Angles translate Turkish
960 parallel translation
- Yeah. Although, um, you know, some of those are great angles that you can't get with a selfie, so, uh...
Yine de bilirsin, bunların bazıları selfie'yle çekilemeyecek kadar iyi açılara sahip yani...
Sixty angles in one minute.
Bir dakika içinde altmış dirsek!
Then the bullets would've entered at different angles.
O zaman mermilerin giriş açısı farklı olmalıydı.
Listen, I want you to talk to a fellow from Los Angeles.
Dinle, Los Angles'tan bir dostumla konuşmanı istiyorum.
She asked me if I was from Los Angeles and I said, "Yes".
O, bana Los Angles'dan olup olmadığımı sordu ; ben de "Evet" dedim..
And, well, while you're about it, 1 suppose you may as weli consider ali angles.
Ve, sen bu teklifi... etraflıca bir düşünürsün galiba.
Why are angles BFD and BFA equal?
BFD ve BFA açıları neden eşit?
As for triangles PBD and PAE these two are right angles.
PBD ve PAE üçgenleri için bu iki açı dik açı.
Thus, these two angles are equal.
Öyleyse bu iki açı da eşittir.
But there's a lot of angles here.
Ama pek çok konu var.
Study the case from all angles.
Olayı her açıdan incelemelisin.
- Wait a minute. This has a lot of angles.
- Bir dakika, o kadar basit değil.
You know the angles. I want that house.
İşi sen biliyorsun. Bu evi istiyorum.
- You leave the angles to Uncle Wally.
- İşleri Wally amcana bırak.
Makes two angles I misfigured tonight.
Bu gece yanlış olduğunu düşündüğüm iki hareket yaptın.
He knows all the angles.
O, tüm melekleri tanır.
I'm a cop - a cop with a case that has no leads, no angles.
Polisim ipucu, bakış açısı olmayan dosyası olan bir polisim.
There's no story, Mac, or any angles to it.
Hikaye yok, Mac, ne de başka bir şey.
You're a sharp boy on the angles, aren't you?
Masal anlatmakta ustasın, değil mi?
- Look at all the angles.
- Bu işe bütün açılardan bakmaya çalış.
Too many angles at this game.
- İstemez, bu oyun beni aşar.
Dynamic angles.
Dinamik bakış açısı.
There's a lot of angles in this city.
Bu kentte her numara var.
Thousand little angles
# Bin çeşit incik boncuk.
So we've got three wonderful angles :
Üç ayrı temamız olacak :
I covered all the angles.
Tüm açıkları kapadım.
Turn around, and give me all the angles.
Dön arkanı, her açıdan göreyim seni.
So we're gonna cut up all the side angles for ourselves.
Yani tüm yan açıları kendimize yönlendireceğiz.
He that always sees women from odd angles, ends up a little peculiar.
Kadınlara hep tuhaf açılardan bakan ve ilişkilerini tuhafça bitiren bir adamsın.
My sister and I don't play angles.
Ben ve kız kardeşim üçkağıtçılık yapmayız.
All I'm saying is, when you've been in show business for as long as I have, you get used to people working angles, that's all.
Demek istediğim, benim kadar gösteri dünyasının içindeyseniz,... üçkağıtçı insanlara alışıyorsunuz.
You see, I know all the angles to this game.
Görüyorsun, bu oyunun bütün yönlerini biliyorum.
Because I know him, and I know he knows all the angles.
- Çünkü onu tanıyorum. Neler yapabileceğini biliyorum.
Get your left foot back about six inches behind your right, at right angles.
Sol ayağın sağ ayağının 15 cm. kadar gerisinde dik açı yapsın.
You got a thousand angles going.
Her tarafa cepheleri var.
Angles and forces, huh?
Bunu görebiliyorum.
We're on 23, 24, 31... all good angles.
Şu an 23, 24, 31... açılar güzel.
- How many angles do we have on this?
- Orayı gören kaç tane açı var?
I've got angles, lots of angles.
Açım var, hem de bir sürü.
Anyway, all the angles are slightly off.
Her neyse, bütün açılarda bir yamukluk var.
Add up all these wrong angles... and you get one big distortion in the house as a whole.
Bütün bu yanlış açıları toplasanız... bir bütün olarak evde ciddi bir çarpıklık olduğu görülür.
You know all the angles now.
Fırsatı kaçırma. Sen ne uyanıksın.
It's a face from all different angles.
Değişik açılardan bir yüzün resmi.
- What angles?
- Ne detayı?
The sum of the angles of that rectangle is monstrous.
Bu dörtlünün yapabileceği şeyler sınırsız.
This guy is so full of angles, he starts to describe a donut, it comes out a pretzel.
Bu adam süslü konuşmalara bayılır. Bir çöreği anlatmaya başlayıp sözü krakeri anlatarak bitirir.
But the facial angles on the Sumo guy and the actress aren't right.
Ama sumo herifle aktristin yüz açıları uyuşmuyor.
You don't like the fact that I came up with the legal angles, right?
Kanuni açıklar yüzünden serbest kalmamdan hoşlanmıyorsun, değil mi?
I examined the problem from all angles, and it was plainly hopeless.
Problemi inceledim ve çok umutsuzdu.
He knows all the angles.
Bütün hileleri bilir.
Pool is geometry... in its most challenging form - a science of precise angles and forces.
Henüz dışarı çıkmadın mı? Dışarısı ışıl ışıl. Kahvaltıdan sonra biraz yürüyüşe çıkalım.