And we'll be on our way translate Turkish
122 parallel translation
- I'll get my things and we'll be on our way.
- Eşyalarımı alayım da hemen gidelim.
Let me visit the powder room and we'll be on our way.
Lavaboya bir uğrayayım da, sonra yola çıkalım.
We'll pack and be on our way.
Eşyalarımı toplayıp yola koyulacağız.
Give us one more round and we'll be on our merry way.
Bize bir tur daha izin verin güzel güzel devam edelim.
Fifteen minutes and we'll be on our way again.
15 dakika mola, sonra yolumuza devam edeceğiz.
When we are done tonight we'll be rich and will hurry on our way
Bu gece işimiz bittiğinde zengin olacağız ve uzaklara kaçacağız
Give us this motherfucker and we'll be on our way,
O orospu çocuğunu bize verirsen yolumuza gideriz.
Then I'll give her a lift and we'll be on our way.
Bende kaldırayım, sonra yolumuza gidelim.
Now, you see, in the morning we'll take the old elevator down... and we'll be on our way.
Gör bak, sabah olunca eski moda asansörle inip yolumuza gideceğiz.
The only thing that mattered to you was the Cauldron, but now it's no use to you, so we'll just take it and be on our way.
Senin için tek önemli şey kazandı. Ama şimdi hiçbir işine yaramıyor. Bu yüzden onu alıp, yolumuza devam ediyoruz.
Just give us some cooperation and we'll be on our way.
Bizimle iş birliği yaparsan işim daha çabuk biter.
I'll pay them, and we'll be on our way back to the turnpike.
Onlara öderim ve Turnpike'dönüp yolumuza devam ederiz.
Let's just be quiet and let him do his little thing, and we'll be on our way.
Susalım da sayın yargıç küçük işini yapsın biz de yolumuza gidelim.
Just two more hours and... we'll be on our way home.
Sadece iki ssat ve... evimize doğru yolda olacağız.
I'll just get my baby and we'll be on our way.
Bebeğimi alayım, hemen buradan giderim.
I'll just get a couple oftokens, and we'll be on our way.
İki jeton alıp, yolumuza gideceğiz.
Quickly, my children, make our guests comfortable aboard the aircraft and we'll be on our way.
Çabuk olun çocuklarim, konuklarimiz rahat etsin sonra da yola koyulalim.
I'll pack him up, and we'll be on our way.
Onu hazırlayayım, ve yolumuza koyulalım.
Return the core, and we'll be on our way.
Çekirdeği verin, ve bizde yolumuza gidelim.
Return us to our ship and we'll be on our way without trespassing again.
Kolay yakalandınız. Bu av, pek tatmin edici değildi.
I'll retrieve him, and we'll be on our way.
Onu bulduğumda, kendi yolumuza gideceğiz.
Without getting an approval from the social worker assigned to the case, And that's me. Give it to me here then and we'll be on our way.
Gördünüz mü, sosyal temsilcisinden onay almadan aile mahkemesine hiç gitmemeliydi yani benden.
If you don't mind, we're gonna do just a little bit of that great song, and we'll be on our way home.
Müsaade ederseniz, o güzel şarkıdan biraz söyleyip evlerimize dağılacağız.
Release Miss Goodheart and we'll be on our way.
Bayan Goodheart'ı serbest bırak ve biz yolumuza gidelim.
Return my people and we'll be on our way.
İnsanlarımızı alıp yolumuza devam edeceğiz.
Just put them on our coats and we'll be on our way.
Elbiselerimize yerleştirdiğinde, buradan gideriz.
We're on our way back home and... you'll be just fine.
Evimize dönüş yolundayız ve iyi olacaksın.
If I were you, I'd sign the contract and we'll be on our way.
Yerinizde olsam kontratı imzalardım. Böylece biz de yolumuza devam ederiz.
Just give me your breasts, and we'll be on our way.
Sadece bana göğüslerini ver, biz de yolumuza gidelim.
It seems my masters and I... .. and we'll be on our way as soon as it's repaired.
Efendilerim ve ben ve gemimiz tamir edilir edilmez yola çıkacağız.
Get in the car. dear... and we'll be on our way.
Arabaya bin canım... gidiyoruz.
Fine. We'll just write up a report here and be on our way.
Sadece rapor tutup gideceğiz.
Sure, just toss me the keys and we'll be on our way.
Elbette. Anahtarları bana ver ve yola koyulalım.
Why don't you write a check for 300 grand and we'll kindly be on our way.
300 bin dolarlık bir çek yazarsan, kibarca gideriz hemen.
If you can grab your personal belongings, line up and follow me, we'll be on our way.
Şimdi, şahsi eşyalarınızı alıp sıraya girerek beni takip ederseniz, yola çıkabiliriz.
Just show us your ID card and those of everyone in the house and we'll be on our way.
Sadece bize kimlik kartınızı ve evdeki diğer herkesinkini gösterin biz de gidelim.
Like I said, I'd be obliged for some water, and we'll be on our way.
Dediğim gibi, sadece biraz su istedim ve sonra da yolumuza gideceğiz.
Just give me a minute, all right? And then we'll be on our way.
Bir saniye bekler misin?
So we'll just, uh, use your pump and be on our way.
Sadece pompanızı kullanıp gideceğiz.
I'll just take a quick peek around, and... then we'll be on our way.
Ben şöyle hızlıca bir bakayım, sonra yolumuza gideriz.
Just step aside, we'll take what we need and be on our way.
Sadece yolumuzdan çekilin, ihtiyacımız olanları alıp yolumuza devam edeceğiz.
We'll take your money, and we'll be on our way.
Paranı alıp buradan gidiyoruz.
Go on, put your sneakers on and we'll be on our way.
Spor ayakkabılarını giy de yola çıkalım.
Well, if you could just... point us to the nearest main road, we'll be on our way and there won't be any trouble.
Eğer bizi en yakın ana yola kadar götürebilirseniz bizler yolumuza devam ederiz ve hiçbir sorun olmaz.
Long story short, we're just going to shut it off, and, well, we'll be on our way.
Uzun lafın kısası, onu kapatacağız ve yolumuza gideceğiz.
We'll have a quick bite and be on our way.
Biraz atıştırıp, yola çıkarız.
Uh, we're sorry, and we'll be on our way.
Özür dileriz ve yolumuza gidiyoruz.
Well, we'll have to take it straight back to the good people of Ixwood and be on our way before the nasty D'Harans seize every bit of us.
O zaman bunları hemen Ixwood'un iyi halkına geri götürmeliyiz. Sonra da iğrenç D'Haranlar bizim her parçamızı ele geçirmeden önce yola koyulmalıyız.
Well, then, friend, we're glad we could help you, and we'll just be on our way then.
O zaman arkadaş sana yardımcı olabildiysek ne mutlu bize o zaman biz de kendi yolumuza koyulalım.
Betty, why don't you pay the man his $ 24 and we'll be on our way?
Betty, adama 24 dolar ver de yolumuza gidelim.
Just give us back our thirty grand, and we'll be on our way.
- Tamam. Bize sadece otuz binimizi geri ver, ve biz de kendi yolumuza gidelim.