English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Animalistic

Animalistic translate Turkish

61 parallel translation
We are only a pretext for another of his crude, animalistic fables Another neurotic song-and-dance act
Biz kadınlar, bir kez daha hayvanlığını, gösterisini, nevrotik kabaresini anlatmasına olanak veren bir bahaneyiz sadece.
it is animalistic.
Bu da çok hayvani.
the game is not animalistic. and don't eat any more cookies!
Oyun hayvani değil, geçen haftaki oyunun aynısı... ve artık başka kurabiye yeme!
( Man ) Missionary position is a great starting-off point, that lends itself to both sensual and animalistic sex.
Misyoner poziyonu başlangıç ve bitiş için harika bir poziyondur, her iki taraf içinde şehvetli ve hayvansı seksi rahatlatır.
( Man ) Although it gets low scores for intimacy and clitoral contact, doggie style sex usually receives high marks from guys because it allows for aggressive thrusting and it has a kind of raw animalistic feel to it.
Köpek stili seks, klitoral uyarım açısından düşük not alsa da, erkekler bu stile genellikle yüksek not verirler, bunun sebebi de onların daha agresif olmalarını ve hayvansı hissetmelerini sağlamaktadır.
He's incredibly animalistic.
Onun hayvani bir yönü var.
You see, the werewolf is such a potent..... extreme representation of our inborn animalistic traits..... it emerges for three consecutive nights, the full moon and the two nights surrounding it.
Kurt adam içimizdeki hayvansı özelliklerin öyle güçIü bir temsilcisidir ki, bedeni peş peşe üç akşam ele geçirebilir. Dolunay, bir öncesi ve sonrası.
You were so animalistic, so hedonistic, so naughty.
Vahşi, şehvet dolu ve çok da yaramazdın.
On the Formica. lt was wild, passionate, hot, animalistic sex.
Vahşi, tutkulu, seksi, hayvansal bir sevişmeydi.
I imagine doing it doggishly... must seem especially animalistic.
Köpek gibi yapmayı düşünüyorum... Çok hayvani görünürdü.
If this isn't evidence of niggras'sub-human, animalistic behavior, I'll eat my white hood.
Bu zencilerin insanlıktan uzak, hayvani davranışlarının kanıtı değilse, beyaz kukuletamı yerim.
After the Cartesian split in the 17th century, we separated our minds from our bodies, the numinous from the animalistic.
17. yüzyıldaki Kartezyen ayrılmasından sonra, akıllarımızı bedenlerimizden ayırdık, mantıkla anlaşılmayanı hayvansaldan ayırdık.
Well, there's a big difference between love and mindless, animalistic, carnal lust.
Aşk ile akılsızlık arasında büyük fark var, hayvani cinsel arzular.
Zoroastrian demons, and they're savage, animalistic, Nasty attitudes - - Kind of like demonic pit bulls.
Zerdüşt şeytanlar ve onlar yırtıcı, hayvansal, kötü karakterli - seytansı pit bull'lar gibi.
He's an animalistic, pure, gutsy, instinctual kind of guy, who will do anything to, uh... to get ahead.
O hayvani, saf, atılgan, içgüdüleriyle hareket eden türde bir adam. Öne geçmek için herşeyi yapabilecek biri.
We are so evolved, yet our animalistic inskincts... always remind us of who we truly are.
O kadar evrilmişiz, fakat içimizdeki hayvani içgüdüler... bize kim olduğumuzu her zaman hatırlatır.
I mean, you can't compete with me on an intellectual level so you're driven to animalistic puffery.
Beni entellektüel seviyede geçmen mümkün olmadığından şişirilmiş, hayvani yeteneklerini öne sürüyorsun.
No, I said "animalistic."
Hayır, "hayvani" dedim.
So naturally, Do-man caught him with his animalistic instinct.
Do-man adamı hayvani içgüdüsüyle kıskıvrak yakalayıverdi.
That's not animalistic instinct.
Bu hayvani içgüdü falan değil.
That's animalistic behavior!
Düpedüz hayvanlık!
You, like, see these, like, movies and, like, these sex scenes are, like, so animalistic, and I, like, don't... I don't know. I just, like, don't- -
Filmlerdeki seks sahnelerini çok çirkin buluyorum ve bilemiyorum ben sadece...
It's, like, less... animalistic.
Böylesi daha az... hayvansı görünüyor.
I am a very animalistic woman, a very animalistic woman, and when it comes to my son, I am a lioness, a black Sheba.
Ben çok vahşi bir kadınım. Çok vahşi bir kadınım. Oğlum söz konusu olduğunda ise dişi aslana dönüşürüm, kara Pantere dönüşürüm.
So I think we should just get down and dirty, do all that nasty, filthy, slutty, whorey, skanky, animalistic- -
Daha 12 yaşında. Hayatından çıkaracak biri varsa biz... Tamam Tommy, yapabilir ve yapacak.
It's animalistic.
Hayvani bir şey.
I like animalistic sex.
Ben hayvani seksten hoşlanırım.
There's something very animalistic about our need to dance.
Dans etme isteğimizde birazcık hayvansılık var.
Pasiphaë's desire for the bull, I think, symbolises a kind of animalistic lust.
Pasiphaë'nin boğaya karşı olan arzusu, bence, bir çeşit hayvansı arzuyu sembolize eder.
All of us like to think of ourselves as very rational creatures but in reality all of us know at out core there's some piece of us that's driven by pure animalistic desire.
Hepimiz kendimizi çok akıl sahibi yaratıklar olarak düşünmeyi severiz fakat gerçekte hepimiz, özümüzde saf hayvansı istekler tarafından yönetildiğimizi biliriz.
It's animalistic. Okay, you're making me sound like an evil, rabid squirrel.
Azgın hayvanlara benzettin sen de beni iyice.
Or to create a preeminent body to rule the inner animalistic qualities.
Or to create a preeminent body to rule the inner animalistic qualities.
Well, sometimes there's something primal or animalistic that dreams allow us to express that our conscious mind is...
Bazen ilkel, belki de hayvani bir şey vardır ve bu zihnimizdekileri açığa rüyalar yoluyla vurmamızı...
If you call that mindless animalistic rutting sex, then yes,
Anlamsız, sınırsız, şehvet dolu bir seks yaptığımızı soruyorsan, cevabı evet!
He was passionate, animalistic, a complete stud.
Tutkuluydu, hayvanlar gibiydi... Tıpkı bir aygır gibi.
Common to royalty, hunted and pursued in an animalistic pursuit of power.
Kraliyete mahsus güçlü bir hayvani takiple takip edildi ve avlandı.
It was the most intense, animalistic, erotic encounter of my life.
Hayatımdaki en sert, en vahşi erotik deneyimdi.
Knights taking up arms against our animalistic impulses in a debauched culture.
Ahlaksız bir kültür içinde, hayvani dürtülerimize karşı silahlanlarını kuşanmış birer şövalyeyiz.
- For instance, did any of the past patients display animalistic tendencies?
- Mesela, Eski hastalarınızdan herhangi biri hayvansı eğilim gösterdi mi?
Raw, animalistic sex?
Vahşi, hayvani seks.
This would explain why they're a little animalistic in their nature.
Bu özlerinde neden birazcık hayvansı olduklarını açıklar.
Animalistic animation!
Hayvansı şehvet!
There was a metallic bang, followed by an animalistic squeak.
Metalik bir sesin ardından bir hayvan inledi.
And the animalistic timing of capturing both fear and joy.
Ayrıca korku ve eğlencenin yakalanışının hayvani doğasının zamanlaması.
Amy, from time to time, we men need to break free from the shackles of civility and get in touch with our primal animalistic selves.
- Amy bazı zamanlarda, erkekler olarak medeniyet zincirlerimizi kırıp, ilkel ve hayvansı benliklerimizi öne çıkarmamız gerekiyor.
Europe has a long and sordid history of animalistic murderers.
Avrupa'da, hayvansı katillerin, uzun ve menfur bir tarihi var.
I have several eyewitness reports that this vigilante had animalistic qualities.
Bu kanunsuz kahramanın hayvansal özellikleri olduğuna dair elimde birçok görgü tanığı ifadesi var.
But as seen last week, he is animalistic and has instinctive fighting skills
Ancak geçen hafta bir hayvana benziyordu. İçgüdüsel dövüş tekniklerine sahip.
I imagine the Masai lovemaking is very animalistic.
Masai sevişmesi çok hayvansıdır diye düşünüyorum.
At which point, we proceeded to have ravenous, animalistic sexual intercourse.
Hemen ardından hayvansı bir şekilde, yırtıcı bir cinsel ilişki yaşadık.
Perfect! Animalistic, just what I want, just like that!
Mükemmel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]