And we'll talk about it translate Turkish
240 parallel translation
- We'll drop in and talk about it sometime.
- Bir ara uğrayıp bunu konuşuruz.
And we'll talk about it more tomorrow if you want to.
İstersen yarın daha fazla konuşuruz.
Why don't you have dinner with me and we'll talk about it.
Neden yemek yiyip bu konuşu konuşmuyoruz?
Come around tomorrow, and we'll talk about it.
Yarın uğrarsan konuşuruz.
We'll talk about it and straighten everything out before anything happens.
Eminim bir şey olmadan biz konuşup işleri halledebiliriz.
Come with me and we'll talk about it over lunch?
Benimle gel, yemek yerken tartışırız.
And if he keeps on postponing it, we'll never talk about it.
Görürsün. Ve erteleyip durursa da, hiç konuşamayacağız.
In that case... just give me a check for my share of the profits and we'll talk about it then.
Bu durumda sadece kazançtan bana düşen para için bir çek yaz ve bunu daha sonra konuşalım.
Let me get this eviction notice off my back and we'll talk about it.
Şu tahliye emrinden bir kurtulayım, sonra konuşuruz.
Come on, we'll get you off the rack and we'll talk about it. Mama, Uncle Fester's fixing a tasty new dish.
Anne, Fester amca leziz bir yemek hazırlıyor.
If you get tired of chasing'em, look me up and we'll talk about it.
Onları kovalamaktan sıkılırsan, beni ara, konuşuruz.
Well, we'll have another smash and we'll talk about it, all right?
Bir tane daha istiyorum. Bu adama da.
I'll give you a call, and we'll have another talk about it.
Seni sonra ararım. Bir kez daha konuşuruz.
No, because if we talk about it... we'll fight, and you wouldn't want that, would you?
Hayır, çünkü bunun hakkında konuşursak kavga ederiz ve sen de bunu istemezsin, değil mi?
Why don't you come to my place tomorrow for breakfast, and we'll just talk about it.
Neden yarın kahvaltıya gelmiyorsunuz, bu konuyu konuşurduk.
Why don't you think about it and we'll talk again?
Niçin biraz daha düşün müyorsunuz sonra tekrar konuşuruz?
I'll call you in the morning and We'll talk about it.
Yarın sabah ararım konuşuruz.
Oh, well, come on in and we'll talk about it, huh?
Oh, peki, içeri girin de bu konu hakkında konuşalım.
Just relax and we'll talk about it at the airport.
Sakin ol, bunu havaalanında konuşuruz.
I'll tell you something. Why don't we have dinner tonight and talk about it?
Neden bu gece yemek yiyip bunu konuşmuyoruz?
Well, get these chairs off and we'll talk about it.
Bu sandalyeleri kaldır, o zaman konuşuruz. Hepsini kaldır.
Bail me out, huh, and we'll talk about it.
Kefaletimi öde, bu konuyu konuşuruz.
I'll think about it first, and we'll talk later.
Önce biraz düşüneceğim. Daha sonra konuşuruz.
Tell him to come up here tomorrow and we'll talk about it.
Söyle ona, yarın buraya gelsin konuşalım bunu.
And as soon as we're finished, we'll talk about it, okay?
Bu konu hakkında, yakında konuşuruz.
I'll see you on the set tomorrow, and we'll talk about it.
Yarin sette görüselim, o zaman konusuruz.
Well, come on in, and we'll talk about it.
Öyleyse bana uğra da konuşalım.
Well, why don't you sit down and we'll have a little talk about it?
Şöyle geçin oturun da biraz bu konuyu konuşalım.
Let me finish this call, and we'll talk about it.
konuşmam bitince bu konuyu tartışırız.
Keep your mouth open, Jim... and we'll talk about it on the northern side.
Mırıldanmaya devam et. Bunları sınırın kuzeyinde konuşuruz.
Well, let's get him off to jail first, and then we'll talk about it.
Önce babanızı hapse bir gönderelim, sonra konuşuruz.
I'll meet you at the hospital and we'll talk about it.
Hastanede ziyarete geleceğim. Ondan bahsederiz.
Just put the knife down, and we'll talk about it.
Sadece bıçağı bırak, ve biz bu konu hakkında konuşacağız.
today is get back together... get... have dinner, and we'll talk about how we can finalize it.
Yemek yeriz ve nasıl sonuçlandıracağımızı konuşuruz.
Just pull over and we'll talk about it.
Yalnızca kenara çek ve konuşalım.
- Put the gun down and we'll talk about it.
- Silahını yere at ve bu konu hakkında konuşalım.
I tell you what, I'm gonna sleep on it and we'll talk about it in the morning.
Ben şimdi yatacağım sabah konuşuruz artık.
Well, put a helmet and a face mask on and we'll talk about it.
Tamam, başına bir kask geçir o zaman düşünürüz.
Come to the cigar store tomorrow morning at ten and we'll talk about it.
Yarın sabah tütün dükkanına gel. Saat 10'da. Konuşalım, tamam mı?
And then I'll read what you've got and we'll talk about it.
Sonra elindekileri okurum ve üzerinde konuşuruz.
Put down the gun and we'll talk about it.
- Silahı bırak da biraz konuşalım.
Let him go, and we'll talk about it.
İkimiz konuşalım.
Take a few days off and we'll talk about it then.
Birkaç gün tatil yap. Sonra tekrar konuşuruz.
Sleep on it tonight, and we'll talk about it tomorrow.
Yarın konuşuruz. Tamam ama ben ne istediğimi biliyorum.
Why don't you come back when you grow some hair on your nuts, and we'll talk about it.
Taşaklarında kıllanınca gel de tekrar konuşuruz.
You put that tape in my hands and we'll talk about it.
Önce kaseti elime ver, sonra konuşuruz.
Let's finish the tour in California and then we'll talk about it.
Kaliforniya'daki turneyi bitirelim, o zaman düşünürüz.
Why don't you come down and we'll talk about it over some raktajino?
Neden aşağıya gelmiyorsunuz Ve Raktajino içerken bu konuyu konuşuruz
We'll have a drink and talk about it.
Icip bu konuyu konusmaliyiz
And then we'll talk about it.
Sonra konuşuruz.
So you're gonna see it what it is and we'll talk about.
Nasıl olduğunu izleyelim, sonra konuşuruz.