And now here i am translate Turkish
296 parallel translation
And now here I am, alone with no kids, with no wife, not even anyone I can really call a friend.
Şimdi buradayım, yalnızım, çocuğum yok, karım yok dost diyebileceğim bir kişi bile yok.
I went to night school, got my certificate... got my masters, and now here I am.
Diploma alana kadar, gece okuluna gittim. Sonra yüksek lisan ve işte burdayım.
No, really, like a fool, I froze 3 pounds of beef fillet at once... and now here I am...
Güven bana. Salak gibi bir buçuk kilo et doldurdum. Ve işte sonuç...
And now here I am, all alone.
Ama şimdi kalakaldım, tek başıma.
I walked into the monsignor's office, turned in my rosary beads and collar... got my deposit back, and now here I am... playing this strange game of sticks and balls.
Baş rahipin odasına gittim, tespihimi ve yakamı bırakıp... emanetlerimi aldım ve şimdi burada... sopa ve toplarla bu garip oyunu oynuyorum.
"and later I had long hair, and then we moved to Riverdale, and now here I am".
"daha sonra saçlarım uzadı, ve Riverdale'e taşındık ve işte buradayım."
Now here I am, and here I'm gonna stay!
Şimdi buradayım ve burada kalacağım!
I am resolved, therefore... here and now... to place in your hands... my abdication from the throne of Sweden.
Ben kararımı verdim. Bu nedenle şu andan itibaren, bilinmesini isterim ki... İsveç tahtından feragat ediyorum.
I am in command here now. And I know how to deal with you scum.
Şu an komuta bende ve siz pisliklerle nasıl ilgileneceğimi çok iyi biliyorum.
And now I am a prisoner here.
Ve sonunda buraya atandım.
And now, Sir. You will stop abusing my intelligence and tell me who you really are and what is your actual purpose in being here. I am a sick man.
Şimdi bayım, zekâma hakaret etmeyi bırakıp gerçekte kim olduğunuzu ve burada esas bulunma sebebinizi söyleyin.
And here, now, I am entrusting you with mine.
Şimdi burada size kendi canımı emanet ediyorum.
And now, in keeping with our policy of letting you folks know everything that happens in our little family here, I am pleased to inform you that another sponsor's come forward to back still another pair of our spunky kids.
Ailemizde olup biten her şeyden sizi haberdar etme ilkemiz gereği yürekli bir çiftimizin daha sponsor bulduğunu açıklamaktan memnuniyet duyuyorum. 67 numara!
I've lost so much, I'm steaming I am prepared to do anything now and you still dare to bullshit me here
Zaten canım burnumda... herşeyi mi kaybettim... ama sen bana gevezelik ediyorsun
But, as things stand, I am of the opinion that you should die right here and now.
Kanıtlar aleyhine olduğundan hemen şimdi ve burada ölmen gerektiği kanaatindeyim.
I am a perfect expression of freedom, here and now.
Şimdi ve burada, özgürlüğün mükemmel bir ifadesiyim.
I too now speak guns, expeditions and money, and I am going to leave you all alone here.
Ben de silahlar, yolculuk ve para hakkında konuşuyorum seni burada yalnız bırakacağım.
Now you came here with one thought in mind, and that was attach yourself to me so the target would know who I am and what I am.
Buraya gelmenin tek nedeni vardı. Bana yaklaşarak hedefin kim olduğumu anlamasını istiyorsun.
The sign was given to you all, and given now, perhaps, because I am here to read it.
Bu işaret, hepinize gönderildi. Şu anda gönderildi, çünkü bunu yorumlamak için burada olabilirim.
I am... I am six months in here, in US and... So I eat more good now than in my life.
Ben... 6 aydır burada, Amerika'dayım ve şimdi hayatımda yediğimden daha iyi yiyorum.
Tony, baby, we gonna talk, or am I gonna bust your wiseass spic balls here and now?
Oğlum Tony, konuşacak mıyız... yoksa Küba malı takım taklavatını... burada patlatayım mı?
And now, here I am.
Ve işte, buradayım.
Now I am here before all of you, and I will tell you how my misfortune was born.
Size bunun nasıl başladığını anlatacağım.
I didn't know any of you wonderful people... and here I am now.
Sizin gibi güzel insanları tanımıyordum. Ama işte buradayım.
I am onto you, Highway, and I want you out of here, right now!
Ne yaptığını anladım Highway, burayı hemen terk etmeni istiyorum!
And now, according to the customs of your ancestors, whom we honor and respect I am here in peace to ask for the return of Lt Yar.
Ve şimdi, saygı ve hürmet duyduğumuz... atalarınızın törelerine göre, burada, barış içinde, Yüzbaşı Yar'ın geri verilmesini talep etmek için bulunuyorum.
And now, if I am not much mistaken, my friends, it is here we will aprehend our murderer.
Eğer yanılmıyorsam, dostlarım,... katilimizi burada yakalayacağız.
And now I am lying here
# Burada yatıyorum şimdi #
You step in the room, and you say... "I know I haven't been here for you before... but I am your father, and I'm here for you now."
Odaya gir ve şöyle de, "daha önce yanında olmadığımın farkındayım, ama babanım ve artık yanındayım."
I know I haven't been here for you before... but I am your father, and I'm here for you now.
Daha önce yanında olmadığımın farkındayım ama babanım ve artık yanındayım.
You told me to quit my job. [Normal Voice] And now, honey, here I am.
Bana işimi bırakmamı söyledin ve işte ben de buradayım.
If you don't show yourself right now I am calling the Enterprise and there will be ten security guards here within 30 seconds.
Kendini göster yoksa Atılgan'ı ararım buraya otuz saniyede on tane muhafız gelir.
And so now I am here for you.
Böylece şimdi senin için buradayım.
Yes, and now I am here to look after him to serve him with the last breath in my body.
Evet, şimdi kendimi ona bakmaya adadım. Ölene kadar ona hizmet edeceğim.
But if I am here now, it's because I am most needed here and now.
Ama burada olmamın sebebi bana en çok burada ihtiyaç olması.
Just the other night I was sleeping under a bridge, and now... here I am on the grandest ship in the world... having champagne with you fine people.
Geçen gece bir köprü altında uyuyordum. Şimdi ise... dünyanın en büyük gemisinde, sizin gibi... kibar insanlarla şampanya içiyorum.
And now I am here.
Şimdiyse buradayım.
You weren't happy when I wasn't here, and now you're not happy when I am here.
Burada olmadığım için mutsuzdun, şimdi ben buradayım ama sen yine mutsuzsun.
Now, in order to show the importance of getting a flu shot, I am going to put aside my lifelong fear of needles and be inoculated right here over the air when we come back.
Grip aşısı olmanın önemini göstermek için iğne korkumu bir yana bırakıp az sonra yayında aşı olacağım.
And, hey, am I mistaken, or does somebody here make a decent living now... as a sportswriter?
Ve, hey, eğer hatalıysam söyle, senin düzgün bir yaşama sahip olup... Spor yazarı olmanı kim sağladı?
Now here I am, and you're a cowboy.
Şimdi ben buradayım, ve sen de bir kovboysun.
And that's how I managed to survive and am here talking to you now.
İşte böyle hayatta kaldım ve şu an burada seninle konuşuyorum.
Now, I am in charge here and I say we can make a few changes but we will not ruin my vision.
Şimdi, burda yetkili - benim-! Ve ben birkaç değişiklik yapabiliriz diyorum, ama vizyonumu berbat etmeyeceğiz!
And now, here I am.
Ve şimdi buradayım.
Things went black and now I am here.
Her şey karardıydı, şimdi de buradayım.
Now I really am rich, and... here.
Artık gerçekten zenginim. Bak.
So we're gonna sit here, on this beach, right now, and work out this alibi until I am satisfied with it.
Bu yüzden, şimdi bu plaja oturacağız ve ben tatmin olana kadar hikayelerimizi yazacağız.
... so nobody left, and I didn't want him to worry, I decided to sneak on board and here I am now.
... yani kimse geride kalmayacak ve onun endişelenmesini istemedim, BUraya gizlice girmeye karar verdim ve işte buradayım.
And right now you're here, and so am I.
Ve şu anda sen buradasın. Ben de öyle.
And now, here I am.
Ve şimdi, buradayım.
But now that I'm here, all I want to do is reassure you tell you that I shall always love you and that I wanted to die, but now I am alive.
Ama mademki buradayım, tüm yapmak istediğim seni rahatlatmak seni daima seveceğimi söyleyerek ve ölmek istemiş olsam da, artık yaşıyorum.