilerim.
It didn't take him long to realize how wrong he'd been, and I'm sure he's sorry for all those mean things that he said.
Ne kadar hatalı olduğunu anlaması uzun sürmedi ve eminim söylediği bütün o kötü şeyler için de üzgündür.
I put each of you here in this room in a difficult position leavin'the way I did, and for that I'm sorry.
Bu odada bulunan her birinizi zor bir duruma soktum ve inanın bana bu yaptığım için gerçekten üzgünüm.
And for that I'm sorry.
Bu yüzden üzgünüm.
I'm sorry for that outburst and for grabbing you.
O çıkışım ve seni tutuşum için özür dilerim.
I'm sorry to hear that, but with your permission, sir, I'd like to stay here tonight, and wait for Grendel.
Bunu duyduğuma üzüldüm, fakat izniniz olursa efendim, burada bu gece kalıp, Grendel'in buraya gelmesini beklemek istiyorum.
It means I've let you down and for that, I'm truly sorry.
Seni yarı yolda bıraktığım ve bunun için gerçekten, çok üzüldüğüm anlamına geliyor.
She died for me, and I tried to tell her that I was sorry, but I don't think she'll ever really know.
Benim için öldü. Ona çok üzgün olduğumu söylemeye çalıştım, ama artık bunu hiç bilemeyecek.
I'm sorry, but Mary's counting on me. I want to look my best for the wedding. - What is it with you and that blonde?
Tamam Sally, bu gömlek, kıravat, çorap mı... yoksa bu gömlek, kıravat, çorap mı?
Listen, if it means anything, I'm really sorry about everything that's been going on for you, you know, with Marsha and every...
Bak, Marcia ile aranızda geçenler için gerçekten üzgünüm ama...
I'm sorry you didn't get to go to Space Camp and I'm hoping that maybe somehow this may help make up for it. Okay?
Uzay kampına gidemediğin için üzgünüm ve umuyorum bu bir şekilde işe yarar tamam mı?
Each of you is going to have to live with this... and I'm sorry for that.
Her biriniz bu şeyle birlikte yaşamak zorunda kalacaksınız... ve ben bunun için, üzgünüm.
Every day and night for three years..... you lived and dreamed the horror show that was in his head, and I'm sorry,..... imagining everything he imagined,..... sinking deeper and deeper into the ugliness,
3 yıl boyunca her gün her gece onun kafasındaki dehşet gösterilerini yaşadın. Onun hayalindeki her şeyi hayal ettin. Aynen bize öğrettiğin gibi çirkinliğe battıkça battın.
I'd just fought with my father... and I needed someone to listen... to feel sorry for me, and she was good at that.
Babamla kavga etmiştim ve beni dinleyecek birine ihtiyacım vardı. Ve benim için üzülecek birine, o bu konuda çok başarılıydı.
And I'm sorry for never spotting the human being that did this for us.
Restoranda, masada oturan o insanın bizim için yapacak bir şeylerinin olduğunu hiçbir zaman fark etmediğim için üzgünüm.
I'm so sorry for the three murders that I did and I wish by killing me today, you could bring them back.
İşlemiş olduğum üç cinayet için pişmanım. Ve umarım bugün beni öldürerek onları geri döndürebilirsiniz.
I'm very sorry you feel that way because John invited us all out for a drive today. And we're going.
Böyle düşünmene çok üzüldüm çünkü bugün John, hepimizi araba gezisine davet etti ve biz gidiyoruz.
I know I can come off a little proactive, and for that, I'm sorry.
Biraz fazla girişken olduğumu biliyorum ve bunun için özür dilerim.
Just wanted to tell you that I was sorry... and to say thank you for sendin'me raisins.
Sadece üzgün olduğumu söylemek için aradım ve o kuru üzümleri gönderdiğin için teşekkür etmek için.
I can't say any more except for that I-I'm sorry... and... um... good-bye.
Özür dilemekten başka söyleyeceğim başka bir şey yok. Ve... hoşça kal.
.. is that I miss my girlfriend. And for that, I'm just really, really sorry. And for that, I'm just really, really sorry.
Ve bundan dolayı, çok ama çok özür dilerim.
I was thinking that maybe I was a little off the mark in my design concept, and I'm so sorry for getting so angry.
Düşünüyordum da... Belki de dizayn konseptimden biraz uzaklaşmıştım. Ve bu kadar sinirlendiğim için üzgünüm.
I'm sorry for only wanting to play hockey, and I'm sorry that you never played... in the Saturday game, but I would think there are bigger tragedies in life!
Sadece hokey oynamak istediğim için ve senin hiç Cumartesi Maçı oynayamadığın için... de üzgünüm ama hayatta daha büyük trajediler olduğunu düşünüyorum!
And if you can't see that, then I feel sorry for you.
Eğer bunu göremiyorsan, sana acırım.
But I am sorry that Buffy's hurting, and if I misled her, I'm sorry for that.
Ama Buffy'nin incindiğine üzüldüm. Onu yanlış yönlendirdiysem de çok üzgünüm.
- I know that my behavior lately has been a little bit confusing and I'm sorry for being so cold and so distant, but a lot of stuff has been happening.
Davranışlarım son zamanlarda garipti biliyorum. Soğuk ve uzak olduğum için de özür dilerim. Ama bir çok şey oluyor.
I am sorry about everything that happened, and I don't, I don't blame you for being mad, or working it out through your music, but performing that song at a club, where our mutual friends hang out, I mean, that's like passive-aggressive or something.
Olanlar yüzünden üzgünüm ve bana sinirlendiğin ya da müziğinle üstesinden gelmeye çalıştığın için seni suçlamıyorum ama o şarkıyı ortak arkadaşlarımızın takıldığı bir kulüpte söylemen- -... pasif-agresif bir tutum.
As I stand here, reunited with my friends and family for one last time, I want you, the people I love, to know just how sorry I am for all the pain that I've caused you.
Burada arkadaşlarım ve ailemle, son bir kez bir araya geldiğim bu anda hepinizin, tüm sevdiklerimin, bilmesini istiyorum ki sizlerin canınızı acıttıysam çok özür dilerim.
I'm sorry for the things that I... said and for not respecting you and just all the stupid little things that I was...
Söylediğim... şeyler için de özür dilerim ve sana saygı göstermediğim için ve neden olduğum bütün aptal, küçük şeyler için...
Actually I was scared and I'm sorry for that.
korktum ve bunun icin gercekten uzgunum.
And it was wrong, and I'm sorry for that.
Bu yanlış ve bunun için üzgünüm.
I'm sorry for everything that happened last year and for doing what I had to do. lt....
Geçen yıl yaşanan her şey için. Ve yapmak zorunda olduğum şey için.
And instead of you being this warm-hearted, cheerful person that I met on spring break you'll end up being the kind of person that I feel sorry for.
Ve bahar tatilinde tanıştığım sevgi dolu, neşe saçan insan yerine ancak acıyacağım insan olursun.
I'd rather lie and tell her that... I'm sorry for something that I didn't do... than fight about it for the rest of my life.
Hayatımın sonuna kadar bu konuda kavga edeceğime yapmadığım bir şey için özür dilemeyi yeğlerim.